Zanka

Merkez Bankası önceki gün, yatırım taahhütlü avans kredilerine 20 milyar lira daha eklendiğini ve bu kredilerin, "ilk aşamada Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası aracılığı ile kullandırılmaya" başlanacağını açıklamıştı. Merkez’in eski başkanı Durmuş Yılmaz, kredi paketinin faydadan çok yeni ekonomik ve toplumsal sorunlar getireceğini belirtti. Yılmaz ayrıca Merkez Bankası kanuna göre bankanın kredi veremeyeceğini söyledi…

Merkez Bankası Eski Başkanı ve İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Merkez Bankası’nın duyurduğu 60 milyar liraya kadar TL cinsi ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Durmuş Yılmaz, tartışmalara neden olan Merkez Bankası’nın 20 milyar liralık yatırım taahhütlü kredi paketinin faydadan çok yeni ekonomik ve toplumsal sorunlar getireceğini anlattı.

Merkez Bankası kanuna göre bankanın kredi veremeyeceğini de belirten Yılmaz, şunları söyledi:

“Açık piyasa işlemlerini düzenleyen 52’nci madde ‘Açık piyasa işlemleri, yalnızca para politikası amaçları için yürütülür ve Hazine’ye, kamu kurum ve kuruluşlarına kredi amacıyla yapılamaz’ hükmünü amirdir. Altını çizerek söylemek gerekirse, açık piyasa işlemleri yoluyla gerek kamunun gerekse diğer kurum ve kuruluşların uzun vadeli kredilendirilmesi kesinlikle mümkün değildir.”

Eski başkan Yılmaz, yasanın 56’ncı maddesinin de “Banka, bu kanunla yetki verilen işlemler dışında avans veremez, kredi açamaz…” hükmünü getirdiğine dikkat çekti.

"YATIRIMLARIN CANLANMAMASININ SEBEBİ GÜVEN EKSİKLİĞİ"

Yılmaz'ın dikkat çektiği bir başka madde, Merkez Bankası’nın reeskont koşullarını düzenleyen 45’inci maddesi. Yılmaz bu maddenin de yatırım taahhüt kredilerine engel olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Günümüz merkez bankacılığı ile çelişen, popülist yönetimler elinde geçmişte başta yüksek enflasyon olmak üzere, birçok ekonomik soruna neden olan ve gelecekte de neden olabilecek reel sektörün doğrudan Merkez Bankası eliyle uzun vadeli kredilendirilmesinin bir istisnası olabilir mi? Olursa yapılabilir mi? Biz İYİ Parti olarak bu soruların sorulmasını ve tartışılmasını istiyoruz. Ekonomimizin potansiyel büyüme hızını korumak ve uzun vadede artırmak için sabit sermaye yatırımlarının artırılması ve hızlandırılması gerektiğini biliyoruz.

Yine biliyoruz ki 2018 son çeyreğinden bu yana sabit sermaye oluşumu hep ekside kaldı. Büyümeyi yatırımla değil, talep artışları ile sağlıyoruz ve sürekli tüketici kredisi paketleri açıklıyoruz. Yönetim uzun vadede bunun sürdürülemeyeceğinin farkında ki ‘yatırım taahhütlü avans kredisi’ gibi uygulamalara yöneliyor. Ancak bu arada şu da söylenmeli. Yatırımların canlanmamasının esas nedeni, kaynak kıtlığı değil, güven eksikliğidir. Biz İYİ Parti olarak, yönetimin uygulamaya koymayı düşündüğü ‘yatırım taahhütlü avans kredisi’nin iyi düşünülmemiş, ucu açık, her yöne çekilebilecek olması nedeniyle faydadan ziyade birçok ekonomik ve sosyal soruna neden olacağını düşünüyoruz.”

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver