Zanka

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a pandemi yönetimi ve halkın ekonomik krizi üzerinden yüklendi. Kılıçdaroğlu’nun hedefinde Bilim Kurulu da vardı. Sarayın halkın durumundan habersiz olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Saray ve beslemelerinin durumu çok iyi. Beş ayrı yerden maaş alıyorlar. Vergide ödemiyor bunlar. O da başka kurumlar tarafından ödeniyor. Bir elleri yağda, bir elleri balda. Beşli çete de memnun hayatından peki esnafın, manavın, taksicinin, apartman görevlisinin, simitçinin bunların durumu nedir? Saray biliyor mu? Sarayın umurunda bile değil. Bin lira verdim idare edin. Sen bir ay geçin bakalım. Sen bin liraya para bile demiyorsun” dedi…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

* Yönetim aklını kaybetmiş bir siyasal iktidarla karşı karşıyayız. Kontrolünü kaybetmiş, Türkiye'yi yönetemiyor.

* Ağır sorunların altında ezilen, çaresizliğini örtbas etmek için sağa sola saldıran, yapay gündemlerle toplumu meşgul etmek isteyen bir kişinin yönetimiyle karşı karşıyayız. Cumhuriyet tarihinde ilk kez böyle bir tabloyla karşı karşıyayız.

* Şu anda pandemi sürecindeyiz. İnsanlar can derdinde. Aşı bekliyorlar. Kim halkın can güvenliğini sağlayacak? Bu ülkeyi kim yönetiyor? Bu soruyu herkesin kendisine sorması lazım. Ama özellikle geçmişte AK Parti’ye oy vermiş, şimdi kafası karışmış vatandaşlarıma seslenmek istiyorum; Türkiye’nin gidişatından memnunsan alkışla, bu gidiş gidiş değil diyorsan bu kardeşini dinleyeceksin. Ben sana her zaman, her ortamda doğruları söylemeye devam edeceğim.

* Hep beraber sağlık çalışanlarını alkışlıyoruz neden? Hiç sorguluyor muyuz? Hayat kurtarmak için hayat feda eden sağlık çalışanlarının elleri öpülmez mi? Bir istekleri vardı, Covid-19 kaynaklı hayatını kaybedenler için meslek hastalığı olsun dediler. Yapmıyorlar. Bu insanlar günün 24 saati çaba harcarken, bir taleplerini neden yerine getirmiyorsunuz?

ASLI ÖZKISIRLAR’IN YATAK BULAMADIĞI İÇİN HAYATINI KAYBETMESİ

* Aslı Özkısırlar. Bu genç kızımız 21. yüzyılda hastanede yatak bulamadığı için hayatını kaybediyor. Aslı Özkısırlar, İzmir’de elleriyle yaptığı takılarla geçimini sağlıyor. Bir hastalığı var, yatarak tedavi olması lazım ama bir türlü boş yatak bulamıyor. Yatak yok diyorlar. ‘Bay Kemal’ sorumlu diyecekler. Beyefendi bu işin sorumlusu sensin sen, sen yönetiyorsun bu ülkeyi. Dayısı olana ambulans hazır, peki ya garibana? ‘Dostlarımızla iktidara geleceğiz’ diyoruz. Bizim dostlarımız halktır halk, garibanlardır.

MASKE CEZASINI ÖDEYEMEYENLER

* Kayseri'de Sidar adında 16 yaşında bir kızımız. Evine giderken güvenlik görevlisi çağırıyor, maskeyi nizami takmadın diyor ve ceza kesiyor. Sidar'ın babası esnaf. 900 lira ceza kesiyorlar. Nereden ödeyecekler? Ödeyemiyorlar tabi. 22 Mart'ta bir mektup, icra servisine geleceksin diyorlar ve ödeme emri talep ediliyor. 16 yaşındaki kız maskeyi nizami takmamış, 900 lira ceza, sonra sen ödeyemezsen babandan ev ne varsa haczedeceğiz parayı alacağız diyor.

