Zanka

Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın bir gece yarısı kararıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından görevden alınması, piyasaları tepe taklak etti. Piyasalarda sert dalgalanma sürüyor, peki ama bu kimlerin işine geliyor? Gazeteciler Selçuk Geçer ve Çetin Ünsalan, ekonomideki son tabloyu masaya yatırdı…

Zanka TV’de yayınlanan 3Gen programı ekonominin nabzını tutmaya devam ediyor. Gazeteciler Selçuk Geçer ve Çetin Ünsalan, bu hafta Merkez Bankası’nda görev değişikliğini ve piyasalara yansımasına ilişkin değerlendirdi.

Selçuk Geçer, yaşananlara ilişkin şunları söyledi:

* Ne olduğu gayet net aslında. Herkes 200 baz puanlık faiz artırımı sonrasında Naci Ağbal görevden alındı diyor ama tablonun bu olmadığını net bir şekilde biliyoruz. İşin gerçeği şu, belki Naci Ağbal’ın görevden alınacağı bundan 3 ay önce belliydi, belki göreve geldiği anda belliydi. Bir faiz artırımına ihtiyaç vardı, farklı bir senaryo denemeye çalıştılar. Bu senaryo da muhtemelen doların düşürülmesi, düşük dolar nedeniyle vatandaşın paniklemesi, dolardan vazgeçmesi, dolayısıyla ucuza Merkez Bankası’nın kasasının doldurulmasıydı. Senaryolardan birisi bu.

* İkinci bir senaryo; yüksek faiz ortamı yaratılıp, yabancıya bir takım sözler verilip ‘Gelin kardeşim merak etmeyin biz dövizi de aşağıda tutacağız zaten, siz faizden paranızı kazanın bu arada biz de bir rahatlayalım’ niyetiyle yapılan bir operasyondu.

“MERKEZ BANKASI BAŞKANLARI BİRBİRİNE ZIT POLİTİKALAR İZLİYOR”

* Ama her iki operasyon da tutmadı. Biden seçildikten sonra Türkiye’yi aramadı, diğer taraftan Amerika – Türkiye ilişkileri istendiği gibi ilerlemedi. Oysa bu bir mesajdı Naci Ağbal’ın getirilmesi. Faizleri yükseltmek, sıkı para politikasına geçmek, İnsan Hakları Beyannamesi yayınlamak, İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmemek bir süre daha bekletmek. Amerika’dan bir sinyal gelseydi bu süreç biraz daha böyle devam ederdi. Baktılar ki oradan da bir şey çıkmıyor, vatandaş döviz almaktan vazgeçmiyor, yüksek faize yandaş medya da sesini yükseltmeye başladı, o zaman ne gerek var politikamızı tekrar çevirelim dediler.

* Ama bunu dördüncü kez yapıyorlar, bu insanı biraz kuşkulandırıyor. Niye kuşkulandırıyor? Çünkü bir Merkez Bankası Başkanı, bir sonraki Merkez Bankası Başkanı’na göre tam zıt politikalar izliyor. Bir tarafta faiz yükseltmeyi seven Merkez Bankası başkanları, diğer tarafta faiz indirmeyi seven Merkez Bankası başkanları.

“EKONOMİ VE ÜLKE YÖNETİLEMİYOR ARTIK ÇOK AÇIK”

* Sadece Merkez Bankası Başkanı’nı da değiştirmediler, bunun yanında İstanbul Sözleşmesi, Gezi Parkı vakfı olayı… Bütün bunlar toplamda şu demek; bu kur nereye gidiyorsa gitsin, biz faizleri de indiriyoruz, biraz sebep yaratalım demek. Önümüzdeki günlerde de büyük ihtimalle bu faiz indirimi başlatılacak ve tekrar 10, belki 9, belki 8’e kadar indirilen faiz, hızla yükselen kur ve artık işin tamamen kontrolden çıkması mevzusuyla karşı karşıya olacağız. Ekonomi ve ülke yönetilemiyor artık çok açık.

“SAKİN OLMAMIZ GEREKİYOR”

Çetin Ünsalan ise vatandaşlara sakin olma çağrısı yaparak, şu ifadeleri kullandı:

* Ben filmin bittiği nokta dedim. Niye? Bir kere öncelikle şunun altını çizelim herkes ne olacak ne olacak diyor, sakin olun. Bakın kur çıkarken de, düşerken de hep aynı şeyi söylüyoruz. Çünkü bu dönem için çok riskli hareket, Türkiye’de 15-20 milyar dolarlık bir sıcak para hareketi var serserinin de serserisi. Böylesi dönemleri elinde sermayesi iyi olanlar iyi kullanır ve paniğe kapılanların parasını da alır cebine koyar. Düşerken de çıkarken de. Sakin olmamız gerekiyor. Bütün sorunları anlatan insanlar olarak bunu size öneriyoruz.

“MERKEZ BANKASI POLİTİKASI İLE İLGİLİ İTİBAR BİTMİŞTİR”

* Ama işin vakasına baktığımızda; dördüncü kez değiştirilen ve hızla yönetim süreleri düşen bir Merkez Bankası politikası ile ilgili itibar bence bitmiştir. Kasım ayına gelindiğinde elinde faizden başka silah yoktu, bunu hepimiz biliyoruz.

* Evet şu düşünülebilir Türkiye yeni bir yola girecek kaçıncı yol bilmiyorum ama o yola girerken, Kasım ayından beri iyi kötü, doğru yanlış hedeflenen ekonomik kurumların itibarını tekrar kazanma çabası çöpe gitti. Fakat ben burada bir kırılmanın daha önemli olduğunu düşünüyorum. Ekonomik paket ya da iktidarın ifadesiyle ekonomik reform paketi, biz burada bir reform görmediğimizi söylemiştik, gerekli karşılığı alamadı.

“KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ ÖNCESİ GÖVDE GÖSTERİSİ”

* O eğer gerekli karşılığı görseydi sadece içte değil dış kamuoyunda da, bence Naci Ağbal bir süre daha bu süreci götürebilir fotoğrafı çıkacaktı ortaya. AKP kongresinin ve Lütfi Elvan’ın, muhtemelen bir kabine değişikliği öncesinde bir gövde gösterisi yapıldığı kanaatindeyim.

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver