Neden hep aynı bakış açışı… Neden hep aynı popülizm… Ve neden söylemsel kısır döngü…
Şimdi de herkesin dilinde, herkesin sosyal medyasında,
ki herkes dediğim muhalefet siyasetçileri,
muhalif kanaat önderleri ve basın mensupları…
“Damat istifa etti, dolar düştü”
Geçtiğimiz aylarda da durumun tersini yaşadık. Aynı herkes, sosyal medya hesabında “dolar yükseliyor” diye yazıyordu.
Halk bunu zaten biliyor. Bunun sonuçlarını yaşıyor.
Mottolar üretmek, siyasetçiler açısından kolaylık olabilir,
etkili PR malzemesi olabilir,
sosyal medyada beğeni ve etkileşim getirebilir…
Halka ne getiriyor?
“Damat istifa etti, dolar düştü”
Yorulduk… Artık yorulduk.
Bu sığlıkla gündem değerlendirmesi yapan,
sosyal medyadan sloganlarla kendi PRını yapan siyasetçilerden kurulu muhalefete oy vermem için, gerçekten ikna edilmem gerekiyor.
Bu sefer oyum cepte değil.
Hele yerel seçimlerde…
Ama ikna olurum, kolay. Nasıl mı? Bir kaç ipucu vereyim.
Yerelden başlayayım:
İstanbul’un Üsküdar’ında oturuyorum.
Akıllı ilçe projesini sunarlarsa,
Üsküdar’ın dijital sanat merkezi haline gelmesi için alt yapı çalışmaları başlamışsa, İlçenin marka değeri oluşturulmuşsa…
Genelde:
#kadınbedenisatılıkdeğildir deme cesaretindelerse ve kadın bedeninin satılmaması konusunda kararlılarsa,
Ekonominin kökenindeki yapısal sorunların nasıl düzeleceğini veriler ile benim anlayacağım dilden anlatırlarsa,
21. yüzyıl gerçeklerini algılamış, Dijital Dönüşümünün üretim-emek-tüketim ilişkisini çözmüşlerse ve bu doğrultuda ülkemizin kalkınması için, en azından fizibilite çalışmalarını yapmışlarsa,
Dünyanın çoktan yolun ortasına geldiği, yaratıcı endüstrilerin kalkınmadaki değerlerini anlamışlarsa,
Mottoları değil, bilgiyi ve halk sevgisini içselleştirmişlerse…
Hele bunları yapsın muhalefet, sonra…
Sonrası Ahmet Arif’ten…
“Gör nasıl yeniden yaratılırım
Namuslu genç ellerinle
Kızlarım
Oğullarım var gelecekte
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası
Kaç bin yıllık hasretimin koncası
Gözlerinden
Gözlerinden öperim
Bir umudum sende
Anlıyor musun”