Zanka

Ankara’da kanaat önderleri, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya gelen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, anayasanın ilk 4 maddesi tartışmalarına yönelik açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, “Hiç kimse ilk dört maddeye dokunamaz. İlk dört maddenin teminatı Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşıdır. Bunu herkesin bilmesini isterim” dedi…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'daki Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde kanaat önderleri, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi.

Burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu’nun, açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“KARŞILIKLI GÜVENİN VE SAYGININ OLUŞTURULMASI LAZIM”

* Türkiye'nin içinde bulunduğu şartları biliyorsunuz. Dolayısıyla elbirliği ile Türkiye'yi aydınlığa çıkartmamız lazım. Bir barış ortamı getirmemiz lazım, bir huzur ortamının olması lazım. Siyaset kurumunun topluma güven vermesi lazım. Karşılıklı güvenin ve saygının oluşturulması lazım.

* Devleti devlet yapan tasada, kıvançta beraber olmaktır. O devletin bütün vatandaşları bir arada huzur içinde yaşasınlar. Elbette farklı siyasi görüşlere saygı duymak zorundayız. Beraber önce milli değerlerimizi, milli hasretlerimizi bir arada tutmak zorundayız. Siyasetin de asıl amacının bu olması lazım.

* Düşünce özgürlüğünü hep beraber savunacağız. Düşüncesinden ötürü insanları suçlamak kadar yanlış bir şey yoktur. Düşünceye saygı duyacaksınız. Her düşünceye saygı duyacaksınız.

* Vatandaş kabul ederse zaten gelir oy verir. Kabul etmiyorsa zaten oy vermez. Ama düşüncesini söyledi diye insanı hapse atarsanız bu doğru değildir. Bu yanlıştır. Düşüncede farklılıklar değerlidir.

“KAVGA KÜLTÜRÜYLE SİYASET OLMAZ”

* Dayatma kültürüyle siyaset olmaz. Kavga kültürüyle siyaset olmaz. Siyaset oturmak, tartışmak demektir. Eğer siz tartışmaktan korkuyorsanız bu olmaz.

* Bundan 25 yıl önce siyasi parti liderleri hep beraber televizyona çıkardı. Başında da bir tane saygıdeğer televizyoncu olurdu. Soru sorardı. Hepimiz cevaplardık. Şimdi bu olmuyor hiçbir zaman. Niye olmuyor? Nedir bu düşmanlık? Nedir bu gerginlik?

ESNAFIN FAİZ BORCUNU SIFIRLAYACAĞIZ”

* Hiç kimseyi düşüncesinden ötürü, hiç kimseyi inancından ötürü, hiç kimseyi yaşam tarzından dolayı ötekileştirmeyeceğiz. Benim derdim o ailenin çocuğunun işi var mıdır yok mudur; onun kimliği, inancı, Allah’la kul arasına benim girmeye hakkım var mı?

* Peygambere verilmeyen yetkiyi siyasetçi kullanabilir mi? Onun çocuğu işsiz midir değil midir, huzurlu mudur değil midir; derdimiz budur.

* Yapacağımız işler; Sakarya’da Katar Ordusu’na peşkeş çekilen Tank-Palet Fabrikası var. Bir hafta içinde Katar Ordusu’ndan o tank-palet fabrikasını alacağım şanlı ordumuza teslim edeceğim.

* Esnafın pandemi döneminde bankalara borcu var, faiz borcu var. Bir hafta içinde faizlerin tamamını sıfırlayacağız, anaparayı da normal taksite bağlayacağız. Esnafın kira stopaj borcu var veya kesiliyor. Onu sıfırlayacağız.

“İLK DÖRT MADDENİN TEMİNATI TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN VATANDAŞIDIR”

* Devletin organlarını anayasa belirler. Referanduma sunulmuş, vatandaşlar da kabul etmişler. İlk dört madde zaten değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddeler. Hiç kimse ilk dört maddeye dokunamaz.

* İlk dört maddenin teminatı Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşıdır. Bunu herkesin bilmesini isterim.

“MUHTARLIK KURUMU GÜÇLÜ OLDUĞU ZAMAN DEMOKRASİ GÜÇLÜ OLACAK”

* Muhtarlara değer verilmediğini gayet iyi biliyorum. Ama muhtarların hayal edemeyecekleri demokratik standartları bu ülkeye Allah’ın izniyle ve sizlerin desteği ile getireceğim. Hiçbir endişeniz olmasın.

* Muhtarlık kurumu güçlü olduğu zaman demokrasi güçlü olacak. Çünkü en alttan başlayacak demokrasi. Tepeden inme değil. En alttan başlayacak demokrasi ve yukarıya doğru filizlenecek. Bunu sizler yapacaksınız.

* Sosyal yardımlar yapılırken, dağıtılırken mahallenin muhtarı ile iş birliği yapmak lazım. Gerekirse sosyal yardımların muhtar aracılığı ile dağıtılması lazım. Çünkü muhtar siyasi kimliği ile çıkmaz. Muhtar kendi kişiliği ile çıkar milletin önüne, vaatleri varsa onları söyler, vatandaşta gelir oy verir. Dolayısıyla muhtar mahallesinde bulunan vatandaşları kucaklaması lazım.

“NEREYE GİDİYOR BU PARALAR?”

* Milliyetçi olmak kolay bir olay değildir. Milliyetçilik her şeyden önce kendi ülkesinin çıkarlarını savunmaktır. Bu milletin çıkarlarını savunmaktır.

* Eğer Merkez Bankası’nda yasa dışı 128 milyar dolar yok edildiyse ve bunun hesabı verilmiyorsa ortada bir sorun var demektir. Dile kolay; 128 milyar dolar.

* Eğer biz 190 milyar doların üzerinde bir faizi Londra’daki tefecilere ödüyorsak; kim ödüyor bu parayı? Sizler ödüyorsunuz. Ekmek alırken, sakız alırken, süt alırken, elektrik yakarken, doğal gazı tüketirken, kömür alırken, bedel ödüyorsunuz. Nereye gidiyor bu paralar?

“MERKEZ BANKASI’NI NİYE TAŞIYORUZ?”

* Osmanlı döneminde ya da başka dönemlerde bir yere gidildiğinde orayı aldığınızda aldığınızın nişanesi olarak para basarsınız orada. Burası bana aittir dersiniz. Paranın öyle bir gücü var. Burası başkent. Hemen hemen bütün ülkelerin başkentlerinde merkez bankaları vardır. Şimdi biz Merkez Bankası’nı İstanbul'a taşıyacağız. Niye taşıyoruz? Ankaralılar buna izin verecek mi?

* Yarın gelecek Türkiye Büyük Millet Meclisini de taşıyalım diyecekler. Ankaralıların kendi bankalarına, bu milletin bankasına, Merkez Bankası’na sahip çıkması lazım.

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver
1