Zanka

Bugün Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias ile yapacağı görüşme öncesi konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Bizim Yunanistan ile görüşmek için AB ya da diğer ülkelere ihtiyacımız yok. Yunanistan ile anlaşamadığımız konular var. Bunları açık açık konuşmamız lazım” dedi. Bakan Çavuşoğlu, Mısır için ise “Mısır tarafı Mayıs ayının ilk haftası Türkiye’den bir heyeti ülkelerine davet etti” açıklamasında bulundu…

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NTV’nin sorularını yanıtladı. Bakan Çavuşoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

YUNANİSTAN İLE İLİŞKİLER

* Yunanistan ile 5 yıldır var olan mekanizmaları işletemedik. Siyasi istişareleri gerçekleştiremedik. Bunları Yunanistan’ın olumsuz yaklaşımı sebebiyle gerçekleştiremedik. İstikşafi görüşmelere ara verilmişti. Daha sonra Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi dışlayan politika sonrası ilişkiler gerildi. Devreye AB ve farklı ülkeler girdi. Biz Yunanistan ile masaya oturmaya hazırız.

* Yunanistan ile görüşmelerimiz son dönemde yeniden başladı. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias Türkiye’ye geliyor. Dün gelecekti ancak NATO görüşmeleri vardı. Bugün için çağırdım ve kabul etti. Bugün Ankara’da kendisini ağırlayacağız. Kendisi ile samimi bir ortamda görüşmeyi planlıyoruz. Yunanistan ile aramızdaki diyalog ve üst düzey ziyaretler çok önemli ve memnuniyet verici. Bizim Yunanistan ile görüşmek için AB ya da diğer ülkelere ihtiyacımız yok. Yunanistan ile anlaşamadığımız konular var. Bunları açık açık konuşmamız lazım.

MISIR İLE İLİŞKİLER

* Birbirimizin Ramazan ayını tebrik ettik. Mısır tarafı Mayıs ayının ilk haftası Türkiye’den bir heyeti ülkelerine davet etti. Aramızdaki şartlar olgunlaştı, görüşmeler sürebilir. Mısır İslam dünyası için, Afrika için, Filistin herkes için önemli bir ülke. Mısır'ın istikrarı ve refahı herkes için önemli.

“ABD GEMİLERİ SÖZLÜ OLARAK BİLDİRDİ”

* Elbette Karadeniz'in bir barış denizi olmasını istiyoruz. Tüm kıyıdaş ülkelerin bir araya gelerek deniz yetki alanlarını belirlenmesi konusunda vardığı bir mutabakat var. İstenilirse Karadeniz barış denizine dönüştürülebilir. Biz bunu savunuyoruz. Halihazırda Ukrayna - Rusya gerginliği buna engel oluyor.

RUSYA VE UKRAYNA ARASINDAKİ GERİLİM

* Bizim Türkiye olarak hem Rusya hem de Ukrayna ile ilişkilerimiz gayet iyi. Biz sorunların barışçıl yoldan çözülmesi için iki ülkeye de aynı telkinlerde bulunuyoruz. Türkiye'nin tavrı bellidir. Biz yumuşamadan memnunuz. Eğer diplomasi olarak adımlar atılırsa memnun oluruz.

* ABD gemileri bugün boğazdan geçmezse 15 günlük bildirim süresi yeniden başlar. Kıyıdaş olmayan ülkeler 15 gün önceden bildirmesi gerekiyor. ABD bize dün sözlü olarak geçişleri iptal ettiğini söyledi. Henüz yazılı bir nota gelmedi.

* Rusya ile Türkiye arasında birçok ilişki var, ticaret hacmi, enerji işbirliği, yatırımlar gibi. Bazen karşı tarafta olduğumuz konularda bile ortak noktada buluşabiliyoruz. Biz iki ülke tarafında taraf tutmuyoruz. Bizim tavrımız açık, dengeli ve yapıcı

* Biz Montrö anlaşmasını harfiyen uyguluyoruz. Bundan ne Rusya'nın ne başkasının bir endişesinin olmaması lazım.

“ABD TERÖR ÖRGÜTLERİNE DESTEK VERMEYE DEVAM EDERSE İLİŞKİLERİMİZ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLENİR”

* S-400, FETÖ, ABD'nin terör örgütlerine verdiği destekleri konuştuk. Yol haritası üzerinden ilerlenmesi konusunda mutabıkız. Türkiye'nin görüşlerini belirten bir belgeyi ABD'ye verdik. ABD bu belge üzerine çalışıyor. İkili ilişkilerde bu diyalogların devam etmesi için Afganistan, Suriye ve bölgesel konularda ne düşünüyoruz ve neler yapabiliriz konularını konuştuk.

* İki ülkenin birlikte çalışma planı umut verici bir gelişme. Diğer sorunları çözmemiz için yol haritası üzerinde, bir bütün halinde neler yapabileceğimizi müzakere etmemiz ve sonra da uygulamamız gerekiyor.

* ABD terör örgütlerine destek vermeye devam ederse ilişkilerimiz olumsuz yönde etkilenir.

BIDEN'IN SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMINI KABUL ETME İHTİMALİ

* Geçmişte de ABD başkanları bu iddia üzerine bulunmuştu. ABD gibi bir ülke diğer ülkelere birçok hatırlatmalarda bulunuyor. ABD uluslararası hukuku göz önüne alırsa böyle bir karar vermez.

* 24 Nisan'da ABD'nin böyle bir söylemde bulunmayacağını düşünüyoruz. En kötü ihtimalle kabul etti diyelim. Bir siyasetçi böyle bir şey dedi diye böyle bir durum kabul edilmez. BM 1948 yılında açıkça kararını verdi.

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver