CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, esnafa ve çiftçiye aldıkları kredilerin faizlerini tamamen silme sözü verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun davetiyle İstanbul'da bir dizi incelemede bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da incelemelere katıldı.
Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu beraberindeki heyet ile önce İBB iştiraki İSTON A.Ş.'nin Hadımköy'deki ödüllü tesislerini gezdi.
Tesislerde sergilenen kent mobilyalarını deneyimleyip yeni tip halk ekmek büfelerini incelediler.
Heyet daha sonra geçtiğimiz dönemde başlayan ve inşaatı başlangıç noktasında duran Hadımköy'dek Halk Ekmek Fabrikası'nın şantiyesinde incelemelerde bulunup, 2018'de durdurulan ve yeni yönetimin tahvil ihracı ile kaynak yarattığı Kirazlı-Halkalı Metrosu'nun tünel kazı işlerini yeniden başlattı.
Halk Ekmek fabrikasının şantiyesindeki inceleme sırasında açıklama yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2022'nin başında bu fabrikada ekmek üretimine başlayacaklarını belirterek “İstanbul, özellikle şu son dönemde yaşadığı yoksullukla beraber ekmek üretimine ihtiyaç duyuyor. Bunu artırmak için imalata hız verdik. 1 liraya ekmek satılıyor Halk Ekmek tarafından. Fırınların da maliyetlerle uğraştığını biliyoruz. Onların da Allah yardımcısı olsun. Bizim işimiz, İstanbullunun ihtiyaç duyduğu noktada ucuz ekmeği ulaştırmaktır. İstanbul’da 1 bir liraya ekmeğe ihtiyaç duyulmadığı günleri inşallah yaşarız” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da “En büyük arzumuz o zaten” sözleri ile İmamoğlu'na destek vererek şunları söyledi:
* Her İstanbullunun evine helal ekmek girmeli. Bunun mücadelesini veriyor. Hiçbir evde çocuk yatağa aç girmesin diye defalarca ifade ettik. Esnaf da kazansın. Ancak halk da kazansın. Ucuz ekmeğe ihtiyacı var. Hayat çok pahalı. Özellikle yoksulluk envanteri yapıyor belediye başkanlarımız.
* Yoksulların ağırlıklı olarak bulundukları yer İstanbul. 1 milyonun üstünde yoksul hane var. O hanelere ekmek girmesi lazım. Ucuz ekmek almaları lazım. Görevini yapıyor.
Şantiyedeki incelemelerin ardından İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu beraberindeki heyet ile geçtiğimiz dönem durdurulan ve yeni yönetimin tahvil ihraç ederek kaynak yarattığı Kirazlı-Bağcılar metro hattının çalışmalarını yeniden başlatmak üzere Bağcılar Malazgirt Metro İstasyonu'ndaki tören alanına geçti.
Törende konuşan İmamoğlu, 1994 -2019 yılları arasında, İstanbul'da, yıllık ortalama 5 kilometreden daha az metro inşa edildiğini belirterek bu rakamın dünya ortalamasının çok altında olduğunu söyledi.
* Neden İstanbul'a bu kadar az metro yapıldı? Neden 2019 yılında, 10 hatta, toplam 103,4 kilometrelik metro inşaatı 1 ila 2,5 yılı aşkın süredir ilerlemeden duruyordu biz göreve geldiğimizde? Çünkü en başta akıl, bilime inanç, teknik insanlara inanç ister bu süreç. Plansızlık, ne yazık ki israf, siyasi hesapların önde tutulduğu bir dönem ve de ne yazık ki kayırmacılık üzerinden projelerin önceliği tasarlanmıştı.
* Şehrin ortasına çukurlar kazılmış ve öylece bırakılmıştı. Hani tabiri caizse, dostlar alışverişte görsün misali. Metro inşaatları durmuştu. Çünkü devlet ciddiyetine, kamu yönetimi disiplinine aykırı uygulamalar nedeniyle, yurt dışı finans kurumları itibarlı ve şeffaf bulmadıkları metro ihaleleri için fon ayırmıyorlardı.
