Zanka

Beyaz Gölge


Beyaz Gölge

Ankaragücü kendisi için büyük önem sarf eden Gençlerbirliği maçında istediği sonucu alamadı. Önce ki hafta oynanan ve 3 puanın alındığı Fenerbahçe mücadelesi sonrası neredeyse herkes bu mücadelende 3 puan alınacağına emindi. Maç sonrası kaybedilen 3 puandan çok ortaya konan futbol ilerisi için karamsar bir hava yarattı hepimizde.

Geçen hafta Gençlerbirliği’nin Alanyaspor maçından 3 puanla dönmesinin bu hafta Ankaragücü’nün işine yarayacağı görüşüne katılmadığımı Fenerbahçe maçı sonrası yazdığım yazıda dile getirmiştim. Alt sıralarla 4 puan farkı elde eden Kırmızı-Siyahlılar bu maça mutlak galibiyet parolası ile çıkmadı. Böyle olunca da geçen hafta Fenerbahçe defansına kâbus gibi bir gece yaşatan Michalak ve Saba kendilerine boş alan bulamadıkları için istedikleri oyunu sahaya yansıtamadılar. Gençlerbirliği teknik ekibi Ankaragücü’nün oyun taktiğini çok iyi etüt etmişler. Kanatlarını kullanamayan bir Ankaragücü’nün maçı kazanma ihtimalinin, duran toptan bulacağı goller dışında mümkün olmadığını bir kez daha bize göstermiş oldular.

Mustafa Reşit Akçay mutlak suretle hem oyun taktiği hem de sahaya çıkardığı kadro ile mağlubiyetin en büyük sorumlusudur. Kadrolar elimize geldiği andan itibaren açıkçası böyle bir sonuç doğacağını konuştuk aramızda. Çok eleştirdiğimiz 81 doğumlu Sedat’ın mücadelesi olmadan Ankaragücü orta sahasının nasıl zayıf kaldığını bu maçta bir kez daha görmüş olduk. Transfer tahtasını açtıktan sonra birçok isme imza attıran sarı-lacivertli yönetim maalesef orta sahanın göbeğindeki sıkıntıyı bitirecek bir isim katmadı kadroya. Oscar mı? Canteros mu? Tercihini Oscar’dan yana kullanan Ankaragücü, sakatlık sebebiyle son iki maçta oynatamadığı Oscar’dan bundan sonra verim alabilecek mi? Bunu önümüzdeki haftalarda göreceğiz. Gençlerbirliği’nin 35 yaşındaki Benin’li yıldızı Sessegnon dün Ankaragücü forması giyiyor olsaydı skor tamamen farklı olabilirdi. İyi bir orta saha futbolcusunun takımına nasıl bir güç olduğunu hep beraber izledik.

Takımın tamamı kötü oynadı diyebiliriz Gençlerbirliği maçında. Maçın öneminin farkında diyebileceğiz tek isim Alihan olurken, Kitsiou ve Kulusic’de en azından her haftaki performanslara yakın oyunu sahaya yansıtan diğer iki isim oldu. Geldiği günden beri taraftarların en çok güvendiği isimlerin başında gelen Gerson maalesef gücünü takımı için değil kendi için kullanınca sahada tel tel dökülen bir oyuncu izledik. İyi bir futbolcu olabilirsin, buraya piyasa değerini arttırmak için gelmiş olabilirsin ama bu sebepler senin her topu aldığında tek başına oynamanın, takım oyunundan kopmanın gerekçesi olamaz. Sene sonunda Fransa Ligine gideceğine kadar neredeyse her şey belliyken çık futbolunu oyna, takımı ligde tut ve Türkiye’den omuzlarda ayrıl. 

İlhan daha önce kadro darlığı sebebiyle zorunlu olarak ilk 11 başlıyordu. Yapılan transferler kenarda otururken, İlhan ile başlamanın mantığını kimse gibi bende anlamadım maç boyunca. İlhan elinden gelen mücadelenin en fazlasını sahaya yansıtmaya çalışarak takdirin en büyüğü hak ediyor, ancak İlhan’ın direk başladığı maçlarda değil de sonradan girdiği oyunlarda verdiği katkının daha büyük olduğunu, geçmiş maçları biraz inceleyerek görmek mümkünken Mustafa Hoca böyle düşünmüyor olmalı ki İlhan’ı 11 de gördük. Gerson ve Faty’nin çok kötü oynadığı bir günde birde bu ikiliye İlhan eklenince maçın genelinde oyunun hâkiminin Gençlerbirliği olması da gayet doğaldı.

