Zanka

​Zanka TV’de yayınlanan 3Gen programı, ekonominin nabzını tutmaya devam ediyor. Gazeteciler Selçuk Geçer, Çetin Ünsalan ve Ekonomist Oğul Aktuna bu hafta; tam kapanmada açıklanan destek paketi, enflasyon ve Merkez Bankası’nın altın rezervleri konularını masaya yatırdı...

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) nisan ayında yıllık enflasyonun yüzde 16,2'den 17,14'e yükseldiğini açıkladı.

Çetin Ünsalan, bu verinin yanında ara malı ve üretici enflasyonlarına da “Bir enflasyon rakamı açıklandı ki resmisi bile ürkütücü. Bu enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını artık herkes biliyor, fakat resmi rakamlar üzerinden bile okuduğunda yüzde 17’ler vurmuş bir enflasyon tüketicide. Yüzde 35’lere vurmuş bir enflasyon üreticide. Ara malı enflasyonu yüzde 49, ilk 4 ara malı enflasyonu yüzde 16. Yani bir tüketici enflasyonu kadar ara malı enflasyonu var. Sadece petrol türevi ürünlerde yüzde 159 artış var” diyerek vurgu yaptı.

AKTUNA: BU ORTAMDA FAİZ İNDİRME ŞANSINIZ YOK

Oğul Aktuna ise faizlere revizyon gerekebileceğini şu sözlerle dile getirdi:

“Şu anda hükümetin temel amacı enflasyonu tek haneye indirmek. Yıl sonu hedefi tek haneli enflasyondu ama görünüyor ki enflasyonun tek haneye inmesini bir kenara bırakın 20’lere doğru bir gidiş var. Yani her ay üstüne 1-1,5 puan koyarak enflasyon yükselişine devam ediyor.

Bu ortamda tabi faizleri de indirme şansınız olmuyor, olamayacak gibi gözüküyor. Yüzde 19 olan faizi, 17 olan enflasyonda zaten 2 puanlık bir fark var arada, bu 2 puanı da alırsanız o zaman TL’ye yatırım yapmanın hiçbir anlamı kalmayacak gibi gözüküyor. Yükseltme belki olabilir, çünkü enflasyon beklenenin üzerine geldiği için bir revizyon gerekebilir faizlere.”

ÜNSALAN: 20 HAZİRAN’DAN BERİ KESİNTİSİZ ARTIYOR, BU ENFLASYON DÜŞMEZ

Çetin Ünsalan, ardından şöyle devam etti:

“Merkez Bankası’nın tezi şu; Nisan en tepe nokta görülecek, ondan sonra enflasyon kademeli olarak düşecek, son açıkladıkları rakama göre de yılı yüzde 12.2’yle kapatacak.

2 yılın zirvesinden bahsediyoruz. Bütün hesap bence şunun üzerine kurulu; turizm gelirinin gelmeyeceğini onlar da biliyor ama onu geçtim, diyorlar ki zaten ekonomik koşullarda yaz aylarında enfasyonda gevşeme olur, biz de bundan yararlanırız, gerekli tedbirler de alınırsa yılı yüzde 12.2’lerde 13’lerde kapatırız. Öyle mi olmuş? 2020 yılının Nisan ayına dönmek lazım. 2020 Nisan’ında enflasyon yüzde 10,3. Yani yüzde 70 artmış. Rakamlar 10-17 olunca kimse umursamıyor bunları. Geçen sene Haziran-Temmuz gibi gerileme yaşanıyor, Ekim itibariyle tekrar yukarı çıkmaya başlıyor. Bu bizim yani tüketicinin hikayesi. Bir de üreticiye bakalım, orada durum vahim. 2020 Nisan’da üreticinin enflasyonu yüzde 6,71. Tam 6 kat artmış üreticinin enflasyonu, bugün yüzde 35.1’i görmüş. Bu arada 2020 Haziran’dan beri sürekli artıyor kesintisiz, bunun da altını çizelim. Bütün bunları alt alta koyduğunuzda bu enflasyon düşmez. Dünyada bütün koşullar aynı kalsa bile, pandemi sürecinde geçen seneyle bu sene arasında tüketici davranışlarında fazla bir değişim olmayacaktır. Zaten minimumumu harcamaya çalışıyor, bundan daha aşağıda bir harcama görüyorsanız bu açlık sefalet demektir.

