Zanka

Radyo dinliyorum. TRT spikeri düzgün Türkçesi kulağa hoş gelen sesiyle, sevgili dinleyiciler, bugün bizlere okuduğunuz kitaplardan hoşunuza giden kısa alıntılar yapmanızı istiyoruz, diyor....

Gelen mesajları tek tek okuyor. Ardından bir telefon konuğumuz var, diyor.

Adam kendini tanıtıyor. Spiker, evet, bize hangi yazarın hangi kitabından alıntı yapacaksınız, diyor.

Adam, ben alıntı yapmayacağım, diyor.

Spiker merakla öyle mi derken, ben ise galiba şiir okuyacak, diyorum.

Adam devam ediyor, alıntı yapmayacağım çünkü kendi kitabım var, diyor.

Spiker, ne kadar hoş deyip konuyu kapatıyor. Dinleyicinin kitabı üzerinde pek durmuyor. Mesela kitabın adı nedir, türü nedir, ne kadar zamanda yazdınız şeklinde sorular yöneltmiyor.

Sadece ne kadar hoş dedikten sonra sanki her şeyi önceden biliyormuşçasına en can alıcı, en önemli soruyu soruyor.

Söyleyin bize, bu aralar ne okuyorsunuz, genellikle ne tür kitaplardan hoşlanırsınız, diyor.

Adam, ben kitap okumam, diyor.

Olduğum yerde zıplıyorum, nasıl yani, diyorum.

Spiker bu sözleri olağan karşılıyor. Sesinin tonu değişmiyor, bu tonda herhangi bir kızgınlık, kınama, alay sezmiyorum.

Yani hiç okumadan kitap yazdınız, diyor.

Benim aklım okumadan yazılan kitabın türünde. Adam meydan okuyan bir tavırla, ben kitap okumayı sevmem, diyor.

Övündüğü belli, tekrar söze giriyor. “Ben diyor, hiç diyor, okumadan kitap yazdım diyor.” Ve inanır mısınız, kendi ailem kitabıma ilgi göstermedi ama tanımadığım insanlardan çok güzel tepkiler aldım, diyor.  

Gözlerim fal taşı gibi açılmış ve sanırım kibar bir leydi olmadığım, ağzımın bozuk olduğu gün gibi ortada.

Spiker, peki diyor, ardından, yine de kitap okumuşsunuzdur öyle değil mi, diyor.

Adam ben inşaat mühendisiyim, çok yoğun çalışıyorum, kitap okumaya pek vakit kalmıyor, diyor.

Spiker artık adamın verdiği cevaplara uygun sorular sormuyor. Amacı kendi istediği şeyleri zorla da olsa söyletmek.

Ama mutlaka kitap alıyorsunuzdur. En azından nereden kitap almayı tercih ettiğinizi söyleyin, diyor. Adam kem küm edince, mesela ben kitapçıya girdiğimde çıkmak istemem, hele o kitapların kokusu… İnternet sitelerinde fiyatlar daha uygun oluyor. Siz kitaplarınızı nerden alıyorsunuz, diyor.

Adam zorla istemeye istemeye internet sitelerinden aldığım oluyor, diyor.

***

Bu adam karşımda olsa kitap okumayan birinin kitap yazamayacağını, yazmaması gerektiğini nasıl anlatırım, onu nasıl ikna ederim, diye düşünüyorum.

İkna edemem çünkü okumayan insan bilmez, bilmeyen insana savunduğu şeyin zıddını kabul ettiremezsiniz. Hele de üniversite mezunu iş güç sahibi, okumadan yazdım diye övünecek kadar büyük bir egoya sahip birine.

İnsan okumazsa tarih, felsefe, edebiyat, coğrafya, psikoloji, sosyoloji, ilahiyat, mitoloji, tiyatro ve pek çok şeyi bilemez. İnsan okumazsa yazarların beynine giremez, onların iç dünyasında gezinemez. İnsan okumazsa düzgün cümle kuramaz, noktadan virgülden anlamaz.  

Sabah kalkıp işe giden, akşam olunca evine dönen, dizi ve maç izleyen, sosyal medyada ne anlama geldiğini bile bilmediği slogan cümleler okuyan birinin hayatı ne kadar zengin, ne kadar bilge, ne kadar olağanüstü olabilir ki sadece kendi yaşamı ve gördüklerinden beslenip yazabilsin.

Bir gezgin dahi olsa tüm dünyayı dolaşsa, tarih bilmediği için o muhteşem bin yıllık yapılara manzaraya bakar gibi bakacak. Ne olduğunu, hangi medeniyete ait olduğunu, nasıl yapıldığını bilmeyecek.

Kültür nedir medeniyet nedir ayrımını yapamadığı için yöre halkını analiz edemeyecek.

Çıplak dağlarda koyun gütmüş bir çobandan farkı olmayacak. Ve o çoban eğer okuyorsa ufku ondan daha geniş, bilgisi ondan daha derin olacak.

Benim duygularım ki o çobanın gezdiği dağlar kadar, benim kalbim ki gece olunca o dağları ışıl ışıl parlatan yıldızlar kadar. Bunlar bana yeter, koyarım önüme, değil yüz sayfa, bin sayfa yazarım diyenler. O duyguyu nasıl doğru bir şekilde kaleme alacaksınız? Bilgi ile besleyip harmanlamazsanız ne anlatacaksınız?

Modern dünyada eğer paranız varsa sınırsız ihtiyaçlarınızı karşılamak üzere milyon tane yol bulabilirsiniz. Fakat bunlardan biri parasını verip kitap okumadan kitap bastırmak olmamalı.



Bu içeriğe emoji ile tepki ver
41