* E AK Parti'nin kongresinde maskesiz bir sürü insan var. Ceza var mı bunlara yok? E kim bunların dayısı? Bunlara ceza yok. Bunu vicdan kabul eder mi? Ahlak kabul eder mi? Çifte standart devlet yönetiminde olmaz. Birisine ikramiye birisine zulmedeceksin. Devlet böyle yönetilmez, vatandaşlar arasında ayrım yapılmaz. Bunlara da ceza keseceksin o zaman ben de diyeceğim ki seni kutluyorum, vatandaşlar arasında ayrım yapmadın.

AKP KONGRELERİ

* Kongrelere Karadeniz'den başladılar. Defalarca dedik yanlış bu arkadaş diye. CHP Kurultayı'nda bütün sosyal mesafeler korunmuştur. AK Parti kurultayında yoktur. CHP devleti yönetmemektedir. AK Parti'nin bir kişisi devleti yönetmektedir. Bu tablodan hangisi örnektir? CHP bilin ki devleti adalet ile yönetecektir.

* Kurultay öncesi, gazeteciler burada sorsunlar onlara. CHP kurultayı nasıl oldu diye. Bütün AK Parti'ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim. Kurultay'dan önce Sağlık Bakanlığı'na yazdık. Açık yerde yapacaksınız dediler, biz de yaptık. Hiçbir vatandaşımızın hayatını tehlikeye atmadık. Şimdi söyleyin kim devleti daha iyi yönetir? Kim vatandaşına değer verir? Diyorlar ya, "CHP gelse acaba yönetebilir mi?" diye. Bal gibi yönetir. Güzellikle yönetir. Açlık olmaz.

“BİLİM KURULU AYRI HAVADA, SAĞLIK BAKANI AYRI TELDEN ÇALIYOR”

* Bir de Bilim Kurulu var. Ne dedikleri, söyledikleri belli değil. 4 Nisan itibariyle ABD'yi geçtik vaka sayısında. Dün 193 kişi hayatını kaybetti. Nasıl yönetiliyor bu ülke? Bilim Kurulu hikaye tamamen. Hiçbirisinin bilim ile ilgisi yoktur. Bilim Kurulu dediğin senin dediğin kurallara iktidar uymazsa, izzeti ikbal ile çekileceksin oradan. Tam tersi oluyor. Bilim Kurulu ayrı havada, Sağlık Bakanı ayrı telden çalıyor. Allah aşkına kendinize Bilim Kurulu demeyin ya, bilime ayıp. Saray ise kaç kişi ölürse ölsün diyor. Bu mudur devleti adalet ile yönetmek?

“ONUN GÖZÜNDE ESNAF YOK Kİ ZATEN”

* Bunun bir faturası vardır. Kime çıkıyor bu fatura? Saray ve beslemelerinin durumu çok iyi. Beş ayrı yerden maaş alıyorlar. Vergide ödemiyor bunlar. O da başka kurumlar tarafından ödeniyor. Bir elleri yağda, bir elleri balda. 193 kişi hayatını kaybetmiş insan gece uyuyamaz ya. Bunların umurlarında değil. Bekledikleri tek şey ceplerini doldurmak. Bunların derdi o, tefecilere çalışıyorlar. Beşli çetede memnun hayatından peki esnafın, manavın, taksicinin, apartman görevlisinin, simitçinin bunların durumu nedir? Saray biliyor mu? Sarayın umurunda bile değil. Bin lira verdim idare edin. Sen bir ay geçin bakalım. Sen bin liraya para bile demiyorsun. Senin gözünün önünde Amerikan doları var.

* Arkadaşlarımızı illere gönderiyoruz. Isparta'da esnaf diyor ki Ramazan'da kapatıyoruz. Senin en çok kazanacağın dönemde kapatan kim? CHP'de kongre yaptı. Bir kişinin burnu kanadı mı? Sağlık sorunu yaşadı mı? Hayır. Her 100 metrede bir dükkan kapatıldığını görüyoruz. Geçinemiyor adam. Kirayı ödeyemiyor. Saray'dakiler bunu biliyor mu? Bilse ne olur? Onun gözünde esnaf yok ki zaten. "Nasılsa vururum ensesine tokatı alırım oyu" diyor. Bu esnaf sana sandıkta hesabı soracak ben bunu biliyorum.

