BBP lideri Mustafa Destici, bugün Sinop’ta yaptığı konuşmada dikkat çeken ifadeler kullandı. “Bu ülkenin kaynakları doğru bir şekilde kullanıldığında, yolsuzluğa ve adam kayırmacılığına çarçur edilmediğinde herkese yeter. Ama ülkenin kaynakları savurganlık edilirse, yolsuzlukla iç edilirse, burada kazananlar parayı yurt dışına çıkarırsa, hem de helal kazanç değil, gayri meşru kazançlarını yurt dışına çıkarırlarsa millet ekonomik sıkıntı çeker” diyen Destici, Kanal İstanbul’un da ‘bekleyebileceği’ mesajını verdi…
Cumhur İttifakı ortağı Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin Sinop 1. Olağan İl Kongresi’nde konuştu.
Ülke kaynaklarının “çar çur edilmemesi” gerektiğine dikkat çeken Destici, yolsuzluk ve adam kayırmacılığı vurgusu da yaparak şu ifadeleri kullandı:
* Bu ülkenin kaynakları doğru bir şekilde kullanıldığında, yolsuzluğa ve adam kayırmacılığına çarçur edilmediğinde herkese yeter. Ama ülkenin kaynakları savurganlık edilirse, yolsuzlukla iç edilirse, burada kazananlar parayı yurt dışına çıkarırsa, hem de helal kazanç değil, gayri meşru kazançlarını yurt dışına çıkarırlarsa millet ekonomik sıkıntı çeker.
* Kaddafi’nin 250 milyar doları olduğunu söylediler. Sonra ne oldu, o paranın 1 kuruşunu yiyemedi. Kendi sonu ne oldu, çok kötü bir şekilde oldu. Aynı şey bu şekilde ülkesini soyan devlet başkanları için de geçerli.
* Onun için herkese diyorum ki bu devlet size zaten itibar veriyor. Onun için şeytana uymayın. Memleket parasını dışarı çıkaranlar hem bunu kullanamazlar hem de akıbetleri çok kötü olur. Onun için gelin hep birlikte kazanalım, çalışalım” diye konuştu.
“KANAL, KÖPRÜ, YOL BİRKAÇ SENE BEKLEYEBİLİR AMA VATANDAŞ BEKLEYEMEZ”
Kanal İstanbul konusunda da mesaj veren Destici, vatandaşın ihtiyaçlarının önce gelmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
“Kanal, köprü, yol birkaç sene bekleyebilir ama vatandaş bekleyemez. Onun için devlet, hükümet elinde, hazinesinde ne kadar imkan varsa bunu öncelikli olarak, bu dönemde zorluk çeken esnafımız başta olmak üzere, emeklimize, işçimize kısa çalışma ödeneğinde hayatını devam ettirmek zorunda kalan vatandaşımıza vermelidir. Yani sosyal politikalara ağırlık vermelidir.”
