Zanka

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gezi eylemine katılanlar için “sürtük” demesini hatırlattı. Genç muhafazakar kadınlara seslenen Kılıçdaroğlu, “Bu küfür üzerine Türkiye'nin genç muhafazakar kadınlarına bir kez daha seslenmek istiyorum; 'Bugün bunu söyleyen yarın size hayat tarzınız üzerinden küfredecektir. İstanbul Sözleşmesi sizin eseriniz. Ama Erdoğan bazı radikal kafaların baskısıyla sözleşmenizi elinizden aldı. Radikal kafalar istiyor ki, muhafazakar kadınlar iş bulmasın, o radikal kafalar sana 'süslüman' diyorlar. Sana hayat şansı tanımak istemiyorlar. Kadın köleleşsin, baskı altında ezilsin istiyorlar. Radikaller Erdoğan'ı tehdit edip, kadın haklarının gasp etmenin zevkini aldılar. Sevgili kardeşim, yarın sana bambaşka yasaklar getirecekler. Onun için dur dememiz lazım. CHP eski CHP değildir. Beraberiz, birlikteyiz. Artık aynı değerleri savunuyoruz” dedi…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

ADALET YÜRÜYÜŞÜ

* Bir adalet yürüyüşü yaptık. Adaletsizliğe artık tahammül edemiyoruz. Hiçbir suçu olmadığı halde hapishanelerde çürüyen insanların haklarını savunmamız gerekiyor. Geçinemediği için intihar eden annelerin babalarını hakkını savunmak için bir şeyler yapmak lazım.

* Bu ülkenin adaletsizliğe tahammülü yok. İnsanların düşüncüleri farklı olabilir, inançları, kimlikleri farklı olabilir.

* Ne istiyorsunuz? Saraylarda oturuyorsunuz, keyfiniz yerinde. Ne yapıyorsunuz siz bu ülkede? Hakkı savunmak bile suç olmaya başladı.

* Üreten çiftinin alın terinin, iş bekleyen üniversite mezunun hakkını savunmak suç olmaya başladı. Babaları hapiste, anneleri hapiste o çocukların hakkını savunmak suç olmaya başladı. Şenyaşar ailesinin hakkını savunmak suç olmaya başladı. Biz böyle bir Türkiye'ye layık mıyız? Rahat, huzur içinde yaşamak istiyoruz. Adalet olsun istiyoruz.

* O yürüyüş bir başlangıçtı. Adalet Yürüyüşü bitmiş değil, sürdürüyoruz. Hakkımızı ala ala bir o yürüyüşü sürdürüyoruz.

* O yürüyüş bizi, 6 lideri bir araya getirdi. Hepimiz demokrasiyi, hukuku, adaleti, hakkı istiyoruz. En son kişi adaletsizlikten şikayet etmeyinceye kadar bu yürüyüşümüz devam edecek. Bunu yapmıyorsak siyasetin anlamı ne?

* Adaletsizlikler o kadar büyük sorunlara yol açtı ki, günlük sorunları göremez hale geldik. Ben size bize katılın derken, bu iki kelimenin sıradan olmadığını, bu davetin sıradan bir davet olmadığını bilmenizi isterim.

* Adalet istiyorsanız bize katılın. Beraber yaşayalım, huzur içinde yaşayalım diyorsanız bize katılın. Her evde tencere kaynasın, çiftçi ektiği ürünün karşılığını alsın istiyorsanız bize katılın. Biz bunu istiyoruz. Temiz siyaset istiyorsanız bize katılın. Temiz, ahlaklı siyaset istiyoruz.

* Olay bir parti olayı olmayı çoktan aştı. Olay Türkiye'nin geleceğidir. Emekliye, işçiye, memura aylık vereceksin. TÜİK'e talimat veriyorsun düşük göster diye. İşçi, memur, emekli, dul ve yetin düşük aylık alacak. Bu mudur adalet? Bir taraftan bu olurken diğer taraftan çetelere ABD'deki, Avrupa'daki enflasyon farkını ödüyorsun. Bu mudur adalet?

20 GAZETECİNİN TUTUKLANMASI

* Düşünce özgürlüğü, gazeteciler. Gazetecilerden ne istiyorsunuz? Bir siyasetçinin vazgeçemeyeceği tek şey varsa o da medya özgürlüğüdür. Bir yerde haksızlık varsa önce medya söyler. Sen de bürokratik kadroyu harekete geçirirsin.

* Diyarbakır'da 20 gazeteciyi içeriye atıyorsun, hangi gerekçeyle? Evrensel gazetesine 1000 gündür ilan verilmiyor. Basın İlan Kurumu'nu basın infaz kurumuna döndürdüler. Niye vermiyorsun? Yeni Asya gazetesine 864 gündür ilan verilmiyor, niye verilmiyor?

