Zanka

İster Z kuşağı diyelim ister zamane gençleri diyelim onları anlamanın yolu dinlemekten geçiyor.

Gençlere tavsiye veren tarafta olmanın onların dünyasının keşfi için hiçbir faydası olamaz. Z kuşağı muhabbeti yeni değil. 2000’li yıllar sonrasında pazarlama biliminin etkisiyle önce ticari alanda gündemimize gelen ve tüketici alışkanlıklarını şekillendireceği üzerine kafa yorulan kitlenin son yıllarda siyasi tercihleri veya geleceğin iş dünyasını şekillendirmesi ile ilgili söylemler arttı. Öncelikle tüm zamanlarda olduğu gibi iş dünyasını şekillendirmesi düşüncesi fazla iyimser olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Oyun kurucu olmadığı sürece kitlenin etkileyen değil etkilenen olma durumu sabit. Ancak özellikle genç iş adamları özelinde yeni bir iş yapış tarzı, çalışana bakış tarzından bahsediliyor. Görünürde hala çok düşük yüzdelerde olan durum umarım daha insani bir çalışma hayatı için hakimiyet sağlar. Z kuşağının dünya genelinde de seçimler nedeniyle siyasilerin gündeminde olması, yine dünya genelinde ilk kez sandığa gidecek seçmen kitlesinden dolayı el üstünde tutulmaları hoşa giden bir durum olarak gözüküyor ama kazın ayağı sanki öyle değil.

Z kuşağıyla İletişim problemi

Gençlerle yapılan Z kuşağı sohbetlerinde özellikle katılımcı kitlesi sıkıntılı oluyor. İster yüz yüze ister sosyal medya platformlarında olsun katılımcıların konuşulan kitle ağırlıklı olması yerine tam aksi istikamette 50 yaş üzeri bireylerden oluşması ve sürekli tavsiye veren zaman zaman talimat veren zihniyetin varlığı gençlerin kendilerini, düşündüklerini, hayatı nasıl algıladıklarını anlamamızı engelliyor. Oysa derdimiz gençlerin zihinlerindekini keşfetmek veya söylenmeyeni fark etmek için onları konuşturmak değil mi? Konuşmacıların gençler ağırlıklı olmadığı hiçbir etkinliği faydalı bulmuyorum. İletişim en önemli ayağı dinleme becerisinin gelişmesidir. Dinlemediğiniz hiçbir topluluğun söylediklerinizi ciddiye almasını bekleyemezsiniz.

Katıldığım ya da tanık olduğum etkinliklerde gençlerin çekingen olmasından hatta seksenlerde büyümüş bizler gibi kendi otosansürleriyle kaplı bedenlerinin orada bulunmasından rahatsız oluyorum. Onları konuşturmak adına gençler konuşsun dedikçe anlattıkları sonrasında söz alan bireylerin ahlak, milliyetçilik, saygı veya birçok kavram üzerinden anlattıklarının anlaşılma gayreti yerine bir tır misali üzerilerinden geçilmesi sürekli ama içeren cümleler asıl meselenin ülkenin sadece bedenen değil zihnende yaşlanmış kişilerinde olduğunu düşündürüyor. Hiç konuşmadan gençleri dinleyebiliyor musunuz? Onlara tavsiye vermeden bir hafta geçirebiliyor musunuz? Sadece anlamaya çalışalım asıl o zaman onlarla birlikte ne üretebileceğimize karar verebiliriz.

 

 

 

 

 

 

 

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver