Zanka


Notice: Undefined offset: 0 in /var/www/vhosts/zanka.com.tr/httpdocs/icerik.php on line 210

Notice: Undefined offset: 0 in /var/www/vhosts/zanka.com.tr/httpdocs/icerik.php on line 211

Notice: Undefined offset: 0 in /var/www/vhosts/zanka.com.tr/httpdocs/icerik.php on line 211


Notice: Undefined offset: 0 in /var/www/vhosts/zanka.com.tr/httpdocs/icerik.php on line 213

Notice: Undefined offset: 0 in /var/www/vhosts/zanka.com.tr/httpdocs/icerik.php on line 214

Notice: Undefined offset: 0 in /var/www/vhosts/zanka.com.tr/httpdocs/icerik.php on line 215



Notice: Undefined offset: 0 in /var/www/vhosts/zanka.com.tr/httpdocs/icerik.php on line 242

Notice: Undefined offset: 0 in /var/www/vhosts/zanka.com.tr/httpdocs/icerik.php on line 243

Notice: Undefined offset: 0 in /var/www/vhosts/zanka.com.tr/httpdocs/icerik.php on line 243

“Çocuklarınızı çağa kurban ediyorsunuz efendiler; koyunlarınızı da Allah'a! Fakat sizin koyunlarınıza Allah'ın ihtiyacı yok! “ Sezai Karakoç.

Bir çağa düştük ki bin derde bedel… Bir çağa düştük ki her şey ruhundan soyutlanmış, paramparça ve hissizlik diz boyu…

Bizi oluşturan tüm manalarımız manasızlaşmış,

Anlamlarımız anlamsızlaşmış…

Her köşe, evet evet, başımızı çevirip baktığımız her köşe;  hedefi olmayan, birilerinin elinde heder olan,

Kimi ise birer kukla misali nereye götürülse giden gencecik kalplerle dolu…

 O mahveden umursamazlık, tembellik, serkeşlik belasıyla karşılaşan ve çoğu zaman tutunacak doğru dalı bulamayan tertemiz kalplerle…

 

Doğru ya, niçin o tutulacak dalı arayıp durmakta gözlerimiz?

Niçin bir el bekliyoruz bizleri düştüğümüz çukurlardan çıkarması için?

Niçin kurtarıcılar, yazarlar yahut bir kıvılcım, bir işaret beklemekteyiz?

Elbette bir sihirli değnek değip de bizi bambaşka bir insan yapmayacak değil mi?

O halde; geliniz, bu halet-i ruhiyemizden derhal sıyrılalım.

Unutmayın, siz istemezseniz hiç kimse size bir şey yaptırmayı beceremeyecek.

Nitekim insan gibi yaşamayı istemezseniz;

Okunulan kitaplar, sayısız sosyal medya gelişim kanalları sözleri sizi insan edemeyecek.

Peki değecek mi tüm bunlara?

 Kaybettiğimizi ve böyle gidersek hala da kaybedecek olduğumuz zamanların hesabı sorulmayacak mı?

Aklımızı başımıza almanın tam zamanı şimdi!

Kaliteli bir hayat geçirip, geride özlenilesi ve ardından gıpta nazarlarıyla selamlanılası bir hayat çizmek bu kadar mı zor?

Hayır! Katiyen zor değil.

Bugün, bu gidişatı değiştirelim mi ne dersiniz? Bakınız ben başladım bile.

Hayatta olmak istediğim yeri şekillendirdim gözlerimde.

 Bir kağıda hedeflerimi yazdım şimdi,

En ulaşılabilecek ve az zaman gerektireceklerden, uzak zamana doğru.

Ve hemen harekete geçiyorum şimdi, evet tam olarak şimdi!

Bu yazıyı bitirir bitirmez.

Zira üzerinden vakit geçtiğinde asla başlayamayacağımı biliyorum.

Sizin ellerinizden yine ve ancak siz tutabilirsiniz. Kendiniz kaldırabilirsiniz düştüğünüz yerlerden… Kendinizi küçük görmeyin;  çabalayın, zorlayın ve başarın…

Hemen bir çetele tutun hayatınıza dair.

Çevremizle güzel ilişkiler kurduğumuzda yıkılmaz sarsılmaz bir hayat düzeni kurmuş olacağız kendimize.

Hem belki yıkılsa da sarsılsa da geri toparlamasını da bileceğiz.

Lütfen ve ne olur şöyle bir düşünüverdiğinizde gerçekten de size boş gelen, gereksiz olan şeylerle uğraşmaktan kurtulmaya çalışın.

Telefonunuzdaki oyun sayılarını azaltın mesela,

İzlediğiniz dizileri kısıtlayın.

Sosyal hesaplarınıza harcadığınız zamanı en aza indirgeyin.

Kısacası biraz nefes alın, alalım…

Biraz dünyaya dönün, doğaya dönün,  dönelim…

Biraz önemseyin hayatı, biraz değer katın kendinize, katalım…

Kendinizi çağa kurban etmeyin, çağın kurbana değil “insana” ihtiyacı var!




Bu içeriğe emoji ile tepki ver
6