Zanka

Geçen yıl Güney Kore ile Merkez Bankası arasında imzalanan 2 milyar dolarlık swap anlaşmasının yürürlüğe girmediğini anlatan Rubil Gökdemir, çok konuşulan kanun değişikliğini Güney Kore’nin istediğini ileri sürdü. Ortada bir güven sorunu olduğunu söyleyen Gökdemir, “Bizim Merkez Bankası’nın diğer kaynakları, varlıkları haczedilebiliyor mu ki biz ‘yabancı merkez bankasından temin edilen varlıklar haczedilemez, rehin edilemez, icra işlemine konu yapılamaz’ diye ayrı bir madde getiriyoruz? Merkez Bankası’nın varlıkları ben hukukçu olarak biliyorum ki zaten korunuyor. Buna rağmen bu maddeyi özel olarak oraya koyuyorsak bu Türkiye Cumhuriyeti devletine, Merkez Bankası’na güvenilmediğini, kendi swap anlaşmasına konu olan miktarın özel bir kanun maddesiyle ikinci defa bir koruma altına alma durumuyla karşı karşıya olduğumuzu zannediyorum. Bu utandırıcı, onur kırıcı bir şey” dedi…

Zanka TV’de yayınlanan Ferit Atay’ın sunduğu SorguluYorum programına konuk olan Rubil Gökdemir, Güney Kore ile yaşanan swap krizini anlattı.

12 Ağustos 2021 tarihinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Güney Kore Merkez Bankası arasında 17,5 milyar TL ve 2,3 trilyon Güney Kore Wonu karşılığına denk gelen 2 milyar dolarlık swap anlaşması imzalanmıştı.

5 Ocak 2021 tarihinde ise TBMM'ye sevk edilen kanun teklifi ile 1211 sayılı TCMB Kanununun 40. Maddesinin III. fıkrasına "...yabancı ülke merkez bankalarına ait para, alacak, mal, hak ve varlıklar haczedilemez, üzerlerine ihtiyati tedbir veya ihtiyaci haciz konulamaz." hükmünün eklenmesi istenmişti. Bu hükmün hangi ülke için istendiği tartışma yaratmıştı.

“UTANDIRICI, ONUR KIRICI”

Rubil Gökdemir, Merkez Bankası’nın bilançolarını işaret ederek bu girişimlere rağmen swap anlaşmasının yürürlüğe girmediğini ve söz konusu kanun değişikliğinin Güney Kore için yapıldığını ileri sürdü.

Gökdemir, şu ifadeleri kullandı:

“Merkez Bankası’nın bilançolarına baktığımızda görüyoruz ki yabancı ülkelerle yapılan swaplar 21 milyar dolar olarak duruyor. Ben bu Güney Kore’nin 2 milyar dolar karşılığı wonunun hesaplara geçmediğini gördüm. Anlaşma imzalanmış olmasına rağmen bu anlaşma uygulamaya geçmedi.

Güney Koreliler hangi endişeyle, korkuyla bilemem Türkiye Cumhuriyeti devletinden ve Merkez Bankası’ndan swap işlemlerinin yürürlüğe girmesi için kanunumuzda değişiklik istediler.

Şüpheye düştüğüm şey şu; bizim Merkez Bankası’nın diğer kaynakları, varlıkları haczedilebiliyor mu ki biz ‘yabancı merkez bankasından temin edilen varlıklar haczedilemez, rehin edilemez, icra işlemine konu yapılamaz’ diye ayrı bir madde getiriyoruz? Yani Merkez Bankası’nın varlıkları ben hukukçu olarak biliyorum ki zaten korunuyor bu maddeler gereğince haciz, rehin işlemlerine konu olamıyor. Buna rağmen Güney Kore istediyse, bu maddeyi özel olarak oraya koyuyorsak bu Türkiye Cumhuriyeti devletine, Merkez Bankası’na güvenilmediğini, kendi swap anlaşmasına konu olan miktarın özel bir kanun maddesiyle ikinci defa bir koruma altına alma durumuyla karşı karşıya olduğumuzu zannediyorum. Bu utandırıcı, onur kırıcı bir şey.

‘Milletin bekası’ gibi laflardan geçilmediği bir ortamda Faik Öztrak haklı, bu konu neden konuşulmaz?

Eğer Güney Kore istediyse, biz de bu maddeyi onun için oraya koyuyorsak o swap işleminden onurlu bir devletin vazgeçmesi gerekir.

Çin bizden böyle bir madde istemedi ya da Katar istemedi. Bu maddeyi kim istedi? Yürürlüğe girmeyen anlaşma Güney Kore olduğu için ben onlar istemiştir diyorum. Başka türlü bir izahı yok.”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver
1