* Saray'a ve beslemelerine sormak lazım vatandaşın yaşadığı travmayı, sorunları siz yeteri kadar biliyor musunuz? İntiharlardan, yoksulluklardan haberiniz var mı? Aksu ilçesinde bir ayakkabıcı, "30 yıldır ayakkabı satarım. İlk defa bana ikinci el ayakkabı var mı diye sormaya başladı insanlar" diyor. Halkın ayakkabı alamadığı bir dönemden geçiyoruz. İkinci Dünya Savaşı'nda bile böyle olmamıştı.

* Tamamen kontrolü kaybetmişler. Sarayda Lale Devri yaşanıyor. Ahali felaket vaziyette. Erdoğan, esnafın önüne gidebilir mi? Aksu ilçesine gidip esnaflarla birebir konuşabilir mi? Belki 50 bin koruma ile gider. Aynı şeyi Bahçeli'ye de soruyorum. Ülkücüleri bunun dışında tutuyorum. Bütün bu yoksulluğun temeline su taşıyan kişidir. Emin olun bunlarda vicdan yok.

* İstanbul'da Nişantepe'ye gittim. Erdoğan'ın gitmesi lazım. Diyecek ki "Burası Türkiye mi Afrika mı?" Senin altında uçaklar var. Görmüyor musun milletin halini. 2002 yılında en düşün emekli aylığı ile 7 çeyrek altın alınıyordu. Şimdi 2 çeyrek. Ya gençlerimiz ve işsizlerimiz onların hali ne olacak? 19 yıl devleti yöneteceksin, 10 milyon 287 bin işsiz yaratacaksın. Sonrada çıkıp bu memleketi ben güzel yönetiyorum diyeceksin. Hangi güzellikten bahsediyorsun? Üniversiteyi bitirmiş pırıl pırıl çocuklar. Senin bu çocuklarımızı umutsuzluğa sevk etme hakkın var mı? Senin, saraydakilerin, çocuklarının durumu iyi. Herkes birden fazla yerden maaş alıyor. Üniversiteyi, en iyi okulları bitirmiş çocuklar işsiz.

* Emekliler hayatından memnun mu, soralım emekliye. İki maaş ikramiyeyi alman için verdiğimiz mücadeleyi düşün. Emekli ikramiyesini en az 1500 lira yapacağız. Emekliyi öyle bir hale soktular ki gramla et alıyor.

* 7 milyon 900 bin emekli asgari ücretin altında aylık alıyor. Bu emeklilerin günahı ne. Bu emekliler 30-35 yıl çalıştılar, sigorta primlerini ödediler. Emekli oldular diye saray iktidarı bunlara zulmetmeye başladı.

“KOLTUĞA OTURDUN KENDİNİ VAZGEÇİLMEZ ADAM GÖRÜYORSUN”

* Devleti yönetiyorlar perişan ettiler. 2020 yılında esnaf ve sanatkâr sicil gazetesi var 99 bin 588 esnaf iflas etti. 99 bin kişi ölmüş onun umurunda bile değil. Onların çocukları var umurlarında bile değil. Umurunda olan tek şey var koltuğumu nasıl korurum. Koltuk insanı büyütmez. Koltuğa oturdun kendini vazgeçilmez adam görüyorsun. Dünyadaki bütün mezarlıklar vazgeçilmez adamlarla doludur.

“EMEKLİLER DÜNYANIN NERESİNDE DARBE YAPTI?”

* Ne darbesi kardeşim. Ne paranoyası. Vay efendim Türkiye'de darbeciler var. Ne darbesi ya? Emekli büyükelçiler açıklama yaptı tık yok emekli amiraller açıklama yaptı vay darbe var. Ya emekliler dünyanın neresinde darbe yaptı? Tüm bunların üstünü örtmek için. Esnafın, çiftçinin derdi dile gelmesin. İşsizlik konuşulmasın. Milletin dikkatini bir yere çekelim. Koro halinde.

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver