Zanka

Bir kapatan bir açan, kapatıp hiç açamayan… Hali hazırda zor durumda olan esnaf ve işletmeciler, pandemiyle birlikte borç batağına doğru sürüklendi. Beklenen yardımlar bir türlü gelmedi, onun yerine kredi üzerine kredi açıklandı. Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın helallik istemesi büyük bir tartışmayı gündeme taşıdı. Son kabine toplantısından bir defaya mahsus hibe çıktı ama o da birçok esnafın kirasını bile karşılamaya yetmiyor. Ekonomik tabloyu değerlendiren Çetin Ünsalan “Ya sayın cumhurbaşkanı bu ülkenin cumhurbaşkanı değil, ya da ben onun anlattığı ülkede yaşamıyorum” derken, Selçuk Geçer ise esnafın ihtiyacının borçların silinmesi olduğunun altını çizdi…

Zanka TV’de yayınlanan 3Gen programında gazeteciler Selçuk Geçer ve Çetin Ünsalan ekonominin nabzını tutmaya devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrasında “esnafa müjde” diyerek açıkladığı yeni destek paketini değerlendiren Çetin Ünsalan, şunları söyledi:

“Ortada bir hata olduğunu hissettim. Ya sayın cumhurbaşkanı bu ülkenin cumhurbaşkanı değil, ya da ben onun anlattığı ülkede yaşamıyorum. Özetle her türlü yardımı yaptık, desteği verdik hatta bu konuda dünyada sayılı ülkeler arasına girdik falan. Diyecek bir şey bulamıyorsun.”

Selçuk Geçer de şöyle konuştu:

“’Bu pandemi sonrasında en hızlı ekonomik toparlanma Türkiye’de olacak’ dedi değil mi Sayın Cumhurbaşkanı? ‘Hakkını helal et’i falan geçtim ben, bu saatten sonra hakkını helal et pozisyonunda değiliz çünkü. Adam batmış, bitmiş, yok olmuş, intihar etmiş, elinde avucunda ne var ne yok hepsini bitirmiş. Bu saatten sonra helal et denmez. Çocukla oynar gibi oynadınız insanlarla hadi açın, hadi kapatın.”

Ünsalan helallik istemenin bitişte yapıldığında dikkat çekerek, “Sayın Cumhurbaşkanı ‘bu jargondan haberdar olmayanlar’ diyor ama hayır, biz bu jargondan haberdarız. Ama bu genellikle bir veda sırasında veya bir şey bittiğinde helalleşilir. Sen hem hakkınızı helal edin deyip, hem de görevde oturuyorsan ortada bir gariplik var” dedi.

“YILIN İLK 3 AYI 29 BİN İŞ YERİ KAPATTI”

Çetin Ünsalan şöyle devam etti:

“Fiilen batanlar var. Türkiye Esnaf Sanatkarlar Konfederasyonu açıkladı. 2021 yılının ilk 3 ayı, yani ilk 3 çeyrek 29 bin iş yeri. Bunlar resmen kapananlar. Gizli iflasta olanlar değil, resmen kapatanlardan bahsediyoruz.

Yeni bir çalışma geliyor. İlk vakanın görülmesinden sonra bir yapılandırma söz konusu oldu, biz o süreçte ‘bunları silin, yapılandırdığınız anda Türkiye bir yapılandırma fırtınasına girer’ dedik. Şu anda bir yasa hazırlığı var tamamlanmış vaziyette. TBMM’ye sunulmak üzere. Matrah artırımı ve borç yapılandırması torba yasayla birlikte geliyor. Bir insaf et. Sürekli bir şeyi yapılandırıyorsan ve sorun sürekli büyüyerek önüne geliyorsa, şunu de; bu iş ödenemeyecek.”

NE YAPILMALI?

Yapılandırma yerine esnafa yapılması gereken yardımlara ilişkin ise Selçuk Geçer, şu değerlendirmelerde bulundu:

* Türkiye, dünya çapında bu pandemi döneminde vatandaşına en az yardım eden ülke. 2 ülkeden birisi diyenler var ama sen kendini Uganda’yla, Tanzanya’yla bir görüyorsan tamam 2 ülkeden birisi. Ama aslında kendi standartlarında birinci sıradasın. Kendini Avrupa’yla, Amerika’yla, Rusya’yla kıyaslıyorsun madem o zaman birinci sıradasın en az yardım yapan ülke, hiç yardım yapılmadı çünkü. Amerika’ya bakıyorsun 4 trilyon Dolar, sevmediğimiz Trump döneminde. Biden geliyor, gelir gelmez bir hafta içerisinde neredeyse 1.8 trilyon dolar geçiriyor. Ertesi gün Biden bir daha çıkıyor, kongreye 4 trilyon dolar daha gönderdim diyor. 10 trilyon dolar. Bunun yanında vergilerini siliyor, işletmelere direkt hibe yardımı yapılıyor.

* Türkiye’de hiçbir yardım yapmadığın gibi, insanları borç batağına sürüklüyorsun. Hiçbir borcunu da silmiyorsun. Bankalara kıyak yapılıyor, bankaların batıkları erteleniyor, borçları erteleniyor, vergileri siliniyor, ballı kaymaklı müteahhitlerin zaten zorunlu ödemeleri yapılıyor, alacakları veriliyor ama tahsil edilmesi gereken hiçbir şey tahsil edilmiyor. Vatandaşa ne yapılıyor? Sıfır yardım.

* Adamın SGK borcu varsa sil, vergi borcu varsa sil. Veremiyor musun? O zaman sil. Dünyada örnekleri var. Vergisini ödeyemeyen adam zaten ödeyemeyecek. Vergisini düzenli ödeyen adama da yardım et, hani adaleti sağlamak istiyorsun ya, ne kadar vergi ödedin bu kadar al bu kadar destek veriyorum. Ya da seni bu kadar yıl vergiden muaf tutacağım para veremiyorsun diye. Dolaylı vergileri indiriyorum enflasyondaki baskıyı azaltmak adına. Yapabilir devlet bunları. Bankalara da dönersin dersin ki batık kredileri biz üstleniyoruz ve sıfırlıyoruz. Vatandaşa para vermiyorsun ya, en azından borcunu sil.

* Ben niye hakkımı helal ediyorum? Müteahhitler hakkını helal etsin. Vatandaş ayakta kalamazsa, devlet ayakta kalamaz. Halk yoksa, devlet yok.

Peki Moody’s’in Türkiye ekonomisine güç tespiti nasıl? Türkiye ekonomisini neler bekliyor? Hepsi ve daha fazlası 3Gen’de…

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver