Zanka

Bir Mevlit kandilinde mesaj yayınlamış ve şunu yazmıştım: “Müslümanların Noel günü kutlu olsun!”

Hristiyanların Noel'i Hz. İsa'nın doğumuysa Müslümanların Noel’i de Hz. Muhammed'in doğduğu gün olan Mevlit kandiliydi çünkü.

Hangisi olursa olsun, Noel kutlamasının haram olmadığını hatta insani ilişkilere katkısından dolayı kutlanmasının güzel olacağını o mevlit mesajımla ima etmiştim.

Her Ramazan ayında sakız çiğnenmesinin orucu bozup bozmayacağı tadındaki tartışmaların gündeme oturması nasıl ki kaçınılmazdır, aynen onun gibi her miladi senenin sonunda da “Yılbaşını kutlamak caiz midir?”, “Noel ile Yılbaşı nedir?”, “Bir başka topluluğa benzemekle onlara dönüşmüş olur muyuz, yani dinden çıkar mıyız?” veya “Yılbaşı akşamı kırmızı don giyersek günaha girer miyiz?” tarzındaki sorular havalarda uçuşur.

Adım adım gidip basit anlatımla sorulara yanıtlar vereceğim. Biliyorsunuz, Aralık Ayı’nın 25’i veya 27’si Noel’dir. Noel, Hz. İsa’nın doğum günü demektir. 1 Ocak tarihi ise İsa’nın doğumu olarak algılansa da aslında bir tarihsel takvim olan Miladi Takvimin ilk günüdür. 1 Ocak’a bağlanan gece Yılbaşı gecesi olup, o saatleri eğlence veya dinginlik içerisinde geçirme tercihi bireysel anlayışa bağlıdır; isteyen eğlenir, isteyen kendi inisiyatifine uygun tarzı yaşamayı yeğler. Tartışılan gerçek konu, yılbaşını kutlamaktan çok, Hristiyanlara ait bir ritüel olan Noel’in Müslümanlarca kutlanıp kutlanmayacağıdır.

O halde Noel nedir ve İslam dinine göre nasıl anlaşılmalıdır? Meselenin bam teli, Hz. Muhammed’e ait Noel’i (Mevlit kandilini) Kasım’da kutladığımız gibi, Hz. İsa’ya ait Mevlit kandilini, diğer ismiyle Noel’ini kutlayacak olup olamayacağımız noktasına saplanıp kalmamızda gizlidir. Bu durumda bir Müslüman ilk kaynak olarak ilahi kitaba müracaat etmelidir. Kur’an’da Bakara Suresi’nin 285. ayetinde: “Peygamberler arasında hiçbir fark yoktur” denilmektedir. Bunun anlamını açıklayayım. Şayet Hz. Muhammed’in doğumunu anma maksadıyla Mevlit kandili veya Fethullahçı çetenin icat edip şimdiki siyasal iktidarın umarsızca kabul ettiği Kutlu Doğum Haftası kutlanabiliyorsa Hz. İsa da Hz. Muhammed ile aynı seviyede olduğundan dolayı, onun doğum günü olan Noel’in kutlanmasında da hiçbir sakınca yoktur. Süleyman Çelebi’nin Vesiletün Necat adındaki ünlü eseri içindeki Mevlit’te Hz. Muhammed’in ayrıcalıklı kılındığına dair abartılı sözlerle ve “Sen olmasaydın evreni, felekleri yaratmazdım” anlamlı uydurma hadislerle Hz. Muhammed ayrıcalıklı kılınamaz ve Hz. İsa’dan üstün tutulamaz. Hele hele Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatındaki “Mucizât-ı Ahmediyye” adındaki bölümde yer alan sıkıntılı ifadeler örnek gösterilerek Hz. Muhammed’in peygamberler arasındaki konumunun abartıyla verilmesi diğer peygamberlere karşı büyük saygısızlık anlamına gelir.

Bir nezaketsizlik anlayışını da vurgulamalıyım…

Noel gününe kadar Hz. İsa’ya “hazret (saygıdeğer)” deyip saygı gösteren Müslümanların tam da Noel günü, İsa’ya adeta küsmelerinin ve sanki ona düşman kesilmelerinin mantığını çözebilmek mümkün değildir! Üstelik Noel kutlamasını herkes kendi psikolojisine uygun kutlayabilir. Hiç kimse hatta Evanjelistler bile bir Müslüman dindardan illa da kilise içinde ve Hristiyanlara özgü ritüel ve aksesuarlarla Noel kutlamasına katılmasını beklememektedir. Ayrıca Noel kutlaması meselenin kültürel yönü ise ayrı bir tartışma alanıdır.

Noel’de doğan sadece Hz. İsa değil, aynı zamanda Hz. Muhammed’dir. Noel’in bir Müslüman tarafından kutlanmasından rahatsızlık duyduğunu beyan edip, “Hz. İsa’nın doğum günü olan Noel dinen kutlanamaz” şeklinde itiraz edene: “O halde Hz. Muhammed’in doğumu demek olan Mevlit kandili de Müslümanların Noel’i olduğuna göre, mevlitler de kutlanamaz. Zira hiçbir peygambere öncelik, torpil ve ayrıcalık yapılamayacağını Kur’an haber vermiştir” yanıtı verilebilir. Bu saptamaya itiraz edenlere şöyle bir soru sorulmalıdır: “Müslümanların Noel’i olan Mevlit kandili kutlanabiliyorsa Hristiyanların Noel’inin kutlanmasında ne gibi bir sakınca olabilir?”

Şimdi, muhafazakâr semtlerde “Noel Babayı (Aziz Nicola) kovalayan Temel Reis kılıklı İslamcı” pankartını asanlara görev düşmektedir; ya Noel Babayı yakalayıp özür dileyeceklerdir ya Hz. Muhammed’in yakasından düşeceklerdir, ya da Mevlit kutlamalarına mantıklı ve vicdanlı bir açıklama getireceklerdir…

Ben, insani nezaket gereğince tüm peygamberlerin doğum günlerini kutlamanın, güzel bir ittifak unsuru olacağına inanıyorum. İnanç alanında fitneyi önlemek, sosyal barışı sağlamak, kültürler arası konsensüs oluşturmak ve peygamberler arasındaki eşitsizlik algısını gidermek gayesiyle, bir gelenek olarak değerlendirilse bile, Noel’i kutlamak sadece Hristiyanlara özgü bir özellik arz etmemeli, tüm Müslümanların da katılacağı ortak manevi şölen olmalıdır. Daha ötesini dinî terminoloji ile söylemem gerekirse, dünyadaki birçok savaşlar din tartışmalarından kaynaklandığını düşündüğümüzde, Noel’i kutlamak Müslümanların üzerine bazen adeta Farzı kifayedir. Öyleyse sadece Hristiyan dostlarımızın değil hepimizin ortak değeri Hz. İsa’nın doğumu olan Noel’i büyük sevinçlerle kutlamalı, yılbaşında yaşanacak sevince de katılmalıyız.



Bu içeriğe emoji ile tepki ver
2