Zanka

Talha Barış Yapıcı

Twitter Instagram


Talha Barış Yapıcı

Coğrafi olarak İspanya’nın Güney kısmının tamamını kaplayan Endülüs, Avrupa ile Afrika kıtalarının birbirinden ayrıldığı sınırda yer alır

Bu bakımdan iki kıta kültürünü de içinde barındırır. Endülüs’ün batısında komple bir Avrupa ülkesi ve batı medeniyetinin bir parçası Portekiz, yakın güneyinde ise Cebelitarık Boğazı vasıtası ile ayrılan; Afrika kıtasında yer alıp doğu medeniyetinin parçası olan Fas vardır. Bugün Sevilla, Malaga gibi İspanya şehirlerinin yer aldığı Endülüs coğrafyası Emevilerden önce sırasıyla Roma’ya Vandallar gibi Kuzey Avrupalı barbar kabilelere ve Vizigotlar’a ev sahipliği yapmıştır.

 Güney İspanya’nın Avrupa kıtasında yer almasına karşın Doğulu bir kimliğe sahip olması Emevilerin bu coğrafyadaki izlerinin kendilerinden önceki veya sonraki medeniyetlere nazaran daha güçlü olduğunun bir delilidir. Roma egemenliğinden sonra buraya gelen Alman kökenli Vandallar ve sonrasında Vizigotlar burada kalıcı olamamış, iç-dış çekişmeler neticesinde Güney İspanya bölgesi yıpratılmış ve yağmalanmıştı. Yerleşik yaşayacak, 700 yıl gibi uzun bir süre burada olacak Müslümanlar her anlamda bu bölgeyi geliştirmiştir.

Emeviler devrinde Kuzey sınırında Hristiyan nüfusun çoğunlukta olması Endülüs’ün iç demografik yapısını da etkilemiştir. IX. Yüzyıl sonrası Endülüs nüfusunun çoğunluğu Müslüman olsa da Yahudiler ve Hristiyan azınlıklar buradaki yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Ancak Doğu medeniyetinin Endülüs’teki hükümranlığı buradaki Batılı halkın birçok anlamda Doğululaşmasına yol açmıştır.

Emeviler, Endülüs coğrafyasına geldikten sonra buraya birçok mimari eser kazandırmıştır. 700’lü yıllardan günümüze Elhamra Sarayı, Kurtuba Camii, Alcazar Sarayı gibi görkemli mimari eserler Endülüs’ün ‘Doğulu” kimliğinde büyük pay sahibidir. Dönüştürülen eserlerin restore edilip korunuyor olması İspanya’nın Emevi mirasına önem verdiğini gösteriyor.

Endülüs Emevi Devleti’nin sosyal ve idari yapısı gereği Batılı halkın asimile oluşu; Emevilerin uzun yıllar boyu mimari, kültürel, edebi sayısız alanda çalışmalarıyla -sonrasında yağmalanan eserler olsa da- İspanya ve Dünya mirasına katkıları; Bu medeniyetin kurulmuş olduğu yerin Avrupa-Afrika arası köprü olması nedeniyle diğer Batı medeniyetlerine nazaran Doğu medeniyetine daha da yakın olması Endülüs’ün Doğulu yanı ağır basan sentez bir medeniyet olduğunu gösteriyor.



Bu içeriğe emoji ile tepki ver