Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’daki konsoloslukta vahşice öldürülmesinin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın onayıyla olduğunu işaret eden ABD istihbarat raporu gündeme yerleşti. ABD Başkanı Joe Biden ise yaptırım listesine Prens Selman’ı almaması ile eleştiri oklarının hedefi oldu. Biden, pazartesi günü Suudi Arabistan ile ilişkilerine dair önemli bir açıklama yapacağını bildirdi…
Cemal Kaşıkçı cinayetinin Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın (MbS) onayıyla işlendiğine ilişkin istihbarat raporu, ABD’de büyük yankı uyandırdı. Söz konusu raporda, Veliaht Prens Selman'ın, 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda işlenen cinayete onay verdiği belirtiliyor.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, selefi Donald Trump'ın kamuoyundan sakladığı Kaşıkçı cinayetine dair istihbarat raporunu cuma günü yayınlayarak, söz konusu cinayete karışan 76 Suudi vatandaşına ABD'ye giriş yasağı getirmişti. Ancak Prens Selman Beyaz Saray'ın açıkladığı yaptırım listesine dahil edilmemişti.
Biden, istihbarat raporları doğrultusunda eski bir Washington Post yazarı olan Kaçıkçı'nın öldürülmesi talimatını veren Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a yaptırım uygulanmaması sebebiyle gazete editörleri tarafından eleştirilmişti.
Daha önceki açıklamalarında Kaşıkçı cinayetini, "Yaşananlar tam bir skandal" ifadeleriyle değerlendiren Biden, bu kez gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi olayına karışmaları sebebiyle Suudi Arabistan yönetiminden hesap soracaklarını belirterek, bu ülkeyle düzenlenecek ikili ilişkilerle ilgili pazartesi günü bir açıklama yapacaklarını bildirdi.
Televizyon kanalı Univision'a röportaj veren Biden, "Suudi Arabistan ile olan ilişkilerimizde genel olarak nasıl bir tavır alacağımızla ilgili pazartesi günü bir açıklama yapılacak. İnsan haklarını ihlallerinden dolayı Riyad'dan hesap soracağız." diye konuştu.
Washington'da gazetecilerin sorularını yanıtlayan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise Suudi Arabistan ilişkilerinin Amerikan çıkarları ve değerleriyle daha uyumlu hale gelmesi için yeniden düzenlenmeye ihtiyaç duyduğunu belirterek, atılacak adımların ABD-Suudi Arabistan ilişkilerini kesintiye uğratmaya yönelik olmayacağının altını çizdi.
