Zanka

Bugün 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü… Ancak dünyada 130 milyon kız çocuğu için bu gün bir anlam ifade edemiyor, çünkü o 130 milyon kız cinsiyet ayrımcılığının kurbanı olduğu için artık aramızda değil… İşte acı gerçeklerin yer aldığı çarpıcı raporun ayrıntıları…

11 Ekim Dünya Kız Çocuklar Günü nedeniyle Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), Bilkent Üniversitesi Uluslararası Çocuk Merkezi ortaklığında ve Avrupa Birliği tarafından desteklenen program kapsamında İstanbul'da üst düzey bir forum düzenlendi.

Foruma katılmak üzere Türkiye'ye gelen UNFPA Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddet Başdanışmanı Upala Devi, Hürriyet gazetesinden İpek Yezdani'nin sorularını yanıtladı.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddet Başdanışmanı Upala Devi, 'Erkek Çocuk Tercihinin ve Kız Çocuklarının Değersizleştirilmesinin Önlenmesi Küresel Programı' araştırmasında 2019 yılı itibarıyla dünyada 130 milyon kız çocuğunun doğumdan önce veya sonra yok edildiğini söyledi. Devi çalışma hakkında, "Özellikle dünya nüfusunun üçte birini oluşturan Çin ve Hindistan gibi ülkelerde kadın nüfus azalırken erkek nüfus giderek artıyor, kadın nüfusun azalması nedeniyle Hindistan'ın Pencap gibi bazı eyaletlerinde 2-3 kocası olan kadınlar gördük" diye konuştu.

“DOĞMADAN ÖLDÜRÜLÜYORLAR”

Upala Devi’nin anlattığı çarpıcı raporda yer alan önemli bilgiler ise şöyle:

"Hindistan ve Çin başta olmak üzere dünyada özellikle Vietnam, Nepal, Bangladeş, Orta Asya ülkeleri, Kafkas ülkeleri ve Kuzey Afrika'da cinsiyet ayrımcılığı yüzünden yaşamı elinden alınan yaklaşık 130 milyondan fazla kayıp kız çocuğu var. Kimse bunu duymak ve görmek istemese de dünyada milyonlarca kız çocuğu daha doğmadan öldürülüyor.

Çin'de yıllarca tek çocuk politikası, Hindistan'da ise ataerkil toplum normları nedeniyle mevcut olan bu durum, maalesef 2000'lerin başında Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan gibi Kafkas ülkelerine de sıçradı. Doğada her 100 kız çocuğu için 105 erkek çocuğu doğmakta, ancak bu ülkelerde yaşamı elinden alınan kız çocukları nedeniyle bu rakam her 100 kız çocuğu için 117 erkek çocuğuna yükselmiş durumda. Hatta dünyanın en kalabalık nüfus yoğunluğuna sahip ülkesi Çin'de bu rakamın 118 olduğunu biliyoruz. Bunun sonucunda evlenme yaşına gelen erkeklerin evlenebilecekleri kadın sayısı azalıyor, çocuk yaşta evlilikler artıyor, yabancı gelinler ithal ediliyor, insan kaçakçılığından kadın ve kız çocuklarına tecavüze kadar geniş bir yelpazede suç işleniyor. Öyle ki kadın nüfusun azalması yüzünden Hindistan'ın Pencap eyaletinde 2-3 erkekle aynı anda evlenmek zorunda kalmış kadınlara rastladık. Hindistan'ın özellikle kuzeyinde bu fenomenin oldukça yaygın olduğunu gördük" dedi.

EN YAYGIN YÖNTEM KÜRTAJ

En yaygın yöntemin kürtaj olduğunu söyleyen Devi, "Peki, kaybolan kız çocukları nasıl ortadan kaldırılıyor? Birincisi ve en yaygın yöntemi doğmadan önce cinsiyeti öğrenerek kürtaj yaptırmak suretiyle, ikinci olarak da doğduktan sonra boğarak öldürmek suretiyle yok ediliyor. Eğer bir kız çocuğu doğumda kürtaj olmaktan kurtulup doğarsa ve öldürülmezse bakımsızlıktan, aşılarının yapılmamasından, beslenme yetersizliği gibi her türlü kız çocuğuna ayrımcılık ve ihmal sonucunda hayatını kaybediyor.

Bugüne kadar 3 temel sebep yüzünden dünyada erkek nüfusunun aşırı arttığı bilimsel olarak kanıtlandı; Ultrason gibi modern teknolojinin çok küçük köylere kadar ulaşması sonucunda pek çok aile bebeğin cinsiyetini önceden öğrenebilmesi, ataerkil toplumların kurallarıyla erkek çocuğa daha fazla değer verilmesi ve tüm dünyada doğurganlığın azalması, en başta gelen sebepler.” değerlendirmesinde bulundu.



Bu içeriğe emoji ile tepki ver