Zanka

Soçi’de gerçekleşen Putin-Erdoğan zirvesi sona erdi. Ortak basın açıklamasında kameraların karşısına geçen iki lider, görüşmede ana gündemin Suriye olduğunu ve Türkiye ile Rusya’nın mutabakat imzaladığını açıkladı. Bu mutabakata göre 150 saat içerisinde YPG’nin güvenli bölgenin dışına çıkartılacağını açıkladı. 150 saatin sonunda ise böldede Türk-Rus ortak devriyesinin başlayacağı belirtildi…

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik başlattığı Barış Pınarı Harekatı'na, Washington ile varılan mutabakat çerçevesinde verilen 5 günlük aranın dolmasına saatler kala, Rusya'nın Soçi kentinde kritik bir görüşme gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Devlet Başkanlığı Rezidansı'nda bir araya geldi. Yaklaşık 6.5 saat süren baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından iki lider kameralar karşısına geçti.

İşte Putin ve Erdoğan’ın açıklamaları:

PUTİN: “TÜRKİYE’NİN ENDİŞESİNİ PAYLAŞIYORUZ”

“Türkiye Cumhurbaşkanı'na davetimi kabul ettiği için müteşekkiriz. Bugün kalabalık bir heyetle Soçi'ye geldi. Fırat'ın doğusundaki durumu da ele almak için burada. Sayın Erdoğan Türkiye'nin amaçlarıyla ilgili detaylı açıklamalar yaptı.

Türk tarafı çatışmaların artmasıyla ilgili endişe duyuyor, biz de bu endişeyi paylaşıyoruz. Biz Türkiye'nin milli güvenliği için atmak istediği adımları anlayışla karşılıyoruz.

Bize göre bölücü tutumlar ve anlaşmazlıklar suni bir şekilde körükleniyordu. Önemli olan DAEŞ gibi terör örgütlerin bu durumdan istifade etmemesi. Suriye'de uzun vadeli ve kalıcı bir barışın sağlanması ancak bu ülkenin toprak bütünlüğüne saygı duymasıyla gerçekleşebilir. Burada Türkiye ve Suriye arasında karşılıklı saygı olmazsa barış mümkün olmaz. Suriye ile Kürtler arasında geniş bir diyalog başlatılması gerekiyor. Ancak bu yolla Suriye'nin vazgeçilmez parçası olan Kürtlerin hak ve hukukları savunulabilir.

Sayın Erdoğan'la atacağımız adımları görüştük. Astana formatı garantör ülkeleri Anayasa Komitesi'nin çalışması için titiz bir şekilde çalıştılar. İnsani yardım konusunu da görüştük. Suriyeli göçmenlerin hızlı bir şekilde ülkesine dönmesi gerekiyor. Uluslararası topluma özellikle BM'nin göçmenlerin dönüşünü desteklemesini bekliyoruz. Bu desteği sağlarken herhangi bir şart öne sürmemelidir.

Ticaret hacmimizin arttığını görüyoruz. Ulusal paralarla ticareti öngören bir anlaşma imzalandı. Bu da ikili ticaretin artmasına neden olacak.

Turistik alandaki işbirliğimiz ve diğer çeşitli işbirliklerimizden de bahsettik. Bu ilişkiler karşılıklı bir şekilde gelişiyor. Çok uzun bir çalışmadan sonra bir karar alındı. Dışişleri Bakanlarımız bu kararı açıklayacaklar. Bu karar çok önemli ve bir dönüm niteliğindedir. Suriye'nin Türkiye'nin sınırında oluşan duruma çözüm niteliğinde bir karardır.”

ERDOĞAN: “BİZİM HİÇBİR ZAMAN ÜLKENİN TOPRAĞINDA GÖZÜMÜZ YOKTUR”

“Özellikle bugünkü görüşmede ana gündemimiz Suriye'de görüşmelerdi. Ekonomi alanında milli paralarla ticaretin artırılması kararını almıştık. S-400'lerle ilgili belirlediğimiz takvim çerçevesinde teslimatlar yapılıyor. Ortak çıkarlar doğrultusunda gayretli çalışmalarımız devam edecek. Savunma sanayii alanında ciddi adımlar atıyoruz.

Suriye'de istikrarın tesisi için ciddi çaba harcadık. Ortak çabalarımız neticesinde pek çok önemli karara imza attık. 30 Ekim tarihinde anayasa komitesi ilk kez toplanacak.

İdlib gerginliği azaltma bölgesi de yaptığımız görüşmenin gündemindeydi. Türkiye olarak gerek Rus dostlarımızın endişelerinin giderilmesi konusunda çalışmayı sürdüreceğiz.

Sayın Başkan ile Barış Pınarı Harekatı'nı ele aldık. Harekatla ilgili kapsamlı bilgi verdik. Ana gaye bölgeden PKK/YPG terör örgütünü çıkarmaktır. Suriyeli sığınmacıların geri dönüşünü hızlandırmaktır. Bu Suriye'nin toprak bütünlüğünü de garanti altına alacaktır. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yoktur. Bütün adımlarımızı hassasiyetle attık. 4 bin kilometrekarelik alanı terörden temizledik. Bir dönem terör ve çatışma ile anılan Suriye toprakları Türkiye'nin çabalarıyla yeniden huzur ve istikrara kavuştu. Bu modeli Suriye'nin kuzeyindeki diğer bölgelere de uygulamak istiyoruz. Artık bu kardeşlerimizin vatan hasretini dindirecek adımları atmamız gerekiyor. Barış Pınarı Harekatı'nın bir diğer önemi bunu temin etmektir. Öncelikle 1 milyon ardından bir bu kadar daha Suriyelinin yerleşeceğine inanıyoruz. Uluslararası toplumun katkılarıyla bu planı hayata geçireceğiz. Gönüllü geri dönüşleri hızlandıracak projeleri hızlandıracağız.

Bugün tarihi bir mutabakata imza attık. Türkiye ve Rusya ayrılıkçı kimseye izin vermeyecek. 150 saat içinde YPG 30 kilometre dışına çıkarılacak. Süre yarın saat 12.00'de başlayacak. 150 saatin sonunda Barış Pınarı'nın batısı ve doğusunda 10 kilometrede Türk Rus devriyeleri başlayacaktır.



Bu içeriğe emoji ile tepki ver