Zanka

Burcu Uğur


Burcu Uğur

Çocukluğumdan beri hep sahte bulurum bayramları, paskalyayı, yortuyu, düğünleri, yılbaşlarını… Kısacası doğum günü hariç özel günleri… O da varoluşsal bir mesele işte.

 

Derler ya “çocukken bayramları beklerdim”, çocukken hiç beklemezdim bayramları.

Kendimi çok anlamsız hissederdim. Fikrimi söyleme hakkım olmazdı, itiraz bile edemezdim, bu özel günlerde.

Büyüklerin kurallarına sorgulamadan uymayı kabullenemezdim.

Annem çok zor durumda kalırdı ama otoriter kişiliği ile beni etkisizleştirip, bu günleri idare etmeyi iyi bilirdi.

 

Neyse zaman geldi geçti.

 

40 yaşıma sayılı günler kala düşünüyorum da…

 

Son 18 yıldır, iyi olan bayram var mıydı? 

 

Adım adım demokrasimiz, ekonomimiz, adalet sistemimiz çökerken…

 

Nasıl iyiydi ki bayramlar.

 

Bir de bayram tatilleri beklenilirdi.

Hurraaa Ege’ye akın… Bu geçen yazının konusuydu, tekrar etmeyeceğim.

 

Bugün hiçbir şey değişmedi:

 

Murat Ağırel, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Aydın Keser ve Ferhat Çelik gazetecilik suçundan aylardır tutuklular,

 

Pandemi sürecinde bile bir şaibe,

 

İşsizlik rakamları ortada,

 

Eğitim sisteminin hali ortada,

 

Yönetim biçimi değişti ülkede,

 

Cehalet üst limitinde,

 

Bireysellik, cehaletle yarışıyor bu limitlerde,

 

Köylü toprağını maden şirketlerinden kurtarma derdinde,

 

İşçi hakkını, patrondan kurtarma derdinde,

 

Din ticaret,

 

Atatürk itibar,

 

Ülke gitti,  adım adım, elden…  İYİ BAYRAMLAR.

 

Gelelim bayramların manevi değerlerine:

 

Paran kadar değerlisin,  

 

Arabanın markası kadar değerlisin,

 

Dedikodu doğal hakkın, pardon fikir beyanı adı,

 

Komşun aç olabilir,  O’nun kişisel tercihi,

 

Yalan beyaz olduğu sürece zararsız,

 

Hedefe giden yolda her şey mübah,

 

Maşallah. Devam bayram kutlamalarına…

 

Herkese İYİ BAYRAMLAR



Bu içeriğe emoji ile tepki ver
61