* Biz, işte bu kara tabloyu, vatandaşın üzerine mali yük olarak, ulaşım sıkıntısı olarak hatta çevre problemi olarak binen bu acı tabloyu kökünden değiştirdik. İsrafa, kayırmacılığa dayalı tüm uygulamalara son verdik. Yönetimde şeffaflığı ve bütçe disiplinini sağladık.
İmamoğlu “İstanbul'un kaybettiği yılları telafi edecek ve vatandaşlarımızı en kısa sürede metroyla buluşturacağız. İstanbul'un raylı sistemleri ağında emeği olan, çivi çakmış, proje yapmış, finansman bulmuş herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Kılıçdaroğlu da yeni bir siyaset anlayışını Türkiye’ye getirmek istediklerini belirterek “Bütün belediye başkanlarımız, halka hizmet etmek için 24 saat çalışıyorlar.Bizim felsefemiz ne olacak? Bu felsefenin ipuçlarını Sayın Başkan, konuşurken zaten ifade etti. Dedi ki; ‘16 milyon için çalışıyoruz. Şeffaf bir yönetim var. Halka hesap veriyoruz.' Olağanüstü bunlar. Bizim siyaset kurumunun henüz daha içine sindiremediği olağanüstü sözler. Eğer siyasetçi, kullandığı paranın halkın parası olduğunu bilir ve o çerçevede harcadığı her kuruşun hesabını halka verirse, yeni bir siyaset anlayışını inşa etme yolunda adım atıyoruz demektir” dedi.
CHP'li belediye başkanlarının hükümetin dışarıdan aldığı krediden bizim ucuza kredi bulduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu “ Neden? Daha güvenilir. Neden? Bilançoları, bütçeleri daha şeffaf. Türkiye'yi yönettiğimizde de aynı tablo ortaya çıkacaktır. 83 milyon insanımız, Londra’daki bir avuç tefeciye mahkum edilmeyecektir. Bu, o anlama geliyor. Bütün Türkiye'de hepimiz çalışacağız, hepimiz üreteceğiz, hepimiz kazanacağız ve bu ülkede yoksulluğu tarihe gömeceğiz” diye konuştu.
İstanbul'un ulaşım sorununun hala çözülememiş olmasını eleştiren Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
* Temel atmak kolay. Koyarsınız bir kürsü, mikrofonlar tamam; çağırırsınız vatandaşları temel atarsınız. Ondan sonrası önemli. Attığınız temel hayata ne zaman geçecek? ‘Metro yapacağız' diyorlar. Açılışlar tamam, temeller tamam; arkası yok.
* Şimdi arkasını Büyükşehir Belediye Başkanı'mız, ekibi ile beraber dolduruyor. Bir şey daha söyledi: ‘İşi, uzman arkadaşlarımızla birlikte yapıyoruz' dedi. Özellikle bir kadın kardeşimiz, bir hocamız, Raylı Sistemler Daire Başkanı bu mücadeleyi yapan.
*Bir kadın olması dolayısıyla da ayrıca çok mutlu olduğumu da ifade etmek isterim. Kadına yönelik şiddetin hala Türkiye’nin gündeminde olduğu bir dönemde, bir Büyükşehir Belediyesi'nde bir kadının Raylı Sistemler Daire Başkanı olması, ayrıca Türkiye için de dünya için de anlamlıdır. İşi ehline teslim ettiğinizde ne oluyor?
* İsraf olmuyor, israf. Eğer israf haramsa, israf savurganlıksa, israf milletten alınan vergilerin amacına uygun harcanmamasıysa, ayrı bir dünyaysa; o dünya bize kapalıdır.
*Biz, her kuruşun yerli yerinde harcanmasını isteriz. Her kuruşun hakkını vermek isteriz. Çünkü biliriz ki, o paranın içinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır.
