Zanka

Bu yazıyı cuma sabahı yazıyorum, açılışta neler olur bilmiyorum fakat üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliyorum.

 

Ayasofya'da cuma namazını eda eden ayrıcalıklılar ellerini semaya açtıklarında yüz bir pare top atışının kulakları sağır eden gürültüsünde mi dua ederler, yoksa içeri alınan kameralardan dolayı heyecanlanıp dua etmeyi unuturlar, dilekleri dillerine takılıp bir türlü çıkmaz mı olur bilemem.

Kamera kayıt alırken uygun pozu vermek hayati öneme sahip. Omuzlar hafif düşük, baş otuz derecelik bir açıyla yana yatmış, huzuruna çıktım, sana teslim oldum Yarabbi duruşu. Bu çocuk oyuncağı olsa gerek.

Hatta kirpiğin ucuna takılıp yanağa düşmeyen gözyaşı altın değerinde. Becerebilen yapsın, beceremeyen için nemli yanaklar da makbuldür.

Her türlü reklam, tanıtım hatta promosyon çalışması ihtimal dahilinde. Çünkü sınırlarımız içinde arz-ı endam eden çok eski bir yapıyı, başka bir dinin mabedini fethetmiş gibi mutluyuz.

Göğsümüz gururla kabarırken neredeyse minarelere tepeden bakacak yükseklikte. İşte böyle tarifi imkânsız bir iş başardık, şimdi kasım kasım kasılmak, sevinç sarhoşluğu içinde ne yaptığını bilemez hâllere düşmek hakkımızdır.

Duydum ki Ayasofya'ya alınan halının tüyleri kıbleye çevrilmiş, demek ki dedim başında durup o tüylerin her birine tek tek secde ettirecekler. İşte bu müminin gücü ve inancıdır. Kimse bizi sınamasın, biz ki halının tüylerine bile hükmedip ona söz geçirenlerdeniz.

Acaba gün bitip gece çökünce havai fişek gösterisi de yaparlar mı? Kuşların ödü patlıyormuş, yüzlercesi ölüyormuş, diyorlar ama Ayasofya'da kılınan cuma namazının verdiği mutluluğun yanında kuşmuş, hayvanmış ne ki.

Havai fişek deyince geçenlerde Sakarya'da patlayan havai fişek fabrikası aklıma geldi. Hayatını kaybedenlerin sayısını bilmiyorum, hep farkı rakamlar telaffuz edildi, en son patlamayan malzemeleri imha etmek üzere bölgeye giden üç asker hayatını kaybetti.

Fakat bunlar gündelik hayatta süregiden olağan şeyler. Gıda fiyatlarındaki artış olsun, insanların temel ihtiyaçlarını karşılamalarındaki güçlük olsun, işsizlik, günden güne batağa saplanan ekonomi olsun… Alışılmış, rutin, fazlaca abartılan problemler. Ayasofya'ya döşenecek halının rengi daha önemli.

Çünkü dünya üzerindeki gücümüzü iktidarımızı gösterecek, o Yunan’ın Rum’un tepesine bir yumruk gibi inecek. Keşke halıya birkaç da parti amblemi ışık saçan ampul yerleştirselerdi.

Olur mu, ampule mi secde edecekler diye hemen hop oturup hop kalkın. Canım kilisede namaz kılınıyor da halıdaki ampule mi takıldınız şimdi.

Hem bu inanılması güç işi başaran AKP değil mi? Yıllar yılı Yahudi lobisi, masonlar, emperyalistler, faiz lobisi ile birtakım dış güçler kol kola girip Ayasofya'yı açmayalım diye türlü dolaplar çevirmediler mi?

Önemli açılışlara Papa'yı da davet ediyorlardı. Sarayın açılışında “Kutsiyetpenahları Papa Hazretleri” şeklinde bir hitap ile mektup yazmış, davet etmişlerdi. Kutsiyetpenah hiçbir günahı, eksiği, noksanlığı bulunmayan tapınılan zat demek. Ayasofya'nın açılışı için bu önemli ayrıntıyı unutmasalar bari.

Öyle heyecanlıyım ki içim kıpır kıpır. Yok, Papa’ya davet uygun olmazdı değil mi? Papa çok kızmıştı bu işe. Mutluluk sarhoşluğuma verin, ne de olsa Ayasofya bu, en önemli Hristiyan mabetlerinden biri. Bu cuma içinde namaz kılıp tekrar fethedecekler.

Bir yerine beş sevaba girerler mi acaba? Çünkü herkese namaz davetiyesi vermiyorlar, sevabı da ona göre olmalı.



Bu içeriğe emoji ile tepki ver
22