Zanka

AKP’den sonra halimiz nice olur diyenler, vay yandıma düşenler için kibar bir isim ürettiler. Bu insanlara “endişeli muhafazakârlar” dediler. Şu zamanlarda bu ismin şemsiyesi altına girip oyunda ütülünce mızıkçılık yapan çocuklar gibi zaten laikler şöyle böyle demek pek elverişli bir durum...

Mesela, “Bebek katili denilen bu Abdullah Öcalan, insanlara geleceği gösterdi.” Şeklinde cümle kuran Nihal Bengisu Karaca, Halk TV’ye kızınca, büyük bir hışımla, “Endişeli muhafazakârlar endişe etmekte ne kadar haklılarmış.” Yazmış.

Endişeli muhafazakârlar en çok Erdoğan zamanında elde ettikleri hakların ellerinden alınacağından korkuyorlarmış. Başta başörtüsü yasağı tekrar gelebilir diye endişelilermiş. Ben halkın böyle düşündüğünü değil, bizzat Nihal Bengisu Karaca gibilerin muhafazakârları böyle düşünmeye sevk ettiklerini iddia ediyorum.

Endişeli muhafazakârların kim oldukları belli:

1-Zamanında açılım politikasını destekleyen, çizilen rotada bizzat aktif rol alanlar, Öcalan’ı şirin göstermeye çalışanlar, her şey barış ve kardeşlik için deyip adi teröristleri özgürlük savaşçısı gibi sunanlar.

2-Yetmez ama evetçiler.

3-AKP’nin sağladığı imkânlara, tatlı hayata alışmış, haksız makam mevki sahibi olanlar.

4-Yandaş gazetelerde sekiz odalı beş banyolu lüks villalar misali köşe kapıp sabah akşam yalan üstüne yalan üretenler.

5-Yandaş medyada haber programcılığı yapıp şöhret olduğunu sananlar.

6-İl ve ilçe teşkilatlarında hısım akrabalarına ulufe dağıtır gibi devlet dairelerinde iş ve yardım dağıtanlar.

7-Yandaş iş adamları.

Ve saymakla bitiremeyeceğim menfaat çevrelerinin tümü.

İşte bu çevreler; AKP’ye oy vermiş fakat artık tek adam yönetiminden memnun olmayan, başkanlık sistemi adı altında işin çığırından çıktığını, ekonomik bunalımın gitgide derinleştiğini, yoksulluğun tırmandığını düşünenlere aba altından sopa gösteriyorlar.

Şeytanın aklına gelmeyecek kurnazlıkla evvelden mağdurdunuz, hor görülüyordunuz eğer AKP’yi desteklemeye devam etmezseniz yine hor görülecek, mağdur olacak, devlet dairelerine başörtüsüyle giremeyeceksiniz. Başörtüsüyle öğretmen, doktor, avukat… Olamayacak, başörtüsüyle üniversite okuyamayacaksınız, diyorlar.

Saydığım çevrenin yani AKP taraftarlığından en yüksek seviyede nemalanan gurubun, halkın anladığı ve yaşadığı manada muhafazakârlığı kalmış mıdır?

Muhafazakârlığın üzerine basarak yükselen, onu merdiven gibi kullanan bu insanların mutaassıplığı cilalı sözlerden ve görüntüden ibaret.

Çünkü çaba göstermeksizin elde edilen makamdan, haksızca kazanılmış haktan, paradan, şöhretten daha tatlı şey olamaz.

Hâlihazırda tüm bunlarla muhafazakârlık da yan yana gelmez, doğaları icabı birbirlerini kabul etmezler.

Öyle ise muhafazakârmış gibi gözüken bu çevrelerin, AKP’ye oy vermiş fakat şu günlerde bin pişman olmuş insanların sözcüsü, aklı, duygudaşı olduğunu söyleyebilir misiniz?

Ellerindeki en büyük silah ve başları sıkıştıkça ortaya sürdükleri şey, başörtüsü artık sorun teşkil etmiyor. CHP başörtüsüne karşı değil, İYİ Parti başörtüsüne karşı değil, muhalif kanattaki diğer partiler hakeza…

Başörtüsü kişi hak ve özgürlükleri çerçevesinde yer alıyor, kimse kimsenin inancına, örtüsüne, yaşayışına yan gözle bakmıyor.

Tutunduğunuz dal çürük, baş başa verip başka bir mağduriyet icat edin diyeceğim ama her şeyi kullanıp hesapsızca tükettiniz.

Derdiniz iktidarın değişip başa geçenin haksızlığa hukuksuzluğa hesap sorması, sorumlu tutulmanız. Emin olun muhafazakâr halk endişeli değil, siz kendi endişenizi onlara mal ederken dehşet içinde kendi sonunuzun yaklaşmakta olduğunu görmektesiniz. Biliyoruz, bunlar son çırpınışlarınız.

 

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver
21