Zanka

2 Temmuz’da yargı Ayasofya’nın ibadete açılıp açılmaması hakkında karar verecek ama meselenin bir de din kaynakları açısından değerlendirmesi gerekmektedir.

Her şeyden önce şu husus bilinmelidir ki, hiçbir kavram ve hiçbir varlık bizim onu tanıttığımız kadar basit değildir. Bu kavramların bizde anlamı olduğu gibi, sömürgeci ülkelerin projelerinde de anlamları vardır.

Ben hem dinde, kültürde, hukukta ve gelenekteki anlamları hem de emperyalist mahfillerin bakış açısıyla konuya farklı boyutlar getireceğim.

Ayasofya meselesi nedir?

1-Ayasofya’nın cami vasfıyla açılması, mektuplarında ve Risale-i Nur adlı kitaplarındaki yazılarıyla adeta dinciliğin megalo ideası gibi kutsal hedef yapıp Atatürk ile Hristiyanlık ilahiyatına saygısızlı eden Said Nursi’nin, dolayısıyla onun öğrencisi olan Fethullah Gülen’in olmazsa olmaz projesidir.

2-Ayasofya, Rahip Brunson meselesine ve onun ardındaki evanjelizme sahip çıkan ABD Başkanı Donald Trump’ın önündeki seçimlerde kullanacağı bir malzemedir.

3-Ayasofya hem yaklaşık 1000 yıl önce bölünmüş olan Batı kiliselerinin sembolüdür hem de bu kiliseleri tekrar birleştirmenin anahtarıdır.

4-Ayasofya için İslamcılar “Kılıç hakkı” argümanını kullanmakla aslında Kudüs’ü işgal eden İsrail’e haklılık payı vermiş oluyorlar, çünkü onlar da “Biz burayı gücümüzle aldık, o halde diğer din bağlıları sesini çıkaramaz” diyebilir.

5-Ayasofya artık Fatih Sultan Mehmet’in değil, Atatürk’ün vakfiyesidir, çünkü düşman işgaline uğramış İstanbul’u 6 Ekim 1923’te FETHEDEN (FATİH) kişi milli mücadelenin lideri Atatürk’tür.

Ayrıca benim endişem, Ayasofya’nın açılmasını müteakip Yunan radikallerin harekete geçip sansasyonel eylemlere kalkışıp, mesela Selanik’teki Ata’mızın evine saldırabilecekleridir ve bu konuyu istismar edip siyasetleri için kullanacakların başında bilin bakalım kimler olacaktır.

İlahiyat uzmanı Yazar

Nazif Ay



Bu içeriğe emoji ile tepki ver