Bugün gelinen Halk Ekmek büfeleri önündeki tartışma da bu. Oradaki büfenin kalkmaması için hangi partiye oy verirse versin vatandaş nöbet tutuyor, bu çok önemli. İkizdere desen zaten skandal. Ama orada da insanların direncini görüyorsunuz. Demek ki aslında daha fazla zorladıkça, daha fazla tepki alacağını bilen bir iktidar gerçeği ne yaptırıyor? Alkol yasağı tartıştırıyor sana. Yemedi insanlar, olmadı çünkü insanlar aç, burada kuru siyaset işlemez.”

MERKEZ BANKASINI’NIN ALTIN REZERVİ

Son günlerin en önemli tartışma konularından biri de Merkez Bankası’nın altın rezervi. Dünya Altın Konseyi verilerine göre yapılan hesaba göre 159 ton açık var ancak Merkez’den bu konuya dair bir açıklama yok.

Selçuk Geçer, Dünya Altın Konseyi’nin raporunun ne anlama geldiğine dair şu çarpıcı bilgileri verdi:

* Dünya Altın Konseyi diyor ki; dünyanın en çok altın satan merkez bankası Türkiye’ye ait. İlk çeyrekte 31.5 ton altın satılmış, bu yılın ilk çeyreğinde. Aynı zamanda geçen yıl Haziran’dan bu yana da Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası net altın satıcısı pozisyonunda diyor.

* Sayın Merkez Bankası Başkanı ne demişti? Daha yeni, son yaptığı röportajda söylemişti Kavcıoğlu, ‘Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası dövizleri satmadı, aksine bu dövizlerle altın aldı. 130 tonluk altın rezervimiz 710 tona çıktı’ dedi.

“198 TON ALTINI BİZ SON 9 AY İÇERİSİNDE SATMIŞIZ”

* Bir; Türkiye’deki altın rezervleri yaklaşık 10 hatta 15 senedir 500 tonun üzerinde. 500 tonluk bir altınımız vardı, evet geçen sene bir altın alımı yapıldı doğru ama alınan altının neredeyse tamamı bugüne kadar satıldı. Bunu nereden anlıyoruz? Yine Altın Konseyi diyor ki; şu anda Merkez Bankası’nın cebinde 512 ton altın var. 512 ton altınımızın olduğunu kabul edersek ve Sayın Kavcıoğlu’nun ‘710 ton altın aldık’ söylemini de gerçekçi alırsak, orada da 198 tonluk bir altının satışı var. 198 ton altını biz son 9 ay içerisinde satmışız. Bu para nereye gitti? Aslında bu soruyu da sormamız gerekiyor. 128 milyar dolar gitti, bunu bir tarafa koyalım, bunun üzerine bir de altın rezervlerimizi boşaltmaya başladık. Çünkü 3 ayda 31 ton satılmış, Kasım ayında sadece 45 ton altın satılmış 2020’nin Kasım ayında, Eylül ayında 20 ton altın satılmış. Dolayısıyla geçen yıl sadece, Aralık ayını göremedim ama orada da muhtemelen 15-20 ton civarında satıldı, sadece geçen yıl 3-4 ay içerisinde Naci Ağbal’ın faizleri yükselttiği dönemde 70 tondan fazla altın satıldığını görüyoruz. Buna 2021’in ilk üç ay dahil değil, onu da dahil edersen 100 tonun üzerinde bir rakama çıkıyorsunuz zaten. 710 ton altınımız vardı da şimdi niye 512 diye sorarım.

* Merkez art arda 3 çeyrektir yani Temmuz-Ağustos-Eylül, Ekim-Kasım-Aralık, Ocak-Şubat-Mart, bu 9 ay boyunca arka arkaya 3 çeyrektir net satıcı pozisyonunda diyor, Dünya Altın Konseyi söylüyor bunu. Dolayısıyla altın aldık falan hikaye, aksine altın satılmış.  

* Normal koşullar içerisinde 2021 yılında 135 ton fazladan altın alınmış gibi görünüyor ama onun büyük bir kısmının da bu yıl içerisinde eritildiğini görüyoruz. Şunu söyleyebiliriz rahatlıkla; artık kasada dolar kalmadı, döviz falan kalmadı, mümkün olduğu her koşulda altınları boşaltmaya devam ediyor Merkez Bankası.  

* Sayın Kavcıoğlu bunları görmüyor muydu? Bunları bilmiyor muydu? Öğrenmeden mi konuştu? Yoksa biz bunları söyleriz nasılsa vatandaş yer diye mi düşündü?”

Peki 6 Mayıs’ta Merkez Bankası nasıl bir faiz kararı açıklayacak? Ne yapılmalı? Hepsi ve daha fazlası 3Gen’de…

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ



Bu içeriğe emoji ile tepki ver