Zanka

Şarkıcı Sıla Gençoğlu hakkında yaklaşık 4 yıl önce Demokrasi ve Şehitler Mitingi için söylediği sözler üzerine küfür ettiği iddiasıyla "hakaret" suçundan 8 bin 500 TL adli para cezasına çarptırılan şarkıcı Davut Güloğlu, yargılamanın yenilenmesi talebiyle mahkemeye başvurdu…

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Yenikapı'da düzenlenen Demokrasi ve Şehitler Mitingi'ne şarkıcı Sıla Gençoğlu katılmamış ve "Darbeye karşıyım ama Yenikapı'daki şova katılmayacağım" demişti. Bunun üzerine Davut Güloğlu katıldığı bir televizyon programında, "S… olsun gitsin" ifadesini kullanmıştı. Sıla, bu sözlerin ardından şikayetçi olmuş ve Davut Güloğlu hakkında, "Alenen hakaret" suçundan 2,5 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açılmıştı.

İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Güloğlu, 2 Mayıs 2017'de "Alenen hakaret" suçundan önce 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılmış, bu ceza 8 bin 500 TL adli para cezasına çevrilmişti. Güloğlu'nun bu cezası 14 Mart 2019 yılında kesinleşmişti. Öte yandan Sıla, Güloğlu aleyhine 60 bin TL'lik manevi tazminat davası açmıştı.  Davayı kısmen kabul eden mahkeme, 4 bin lira manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte Davut Güloğlu'ndan alınarak Sıla'ya verilmesine karar vermişti.

YARGILANMANIN YENİLENMESİ TALEBİ

Davut Güloğlu avukatı Fırat Söylemez aracılığıyla yargılamanın yenilenmesi için İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi'ne başvuruda bulundu. Avukat Söylemez tarafından sunulan dilekçede, Davut Güloğlu'nun cezasının infazının durdurulması ve beraati talep edildi.

Davut Güloğlu'nun 8 bin 500 TL adli para cezasıyla cezalandırıldığı, bu kararın ise 14 Mart 2019 yılında kesinleştiği hatırlatılan dilekçede, taraflar arasında İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tazminat davası görüldüğü anlatıldı. Tazminat davasında 26 Kasım 2020 tarihinde verilen kararın gerekçesinde açıklanan nedenlerle yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulduğu kaydedildi.

Tazminat davasının gerekçesinde, şu ifadelere yer verildi:

“Mahkememizde de davalının ifadelerinden 15 Temmuz 2016'da FETÖ Terör örgütü tarafından gerçekleştirilmek istenen darbe girişimi nedeniyle milli duyguların üst düzeyde olduğu bir anda söylendiği aslında 'vatanını sevmeyenlere' yönelik bu sözü kullandığı kanaati de oluşmuştur. Söz konusu eylemin vatanını sevmeyenlere yönelik sarf edildiği kabul edilmiştir. İşbu sebeple mahkemenizce verilen karar açısından İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararı yeni delil niteliğinde olup tarafımızca yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulması zarureti hasıl olmuştur.

Müvekkilin hakaret etmesi söz konusu değildir. Müvekkil, basın mensuplarının sorduğu soruları cevapladıktan sonra, müştekiden tamamen bağımsız olarak vatanını sevmeyenlere karşı kişi ya da kurum isnat etmeden bağımsız olarak kendi düşüncelerini dile getirmiştir. Bu durum İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararının gerekçe içeriğinde açıkça görülmektedir. Bu nedenle 5237 sayılı TCK'nin 125. maddesinde belirtilen hakaret suçunun unsurları oluşmamıştır”

Mahkeme, önümüzdeki günlerde dilekçeyle ilgili inceleme yaparak davanın yeniden görülüp görülmeyeceğine ilişkin karar verecek. Öte yandan avukat Fırat Söylemez, mahkemeye bir dilekçe de sunarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere kanun yararına bozma talebinde de bulundu.

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver