Zanka

Değişim ve değişen şeylere karşı direnç doğamızın gereği olarak görülebilir.

Alışılagelmiş durum hem gündelik hayatımızda iş hayatımızda ayrıca sosyal medya olarak adlandırdığımız gerçek hayatla ilişki ilişkisiz görünen tecrübeyle her gün karşımıza çıkıyor. Sosyal medya platformlarının veya bazı uygulamaların yaygınlaşmasıyla iletişim şekillerimiz değişti. Başlangıçta direnç gösterilen uygulamalar sonrasında hayatımızın vazgeçilmezi hatta iş yerlerinde bizzat iletişimin aracı halini aldı. Whatsapp örneği canlı bir örnek olarak karşımızda duruyor.

İnternet kullanıcılarının sosyal medya platformlarına ki biz çok azını günlük yaşamda kullanıyoruz direnci başlangıçta hem anlaşılır hem de normal karşılanıyordu. Whatsapp geldiğinde ve kullanımı yaygınlaştığında bir gün işyerlerinde iletişim kanalı olarak kullanacağını hesap edebilir miydik? Aynı durum sosyal medya platformları içinde geçerli oldu. İlk tepki direnç, kabullenmeme hatta görmezden gelme şeklindeydi. Oysaki internetin hayatın merkezine yerleştiği dönemde reddiye veya görmezden gelme yerine anlama yorumlama ve sonrasında pozisyon alma davranışının bir zararı yok. Fakat birçok kişi hala " sosyal medya kullanmıyorum " cümlesini övüntü cümlesi olarak kuruyor ve kullanıcıları da büyük bir sarmalın oyuncağı olarak görüyor. 

Önyargıların çelik gibi kuvveti elbette yadsınamaz. Ancak kişinin görmediği, bilmediği, tecrübe etmediğini düşman olarak algılaması reddetmesi yararsız bir davranıştır. Yarar kavramına vurgu yapmamım sebebi direnç noktasında güçlü olan kişilerde sosyal medya platformlarının veya uygulamalarının yararsızlığı ve vaktin boşa harcanması savı kuvvetlidir. Kişi etkilenmek korkusuyla bazen kavramları tanımak bazen de kişilerle tanışmak iletişime geçmekten çekinir. Orada olmanın bir daha vazgeçmemek ya da değerleriyle çeliştiği endişesiyle içsel baskı yaşar. Birçok kaybımız erken alınmış kararlarınızın ürünüdür. 

Yaşanılanı sadece belli mizaçların ya da belli kişilik özelliklerinin sebebi görmek yerine  olanın insanlığın geneli için geçerli olduğunu kabul etmeliyiz. Değişim karşısında afallama, korku, endişe bizler için var. Ancak bilinmeyenle hatta istenmeyenle tanışma endişenin yerini anlama, yorumlama yorumlama ile beraber hangi çıktıları almak istediğin ile ilgili hareket etme şansı veriyor?  Tıpkı reddetmek zafer değilken kabul etmekte yenilgi değildir. Değişim ve yeni olanla beraber yaşadığımız abartılı savunma kalkanı çıkarma davranışı hayattan tat almaktan da alıkoyuyor. Dünyaya baktığımız gözlüklerin sadece bir kaç metre önümüzü göstermesi yerine çok daha uzağı olanı görmenin nasıl bir zararı olabilir? 

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver