Teknoloji ve yaratıcılık çok sık konuştuğumuz kavramlar kol kola mı yürüyorlar yoksa birbirlerine çelme mi takıyorlar?
Teknoloji hayallerimizin çapını büyüttürken insanın üşengeçliğine de darbeler vurdu. Dünyanın her yerinden her bilgiye ulaşabilme kişisel vizyon oluşturmamıza katkı sunuyor. Fakat her iyi şey hakkında bizi bekleyen bir tehlike bağımlılık. Bağımlılık arttıkça yaratıcılığın yerine benzerini yapma kolaycılığı almaya başladı.Mesela elimizde telefon varsa hiçbirimiz beklemiyoruz beklemeyi unuttuk adeta. Teknolojik cihazlar sürekli dikkatimizi dağıttıkları için bizleri düşünmekten dahi alıkoyabiliyorlar. Sürekli eğlenme ihtiyacı olan canlılar haline geldik. Yaratıcılık için insanın kendisi ile başbaşa kalması gerekmiyor mu?
Akıllı telefonlarımıza yaratıcılık adına şablon zorlaması yapan uygulamalar gerçekten yaratıcılığa katkı sunuyor mu? Ortaya çıkanlar sunduğunu gösteriyor. Beynimizin yapısı gereği her şeyin bir ötesi için tetikliyicilere ihtiyaç var. Fakat görsellikte oluşan zenginlik içerik için aynı etkiyi yaratmayabiliyor. Tembel iletişim denilen kavramın esiri oluyoruz. Kısaltmalar, emojiler, ifade butonları hepsi tembelliği teşvik ediyor. Karşıt görüş zaman kazanıyoruz diyor soru şu o zaman ne için zaman kazanıyoruz? Daha fazla zaman kaybettirecek yeni ama amaçsız bir meşgale için mi?
Yine soru gelsin teknoloji muhteşem seviyelere doğru ilerlerken işletmelerin işe alımlarında ve yetenekler sıralamasında creative olmak meselesi neden en üst basamaklarda geziniyor. Newsweek dergisinin yaptığı araştırmada IQ seviyelerindeki artışa rağmen yaratıcılık seviyesinde 1990’lardan itibaren düşüş var. Düşüşün başladığı tarih çok şey söylüyor. O zaman çözüm teknolojik yenilikleri kullanırken yaratıcılığa götürecek formatlara odaklanmak. Çünkü çocuklarımız daha gençlik çağına gelmeden teknolojinin nimetlerinden faydalanıyor. Onlara bak bu şunun içi demezsek bizleri çok hoş zamanlar beklemiyor. Bugün bu metni yazmamızı sağlayan teknolojininde bir yaratıcılık ürünü olduğunu es geçmeden özellikle insanoğlunun bürokrasiyle olan mücadelesinde sırt verdiğini ve onu çoğu zaman mağlup ettiğini unutmayalım.
İnsan olarak o kadar büyük bir bilgi saldırısı altındayız ki beynimizi sadece gerekeni alması için eğitmemiz gerekiyor. Temel sıkıntılardan birinin de sınırlı olan zaman unsurunu hangisi için kullanacağımız. Teknolojik yeniliklerin eğlenceli haz veren hemen merak uyandıran tarafını düşününce yaratıcılık gibi beyni yormaya düşünmek gibi zor bir eyleme karşı maça önde başlaması.
Belki de teknolojiyi, yaratıcılığın besleyicileri bölümünde en üst rafa koymak gerekiyor. Böylece çelişmemesi gereken iki unsur birlikte hareket edebilir. Burada da özgün olmak derdinden uzaklaşmadan bir üretimin peşinden koşmak şart. Fakat tüm yaratıcılık lehine söylemlere şöyle bir cevap vermek gerekir. İnsanların bilgiye ulaşmadaki eşitsizliği ortadan kaldırdığı için sonsuz teşekkürler. Klasik mottom hiçbir şey iyi ya da kötü değildir. Her şey senin hangi amaçla kullandığınla ilgilidir.
