Zanka

Kısıtlamaları kaldıracağız deyip virüsün nerede ne kadar etkin olduğunu, nerede zayıfladığını göstermek üzere rengârenk şehirleri olan bir Türkiye haritası yayınladılar.

Kimi şehir ahalisi durumumuz kötüymüş deyip üzüldü, kimisi sevindi.

Kimi şehrin valisi sınıfta kalmış öğrenci misali kendini başarısız hissedip hırslandı, sosyal medyadan "Ey şehir halkı! Durumumuz ortada, dikkat edelim, el ele verip bu illetten kurtulalım. Etmeyin tutmayın, rengimiz meydanda, kıpkırmızı." Türünde açıklamalar yaptı.

Kimi vali aklından biz maviyiz diye geçirip kasım kasım kasılmış olmalı.

Süper lig fikstürü gibi merak ve heyecanla takip ettiğimiz şehirler ve renklerinin ilanının hemen öncesinde AKP kongreleri başlamış, harita açıklanıp kısıtlamaların kaldırılmasından sonra ise hız kazanmış, vatandaş otobüslerle AKP kongrelerine taşınmıştı.

Yüce Rabbimin hikmetinden sual olmaz, bu öyle bir mucizeydi ki o kazanlarda kaynayasıca, çukurlarda boğulasıca, ateşlerde cayır cayır yanasıca virüs, yayılmaktan vazgeçip sanki “Yoruldum ben, bir süre Ege'ye kaçıp kafamı dinleyeceğim, kendimi yenileyip tekrar döneceğim.” demişti.

Öyle de yaptı. Covid-19 gittiği küçük sakin Ege kasabasından AKP kongrelerini takip etti. Kongreler biter bitmez de bavulunu toplayıp dinlenmiş bir zihin, zinde bir vücutla iş başı yaptı, neşe içinde sahalara geri döndü. Hemen hemen her yeri kırmızıya boyadı.

“Canım olur mu öyle şey, bu virüs siyasi bir virüs mü, insan evladı gibi parti mi tutuyor? Covid-19 AKP'li mi?” demeyin. Tüm bu olan biten latif bir tesadüften ibaret.

Hakka, hukuka, kanuna, yasaya, yasağa saygı duyan; şu dönem ne istersek onu yaparız demeyen; asla ve kat’a vatandaşı aptal yerine koymayan AKP'ye evrenin olumlu bir işareti, kim bilir belki de Yüce Yaratan'ın bir mükâfatı olmalı.

Kongreler biter bitmez şehirler renk değiştirdi, kıpkırmızı oldu. Ne olur bir art niyet, bir aldatmaca, bir hile hurda aramayın. Ne, nasıl, niçin, olur mu canım demeyin. Düşünmeyin,  yargıda bulunmayın, mantığınızı devreye sokmayın, itiraz etmeyin, sızlanmayın...

Cumhurbaşkanımız ve partisi AKP bizim yerimize düşünür, milletin bekası için ne uygunsa onu uygulamaya koyar. Dün sarı idik bugün aniden kırmızı oluverdik. Bitti.

 

AKP'NİN BİLMEDİĞİMİZ DAVASI

Günlerdir sosyal medyada lüks bir araç içinde uyuşturucu kullanırken izlediğimiz AKP'li büro çalışanı Kürşat Ayvatoğlu'nu konuşuyoruz.

Kimi bu adamın siyasetle partiyle ilişkilendirilmeksizin uyuşturucu bağımlılığı konuşulmalı, toplumdaki bağımlılar masaya yatırılmalı, bu kanayan yaraya dikkat çekilmeli, parti marti işlerine temas edilmemeli, diyor.

Kimi ise hani siz muhafazakâr bir kitleydiniz, içkiye hatta sigaraya bile karşıydınız, dini bütün kesimin sesiydiniz, bünyenizde bu insanları barındırdığınıza göre, oy talep ettiğiniz kitleye karşı dürüst değilsiniz, dışınız muhafazakâr ama kim bilir gerçekte ve içerde nasıl bir felsefeyi benimseyip nasıl hayatlar yaşıyorsunuz, diyor.

Kimi de bir büro çalışanı bu kadar parayı nereden buldu. Bir yanda birtakım ayrıcalıklar elde edip haksız şekilde zenginleşen AKP'liler var, bir yanda salgın sebebiyle işini kaybeden, geçim sıkıntısı çeken, intihar edenler var. Bu nasıl bir düzen, diyor?

Şüphesiz en şaşkın ve ne yapacağını ne yazacağını bilemez hâlde olanları AKP yandaşı; Atatürk, laik düzen düşmanı; yalan, iftira haber üretmekten başka misyonu olmayan sözde gazeteciler.

Gerçekten de dehşet içindeler çünkü bu durumu nasıl savunacaklarını, kimi suçlayacaklarını bilmiyorlar.

Ortada bir adam var. AKP'li siyasilerle boy boy fotoğrafları ve burnuna onun iddiasına göre pudra şekeri çekerken ki görüntüleri var.

Kimi, muhaliflerde de böyle insanlar var, diyor kimi, davamızı kirleten menfaat güden bu insanlar partiden temizlenmeli, diyor.

Tüm bu kargaşayı takip edip okurken beynimde şu soru yankılanıyor:

Yahu sizin davanız var mıydı? Nedir o dava, gerçekten çok merak ediyorum? Benim bildiğim siz Atatürk düşmanı, medeniyeti gelişmeyi çağdaşlaşmayı reddeden, Türk ismini ve kimliğini her yerden silmeye ant içmiş Araplara hayranlık duyan insanlarsınız.

Bunca sene gördüğüm, okuduğum başka da bir özelliğiniz, mantaliteniz, felsefeniz yok.

Haydi, anlatın bize, nedir sizin davanız?



Bu içeriğe emoji ile tepki ver
221