* Derdimiz çok ama çözülemeyecek derdimiz yok. Bunun için birlik olmamız lazım, ortak hareket etmemiz lazım. Beraber mücadele etmemiz lazım. Demokratik yollarla olması lazım. Sandığa gittiğimiz zaman evlatlarımızı, ülkemizi, vatanımızı düşünmeliyiz.

“ŞOFÖR MEMNUN DEĞİL, YOLCU MEMNUN DEĞİL”

* Ne yapacak bu otobüs şoförleri. Şoför memnun değil, yolcu memnun değil. 9 ayda mazotun fiyatı 7 liradan 28 liraya çıkmış. Kurban Bayramı var, üniversite öğrencisi evine nasıl gidecek?

* İstanbul Otogarı'ndan günde 2 bin 500 otobüs sefere çıkıyordu, bugün 1200. Yolcu yok, gidemiyor. Ne olacak bunların hali?

* Memleketi bu hale kim düşürdü? Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden geçmesi için 140 km boşuna yol yaptırılıyor. Otobüs şoförünün sırtından 5'li çeteyi nasıl zengin ederim diye çalışacaksın. Akaryakıttan alınan vergi 6 kat arttı.

ÇİFTÇİLERİN SORUNLARINA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

* Türkiye'de ekilemeyen binlerce dönüm alan var, Sudan'da, Nijer'de, Venezuela'da yer kiralıyor. Venezuela'ya gidişleri başka nedenledir, baronlar daha iyi bilir.

* Çiftçi kardeşlerime sözüm var. Havza bazlı planlama yapacağız. Hiçbir çiftçinin traktörü, hayvanı haczedilmeyecek. Her köyde veteriner, ziraat mühendisi olacak. Elektrik ücretleri ürünü sattıktan sonra ödenecek, faiz uygulanmayacak. Güneşten enerji üreteceğiz, bütün çiftçilere elektriği ücretsiz vereceğiz.

“ERDOĞAN ENFLASYONUN, PAHALILIĞIN NE OLDUĞUNU BİLMİYOR”

* Erdoğan 'Kimse aç ve açıkta değil. Enflasyon sorunu yok, pahalılık var' diyor. Şaşırmış. Enflasyonun, pahalılığın ne olduğunu bilmiyor.

* Dünya Gıda Örgütü'ne göre Türkiye'de 15 milyon kişi yetersiz besleniyor. Son 3 ayda 15 milyon kişiye 500 bin kişi daha ilave edilmiş. 5 yaş bebeklerin yüzde 6'sı yetersiz besleniyor. Bunun farkındalar mı?

* Mazlumun dünyasında kıyamet kopuyor, zalim ise sarayında keyif içinde yaşıyor. Sarayda herkesin karnı tok. Çocukları milyon dolarları transferle uğraşıyorlar.

* Zalim fukaranın halinden anlamaz. Mazluma da Kaf Dağı'ndan bakar gibi bakıyorlar. Sırça köşkler yıkıldığı zaman hepsini göreceğiz.

“GENÇ MUHAFAZAKAR KADINLARA SESLENİYORUM”

* Erdoğan küfürbazdır. Kişi kendinden bilir ya, 'Milletimizin dilinden konuşuyorum' diyor. Millete de iftira atıyor. Bu millet zulmün karşısında duran bir millettir. Kendi küfrünü millete alet edemezsin. Onun düştüğü çukura düşmeyeceğiz.

* Bu küfür üzerine Türkiye'nin genç muhafazakar kadınlarına bir kez daha seslenmek istiyorum; 'Bugün bunu söyleyen yarın size hayat tarzınız üzerinden küfredecektir. İstanbul Sözleşmesi sizin eseriniz. Ama Erdoğan bazı radikal kafaların baskısıyla sözleşmenizi elinizden aldı.

* Radikal kafalar istiyor ki, muhafazakar kadınlar iş bulmasın, o radikal kafalar sana 'süslüman' diyorlar. Sana hayat şansı tanımak istemiyorlar. Kadın köleleşsin, baskı altında ezilsin istiyorlar. Radikaller Erdoğan'ı tehdit edip, kadın haklarının gasp etmenin zevkini aldılar. Sevgili kardeşim, yarın sana bambaşka yasaklar getirecekler. Onun için dur dememiz lazım.

* CHP eski CHP değildir. Beraberiz, birlikteyiz. Artık aynı değerleri savunuyoruz.

“BİZ DAHA ÖLMEDİK, NE MAL OLDUĞUNUZU İYİ BİLİYORUZ”

* Son zamanlarda sureti kendinden menkul bazıları türedi. Bazıları gazeteci, bazıları araştırmacı olarak karşımıza çıkıyor. Bana muhalefeti öğretmeye çalışıyorlar.

* Muhaliflik dersi verenler, biz daha ölmedik, sizin ne mal olduğunuzu biz gayet iyi biliyoruz.

* Muhalefet ahlakla yapılır. Yazı yazmayan, konuşmayan adam bize muhalefet dersi veriyor. Biz kelle koltukta muhalefetimizi sonuna kadar yapacağız.



Bu içeriğe emoji ile tepki ver