Zanka

Danyal Kürek

Twitter


Danyal Kürek

Mine Bay ile kitabı Kesit hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Bu sohbeti Zanka‘nın okuyucularına sunmaya karar verdik.

  • Tarikatlar hakkında nasıl bir ön çalışma yaptınız?

Tarikatla ilgili bir roman yazmaya karar vermeden önce, bu konu zaten ilgimi çeken, fırsat buldukça okuyup araştırdığım hatta kimi müritlerle görüşmeler yaparak bilgi topladığım bir konuydu. Yani Kesit’i yazacağım için hazırlık yaptım diyemem, hazırlığım olduğu için Kesit’i yazdım demem daha doğru olur. Yazmaya başladığımda bu konuyla ilgili bildiğim şeyler beni de şaşırttı. Tabiri caizse zamanında ne bulduysam heybeme atmış, biriktirmişim.

  • Karakterleri oluştururken belli kişileri birebir rol modeli olarak kullandınız mı?

Hayır, kullanmadım ama her karakterde tanıdığım insanlardan az da olsa bir parça var. Yamalı bohça gibi, biraz ondan biraz bundan…

  • Bu eserle okuyucularınıza nasıl bir mesaj vermek istediniz?

Özellikle bir mesaj vermemek, okurun düşünmesini sağlamak için çaba sarf ettim. Yargıda bulunup bu budur, şu şudur demek pek hazzetmediğim bir şey. Kişinin okuduğu şey hakkında kendi yargısına ulaşması, yargıda bulunamayacaksa bile düşünmesi taraftarıyım. Sosyal medyayla birlikte insanlar birbirlerine iyi- kötü, etik-ahlak, doğru-yanlış pazarlar oldu. Zaten bizim edebiyatımız da bu yönde ilerler. Yazar mutlaka tepeden tepeden okuyucuya ders verir, parmak sallar. Ben bu kırılamayan alışkanlığın dışına çıkıp olayları, psikolojik tahlilleri, karakterleri her şeyi gören fakat asla yorum yapmayan bir göz vasıtasıyla vermek istedim.

  • Kesit’teki kadın karakterler, erkek karakterlerden daha hırçın ve sert bir izlenim bırakıyor sanki. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Yaşadığımız gerçeklikte kadın var olabilmek için daha mücadeleci daha çalışkan daha hırslı olmak zorunda. Bu da onu hırçınlaştırıyor. Kesit’teki kadınlar da tıpkı toplumumuzdaki kadınlar gibi. Ne bir eksik ne bir fazla.

  • Hangi karaktere kendinizi daha yakın hissediyorsunuz? Kendi kişiliğinizi hangi karakterde daha çok işlediğinizi düşünüyorsunuz?

 Galiba Cenan’ın tuhaflığı, çocuksu halleri ve dışlanmışlığı bana çok benziyor.

  • Kesit’i yazdıktan sonra "Keşke şunu ekleseydim veya şunu yazmasaydım“ diye düşündüğünüz oldu mu?

Bu konuda bir pişmanlığım yok fakat gözlemlediğim kadarıyla okur kitabı en fazla iki-üç gün içinde okuyup bitirdiği için bazı ayrıntıları atlayabiliyor. Kimi zaman sürükleyici bir romanın da dezavantajları olabiliyor. Okurun kafasındaki acaba hikâyenin sonunda ne olacak düşüncesi yapılan atıfların, ince nüansların fark edilmesini güçleştiriyor. Oysa bu atıflar bu nüanslar için çok uğraş verilmiş, üzerinde çok düşünülüp hesap kitap yapılmış. İşte bunların gözden kaçması beni üzüyor.

  • Kesit’in filmi çekilse, hangi aktörlerin filmin içinde yer almasını isterdiniz?

Bu sorunuza cevap verebilmek için epey düşündüm, yine de bir sonuca ulaşamadım. Çünkü yeni oyuncular kimdir, hangileri popülerdir bilmiyorum. Benim bildiğim oyuncular Şener Şen, Türkan Şoray, Kadir İnanır vesaire.

  • Kesit'i çok hızlı bir tempoda yazdığınızı düşünüyorum. Eserinizi yazmak ne kadar zamanınızı aldı?

Yedi ayda yazdım, dinlendirip düzeltmemle birlikte bir yılı buldu. Hızla yazıp bitirme taraftarıyım çünkü çok yoruldum, biraz ara vereyim, hiç değilse bir ay kendimi toparlayayım diyecek olsam tekrar hikâyenin içine girmem güçleşecek. Kopuş, sil baştan her şeye yeniden başlamama sebep olacak. İki sene, üç sene gibi bir zaman boyunca yazmak ise epey yıpratıcı hatta akıl sağlığı açısından sakıncalı. Kasaba’yı üç senede yazmıştım, ne kadar zor bir süreç olduğunu anlatamam. Bu yüzden en kısa zamanda bitirme taraftarıyım.

  • Çile çıkarma bölümünü yazarken nasıl bir ruh haline büründünüz? Rahatsızlık duymadınız mı?

Bire bir yaşayıp çok acı çektim, çok rahatsız oldum. Her cümle kalbime bir ok gibi saplandı, zaman zaman gözyaşlarına boğuldum fakat buna rağmen yazmam gerektiğini de biliyordum.

  • Gerçekten mi? Yani o ruh halini birebir yaşamaya çalışıyorsunuz?

Elbette çünkü yarattığınız karakterler sizin en yakınlarınız gibi oluyor. Diğer yazarları bilmem ama benim o ruh halini yaşamamak gibi bir lüksüm yok. Onlarla birlikte sevinip onlarla birlikte ağlıyor, onlarla birlikte yas tutuyorum. Zaten biraz da bu zorluk sebebiyle hızla yazıp bitirme yolunu seçiyorum. Ve bir zamandan sonra karakterler öylesine gerçek oluyorlar ki sanki kendi hikâyelerini kendileri yazıyorlar, siz ise sadece o hikâyeyi kâğıda döken bir aracıya dönüşüyorsunuz.

  • Kesit 'in devamı gelecek mi? Gelmeyecekse ilerde hangi konular hakkında bir kitap yazmayı düşünüyorsunuz?

Kesit'in devamı gelirse Türk filmi ya da pembe dizi çizgisine doğru ilerler. Asla devamını yazmayı düşünmedim. Bundan sonraki kitap önceden yazıp çekmeceye attığım öyküler ve kimse okumayacak, sadece kendim için yazacağım dediğim, yazarken de çok eğlendiğim bir mektup roman olacak. Hepsini bir kitapta toparlayıp okuyucuya sunmayı planlıyorum. Romana gelince, yine toplumsal eleştiri konulu olur fakat ne olur, ne anlatır hiçbir fikrim ve planım yok.

  • Kitabınızı okuduktan sonra merak ettiğim soruları cevapladiğınız için size teşekkür etmek istiyorum. Böyle bir fırsat herkesin eline geçmez.

Bu kitabı tanıtmak ve kendimi ifade etmek üzere benim için de güzel bir fırsat oldu. Asıl ben teşekkür ederim.

 

 

 

 

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver
8