Zanka

Mahkemede şoke eden iddia: Ayarlanan ifadeyi kabul ettim

BURSA'da, kardeşi Yunus Emre Akyol'u (9) öldürdükten sonra ilaçlama tankına attığı iddia edilen ağabeyi Ömer Faruk Akyol'un (17) Bursa Çocuk Ağır Mahkemesi'nde tutuklu yargılanmasına başlandı. Suçlamaları kabul etmeyen Akyol, "Kardeşimin cesedi ilaçlama tankında bulundu. Jandarma, 'Senin parmak izin çıktı. Suçu üslenmezsen anneni ve babanı alırız' deyince ayarladığı ifadeyi kabul ettim. Olayla ilgim yok. Izdırapla yaşıyorum. Kardeşimin cenazesini göremedim" dedi. 
Olay, 31 Temmuz'da, Gürsu ilçesine bağlı Kumlukalan Mahallesi'nde meydana geldi. Yunus Emre Akyol'un akşam olmasına rağmen eve gelmediğini fark eden ailesi, jandarmaya başvurdu. Bunun üzerine bölgeye gelen jandarma ve arama- kurtarma ekipleri, Akyol'u 2 kilometrelik alanda 6 saat aradı. Akyol ailesine ait evin bahçesindeki ilaçlama tankının içine bakan ekipler, çocuğun cansız bedenini buldu. Ekipler, Yunus Emre'nin ağabeyi Ömer Faruk Akyol'u, çelişkili ifadeler vermesi üzerine gözaltına aldı. Ömer Faruk Akyol, ifadesinde, kardeşini öldürerek, ilaçlama tankına attığını söyledi. Sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Akyol, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. 

'AYARLANAN İFADEYİ KABUL ETTİM'

Bursa 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın dosyası, sanık Ömer Faruk Akyol'un yaşı küçük olduğu için 'görevsizlik' kararıyla yeni kurulan Bursa Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Akyol'un ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası talebiyle yargılanmasına başlandı. Duruşmaya Ömer Faruk Akyol'un annesi Yasemin Akyol (36), babası Hüseyin Akyol (41), sanık avukatları Beytullah Çakır ve Esma Aydın ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan Gizem Yılmaz katıldı. Cumhuriyet savcısının hazırladığı iddianamedeki suçlamaları kabul etmeyen Akyol, şunları kaydetti: 

"Olay günü, tarlada işlerle ilgilendim. Gece eve geldiğimde annem, kardeşimi sordu. Ben de en son öğlen gördüğümü söyledim. Bir süre kardeşimi aradık; ancak bulamadık. Gece saatlerinde kardeşim tankın içinde bulundu. Jandarma komutanı, beni evin yakınında bulunan petrol istasyonuna çağırdı. Annem hastaneye kaldırılmıştı, babamı da jandarma arabasına koymuşlardı. Ben de tek başıma petrol istasyonuna gittim. İsmini Y.A. bildiğim jandarma komutanı, suçu benim işlediğimi iddia ederek, baskı yaptı. Bana 'Tankın üzerinde parmak izin var, bu olayı sen yaptın' diye söylemişti. 'Kabul etmediğin takdirde anneni ve babanı alırız' diye söylemişti. Ben de olayı kendi ayarladığı ifade gibi kabul etmek zorunda kaldım. Savcının yanında ifadem alınırken, komutan da yanımızdaydı. Baro avukatı da sadece pişman olduğumu söylememi istedi. Benim olayla ilgim yoktur. Ben bundan dolayı ızdırapla yaşıyorum. Kardeşimin cenazesini göremedim. Tahliyemi istiyorum."



Bu içeriğe emoji ile tepki ver