Diyanet, Boğaziçi Üniversitesi protestolarının ardından geçen hafta Cuma hutbesinde gençlere ahlak ve edep mesajı vermişti. Hükümete yakın hutbeyi değerlendiren Araştırmacı Yazar İhsan Eliaçık, “Bu tür şeyler öteden beri hep oluyor. Bütün bunlar bize şunları gösteriyor; din, devletin emrine verilmiş durumda ve devletin menfaatleri için din kullanılıyor” dedi. Eliaçık, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın geçmişten bugüne gelen görevini ve asıl çarpıcı amacını da anlattı…
Zanka TV’de yayınlanan Yaşayan Sorular programında bu hafta Araştırmacı Yazar İhsan Eliaçık, dini kurumların hükümete yakın açıklamalarını ve Diyanet’in Cuma hutbelerinde verdiği taraflı mesajları yorumladı.
“Devletin menfaatleri için din kullanılıyor” diyen İhsan Eliaçık, şöyle devam etti:
“Esasında bu hangi Diyanet İşleri Başkanı olursa olsun veya hangi İlahiyat Fakültesi dekanı olursa olsun biraz da böyle olmak zorunda. Çünkü sistem böyle kurulmuş. Devletin yanında yer almak üzere konumlandırılmış, statü verilmiş bir Diyanet İşleri teşkilatının başına, ‘ben iktidardan yana olmayacağım’ diyen birisi gelse kendi kuruluş gayesiyle çelişecektir. Öyle birisi oralarda ne kadar barınır, ne kadar göz yumulur orası da meçhuldür.”
“DİYANET’İN ASIL AMACI HALKIN İSYAN ETMEMESİNİ SAĞLAMAK”
Peki Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gerçek amacı ne? Tarihte ortaya çıkışı ve bugüne gelişi arasında nasıl bir bağlantı var? Bu konuda İhsan Eliaçık’ın anlattıkları oldukça çarpıcı:
“Diyanet İşleri Başkanlığı biraz daha arka plana indiğimizde, belirli bir din devlet sisteminden besleniyor. O da; devletin esas olduğu ve dinin onun emrine verildiği Bizantinist din devlet ilişkisidir. Yani Bizans İmparatorluğu döneminde kurulan din devlet ilişkisinin devamı niteliğindedir. Nedir Bizantinist din devlet ilişkisi? Asıl olan devlettir ve din onun emrine verilir. Hristiyanlığın ortaya çıkışından 300 yıl sonra İstanbul’da Bizans Devleti, Hristiyanlığı resmi din olarak kabul etti ve kiliseler açmaya başladı. Kiliselerin açıldığı yerde, Bizans Devleti’ne karşı isyanların kısmen durduğu, halkın kiliselere giderek dua ederek sakinleştiği ve isyanların din yoluyla bastırıldığını görüyoruz. Bu şekilde Bizans İmparatorluğu’nun her yanı kiliselerle dolmuştur. O yüzden Anadolu’da kiliselerin sayısı çok fazladır. Bunun amacı insanların rahat rahat dua etmesi değil, devletin halkı kontrol etmesidir. Bu kontrol tapınaklar aracılığıyla olmaktadır.
Fatih İstanbul’u fethettiğinde bu ilişkiyi devralmış. Hristiyanlığın yerine Müslümanlığı geçirerek aynen devam etmiş. Bu gele gele Cumhuriyet’e kadar geldi. Cumhuriyet ilan edildikten sonra din tarafının işleri Diyanet İşleri Başkanlığı’na bırakıldı. Diğer tarafta sultanın yerine de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başı, yani cumhurbaşkanı başbakan geçmiş oldu parlamenter sistemde. Diyanet İşleri Başkanlığı, Başbakanlık’a bağlandı. Dolayısıyla Diyanet İşleri başbakanlık ilişkisi, padişah şeyhülislam ilişkisinin bir devamıdır. Padişah şeyhülislam ilişkisi de imparator başpiskopos ilişkisinin devamıdır.
Şu anki devletin yapısında asıl olan devlettir ve devlet tek bir zatta yani Cumhurbaşkanlığı’nda temsil olunuyor. Eski başbakanlık sistemi de kalktığına göre. Bir de ona doğrudan bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı var. Diyanet İşleri Başkanlığı, Cumhurbaşkanı emrine verilmiştir. Asıl olan devlettir, din ona prangalık eder ve devletin menfaatlerini korur ve kollar. Bu açıdan bakıldığında Diyanet İşleri Başkanlığı dini kurum değildir. Amacı İslamiyet konusunda halkımızı aydınlatmak değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı aslında bir güvenlik kurumudur. Türk Silahlı Kuvvetleri gibi, Emniyet teşkilatı gibi, Jandarma teşkilatı gibi, Milli İstihbarat Teşkilatı gibi. Amacı insanların kalplerini ve zihinlerini din yoluyla kontrol etmektir. Onların isyan etmemesini sağlamaktır. Amacı İslam’ı anlatmak değil, İslam’ı kontrol altında tutmaktır. Asıl olan devletin menfaatleridir. İslam derken İslam’ın Sünni, Türk hatta Hanefi yorumu esas alınıyor. Bunun dışındakiler öteki yerine geçiyor ve Türkiye’deki bütün sorunlar buradan kaynaklanıyor.”
İHSAN ELİAÇIK’IN AÇIKLAMALARINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