Pazar günü oynanacak Sivasspor maçı Gençlerbirliği maçından çok daha farklı geçecek Ankaragücü için. Ligde üst sıraları hedefleyen Sivasspor’un galip gelmek için üstüne gelmesini Fenerbahçe maçında olduğu gibi kendi lehine çevirecek sarı-lacivertin hızlı kanatları çok fazla pozisyon yakalayacakdır. Eğer sakatlığı oynamasına engel değilse bu maçta Gerson yerine Orgill ile başlamak daha doğru bir tercih olur. İlhan ve Faty yerine Sedat ve Oscar değişikliği de orta sahada mücadele gücünü arttırma adına doğru tercihler olur. Tabi ki takımın sahada nasıl bir kadro ile yer alacağının kararını Hoca verecek. Hafta içi oyuncularla birlikte çalışan ve form durumlarını en iyi bilen isim o. Hocanın yerinde olsam 2 haftadır yedek oturan Pazdan’ı bile orta sahada denemeyi düşünürdüm. Dün 3 puanın kaybedilmesi dışında Pinto’nun sakatlanması da diğer can sıkıcı konu oldu. 2-3 hafta forma giyemeyeceği söyleniyor Pinto’nun. Sakatlık sonrası oyuna giren Atilla Turan’ın onun eksikliğini hissettirmeyeceğini düşünüyorum.

Ankara derbisi öncesi ve sonrası ile bazı tartışmaları da gündeme getirdi. Daha önce İstanbul takımlarına, Trabzonspor,Sivasspor’a hatta geçen sezon 1. Ligden Süper Lige çıkma yarışında en büyük rakibi Denizlispor’a bile %10 kontenjanı  açan Murat Cavcav’ın Ankaragücü taraftarına %5 uygulaması sarı-lacivertli camiadan büyük tepki çekti. Ankaragücü Başkanı Fatih Mert ve Başkan Yardımcısı Tamer Açar olmak üzere yönetim kurulunun birçok üyesi maçı protokol tribünü yerine deplasman tribününde taraftarla birlikte izlemeyi tercih etti. Gençlerbirliği Yönetimi bu maçta kota uygulamasının gerekçesini ilk maçta kendilerine uygulanan kota uygulaması olmasını göstermesi çokta samimi bir açıklama olmadı. İlk maçta deplasman tribününde 250-300 taraftarının olduğunu Başkan Murat Cavcav hatırlamıyor olabilir de en azından aklı selim bir Yönetici bu konuda kendisini uyarabilirdi. Sonuçta kaç kişilik yer ayrılacağının kararını verecek Gençlerbirliği Yönetimi ve verilen karara hepimiz saygı duymak zorundayız. Sonuçta alt sıralardan kurtulmak isteyerek rakipleri Ankaragücü’ne bu maçta taraftar avantajı vermek istememiş olabilirler. Bunlar en doğal hakları. Çıkıp bu şekilde söyleselerdi ben inanıyorum ki bu kadar tepki de çekmezdi. Ama sen ilk maçı bahane edersen gelen tepkiyi de kabul edeceksin.

Bilet mevzusu, kota derken gerilen bir atmosferde birde maçın heyecanı ile tribünler gerilince Ankara’ya ve bu şehrin iki takımına çokta yakışmayan görüntüler yaşandı. Buna benzer ortamlar daha öncede zaman zaman yaşandı ama aklıselim yöneticiler sayesinde konu uzamadan hep tatlıya bağlandı. Dün Gençlerbirliği Kulübünün Resmi Sitesinden maç sonu yapılan paylaşım, dostane bir hava yaratmak yerine ortamı daha da gerecek bir şekilde olunca sosyal medyada iki kulüp taraftarları birbirini kırıcı bir ortamında buldular kendilerini. Allah’tan Ankaragücü Başkanı Fatih Mert maçtan sonra yaptığı aklı başında açıklama ile olayın uzamasının ve farklı taraflara gitmesinin önünü kapadı.

Bu hafta istediği sonucu alamayan Ankaragücü, kaybedilen 3 puanı inşallah Sivasspor maçı ile telafi ederek Beşiktaş deplasmanına yüksek moralle gidecek. Fikstür çok zor ama imkânsız değil. Yeter ki Mustafa Hoca takımı silkelesin ve kendine getirsin. Herkes iyi haftalar diliyorum.

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver
20