Zanka

Duygu Batu Bayrak

Instagram


Duygu Batu Bayrak

Yasaklar kademeli olarak kalkmaya başladığı bu günler de eski günlerin değerini ne çok iyi anladık. Maskesiz gezmek, istediğimiz kadar dışarıda eğlendiğimiz günleri, hiç korkmadan sarıp sarmaladığımız, tokalaşmadan olmaz dediklerimiz, kalabalık aile toplantılarımız, bayramlarımız, merasimlerimiz, düğünlerimiz meğerse ne kadar da güzelmiş. İnsan hep kaybedince anlarmış ya bazı şeylerin değerini. Kim derdi ki gözle bile görülmeyen bir virüs bizi bu durumlara getirecek.

   Nerede şimdi, hafta sonu gelsin diye beklenen okul günleri?  Nerede şimdi cuma ödevleri, pazar banyoları? Nerede yerli mallı haftaları? Nerede okul gösterileri? Nerede şimdi korkmadan gezebildiğimiz günler?  Sinemaya gidip “vizyonda ne var?” deyip kararsız kaldığımız o filmler, patlamış mısırlar?  Benim düğünüm mesela iki bin kişiyi kapsamıştı. Nerede o düğünler? Romantik, özel gün yemeklerimiz gene evimizde olmaya başladı. Hayatı küçültüp eve sığdırdık. Acaba diyorum bu günler geçip bittiğinde gene mi değer bilmeyiz, yoksa ya zordu ama geçti mi deriz?

   Bundan yıllar sonra ne ile savaşırız dersiniz? Susuzluk olabilir mi? Ya da başka bir virüs?  Deprem?  Birçok şey olabilir. Bu maskeli günleri arayacağımız günler olmasın diye şimdiyi de sevmek gerek bence. Kızmadan, küsmeden, gücenmeden… Olduğu gibi kabul etmeliyiz belki.

   Zaten nerede o eski günler teorisi hep olacaktı. Hep oldu da. Bayramlar eski bayram mı mesela? Ben çocukken, davulcumuz, bozacımız, ramazan eğlencelerimiz olurdu. Hatta Hacivat ve Karagöz’ün sonlarını az çok görmüş bile sayılırım.  Meşhur Eyüp Sultan’da açılan oruçlarımız vardı. Ramazan şenlikleri olurdu. Bayramdan önce asla giyilmeyen kıyafetlerimiz vardı. Ayakkabımıza kadar tertemiz olurdu. O güne kadar asla giyilmezdi. Ve bayram günü gelene kadar kıyafetlerimiz başucumuzda uyurduk. Bayrama gün sayar, bayram sabahı da hemen giyinirdik. Mesela o zamanlar her gelen misafirimize kolonya tutulurdu.  Anneler hemen “ hadi yavrum kolonya ver.” Derdi unutmuştuk bunu, pandemi geldi ve hatırlattı.

  Mesela eskiden daha bir özgürdük sokakta oynarken. Bu kadar korkmazdık çevreden. Sek sek oynardık. Şimdilerin çocukları pek bilmez. Sihirli Annemcilik oynayan nesilden geldim mesela ben. Sokakta piknik yapan, kolye oyuncak satan nesilden geldim. Özgürdük.  Belki de bu kadar bilinmiyordu kötü insanlar… Akşam ezanıyla evlere girer, herkesle aynı anda yemek yerdik. Televizyonda bu dizi var bugün der mutlu olurduk. Daha da eskiler televizyonun olmasına bile mutlu olurmuş.

  Ev telefonlarımız vardı. Şimdiye göre çok sık kullanılırdı. Kontörü olmayan sınırsız konuşurdu. Sonra faturasını düşünürdü.

  Yani zaten hep bir şeyler değişiyor. Pandemi olmasaydı da biz gene eskiyi bir şekilde özleyecektik. İyisi mi biz her yere daha kolay ulaşabildiğimiz, internetin daha yaygın olduğu soğuk hayatımıza gene de şükredelim. Her şey geride kalıyor. Bir tek siz bugünde kalıyorsunuz.



Bu içeriğe emoji ile tepki ver
21