Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tekrar cumhurbaşkanı adayı olamayacağını yineleyen ve muhalefetin erken seçim talebine tepki gösteren Genç Parti Kurucu Genel Başkanı Cem Uzan, “Türkiye siyasi bir kaosa gidiyor. Sadece siyasi bir kaosa gitmek değil, yaşamsal bir kaosa gidiyor. Neymiş? Yok efendim biz bunu erken seçim yapalım. Bir hafta önce, iki hafta önce, iki ay önce yaparsak erken seçimmiş. Bunların hepsi hiledir. Bunların hepsi Anayasa suçudur” dedi. Peki Cem Uzan cumhurbaşkanı adayı olacak mı? Sığınmacılar için nasıl bir çözüm düşünüyor? Medyaya geri mi dönüyor? Ne için tarih verdi? İşte çarpıcı açıklamalar…
Genç Parti Kurucu Genel Başkanı Cem Uzan, Zanka TV’de yayınlanan Ferit Atay’ın sunduğu SorguluYorum programına konuk oldu.
Uzan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“TÜRKİYE SİYASİ BİR KAOSA GİDİYOR”
* Bundan 18-20 ay evvel Türkiye ekonomik bir kaosa gidiyor dediğimde, 128 milyarı açıkladığımda, Türkiye’nin ekonomisinin çökeceğini, faizlerin patlayacağı, döviz kuru, enflasyon… Hepsini söyledim.
* Şimdi başka bir şey söylemek istiyorum. Türkiye siyasi bir kaosa gidiyor. Zaten ekonomik bir kaosun içinde. Sadece siyasi bir kaosa gitmek değil, yaşamsal bir kaosa gidiyor.
* Sayın Kılıçdaroğlu gitti SADAT diye bir şirketin kapısına dayandı. Niye dayandı? Çünkü bunların seçimlerde hile yapacaklarını, seçimlerde bir manipülasyon yapılacağını dile getirdi. Endişelerini kamuoyuyla paylaştı. Güzel.
* Ne yaptı yine CHP ve Millet İttifakı? Nisan sonunda geçirilen seçim kanununu Anayasa Mahkemesi’ne götürdü. Neydi bu götürdükleri maddeler? İl ve ilçe seçim kurullarının tüm yetkisine haiz olan hakimlerin, atanma ve kıdemlerinin değiştirilmesiydi. Neden? Çünkü seçimin sandıkta manipüle edilmesinden endişe ediyorlar. Çünkü 2019’da tüm Türkiye, İstanbul’da bu çabaların nasıl yapıldığını yaşadı.
* Yani Anayasa suçu işlenme endişesi var. Seçime hile karıştırmak bir Anayasa suçudur. Peki, Recep Tayyip Erdoğan’ın aday olamayacağı halde aday yapılması Anayasa suçu değil midir?
“25 HAZİRAN 2023’TE CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN GÖREV SÜRESİ BİTİYOR”
* Okuyalım Anayasa’nın 101. Maddesi’ni; Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır nokta. Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir nokta. Recep Tayyip Erdoğan 2 defa seçildi mi cumhurbaşkanı? Seçildi.
* 25 Haziran 2023’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görev süresi bitiyor.
* Bugünden itibaren TBMM’de seçimle ilgili hiçbir işlem yapılmadığı takdirde, Türkiye Cumhuriyeti devletinde 25 Haziran 2023 Pazar günü Cumhurbaşkanlığı seçimleri olacaktır. Anayasamıza göre bu böyle.
ERKEN SEÇİM TEPKİSİ: ANAYASA SUÇUDUR
* Neymiş? Yok efendim biz bunu erken seçim yapalım. Bir hafta önce, iki hafta önce, iki ay önce yaparsak erken seçimmiş. Bunların hepsi hiledir. Bunların hepsi Anayasa suçudur.
* Sayın Erdoğan ve ortağı MHP, Meclis’te bir erken seçim kararı için yeterli oya sahip değil. Ya CHP’den, ya İYİ Parti’den ya da HDP’den destek gelmesi lazım. El kalkması lazım. Kalkmadığı takdirde erken seçim yapılamaz.
* Bu kaoslara hiç gerek yok.
* Recep Tayyip Erdoğan 2 kere cumhurbaşkanı seçilmiştir, herkese de nasip olmayacak şekilde 20 yıldır ülkeyi yönetmiştir. Artık değişim zamanıdır. İster seversiniz ister sevmezsiniz kendisini emekli etme zamanıdır.
* Onun için ben buradan Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermemiş tüm vatandaşlarımız adına Sayın Kılıçdaroğlu’ndan, Sayın Akşener’den, Sayın Mithat Sancar’dan ve Sayın Pervin Buldan’dan rica ediyorum; Lütfen önümüzdeki günlerde çıkınız kendi seçmeninize söz veriniz, biz kendi egolarımız için bir erken seçime evet demeyeceğiz ve Recep Tayyip Erdoğan dönemini demokratik bir biçimde, kavgasız gürültüsüz, şaibesiz sona erdireceğiz diye.
* Bırakın son 12 ay daha yönetsin Türkiye’yi Ak Parti. 1 senesi kaldı, yapsın doğru bildiğini ama defter kapansın.
* Kimse Anayasa suçuna iştirak etmesin. Bu Anayasa’yı siz yazmadınız, ben yazmadım, Recep Tayyip Erdoğan yazdırdı. Onun hazırlattığı Anayasa bu. Kendisinin hazırlattığı Anayasa’ya göre 2 defa seçilebiliyor, bitti.
* Anaysa en üst kanun. Eğer bu en üst kanunu uygulamayacaksanız neyi uygulayacaksınız ülkede? O zaman bana hiç kimse mahkemeler, hakimler, yargı, adalet demesin. Söyleme hakkını kaybedersiniz Anayasa’yı uygulamıyorsanız, uygulatmıyorsanız. Milletvekili olarak, Meclis’te temsil eden temsilciler olarak bu sizin birinci derece yükümlülüğünüz.
* Sayın Kılıçdaroğlu aday olsun istiyorsa Erdoğan veya Akşener, gitsinler otursunlar pazarlık etsinler Anayasa’yı değiştirsinler. Milletimiz o zaman CHP’ye oy veriyor mu, İYİ Parti’ye oy veriyor mu görelim o zaman. Millet sandıkta hesabını sorar o ayrı mesele.
* 12 ay sonra kanuni şartları kim yerine getiriyorsa aday olsun çıksın. Bakın bakalım o zaman Recep Tayyip Erdoğan ne yapıyor!
* O zaman SADAT’tan korkmanıza gerek yok, sandık kurullarından endişe etmenize gerek yok…
“HERKES, AKP’NİN YÜZDE 25 İLA 30 ARASINDA KOMİSYONLA ÇALIŞTIĞINI BİLİYOR”
* Ankara’da her zaman bir müteahhit lobisi vardır, çünkü devlet ihaleleri Ankara’dan dağıtılır. Bu bütün devletlerde de aynı. Bu piyasada olan herkes, geldiğinden beri AKP’nin yüzde 25 ila 30 arasında komisyonla çalıştığını biliyor. Bu işlerin hepsinde komisyon dönüyor.
* İstanbul Havalimanı; 30 milyar dolar. Bunun içinde AKP’ye ödenen komisyon var. Aynı zamanda Çin’de başkent Pekin’de bizim havalimanından daha büyük bir havalimanı yapıldı sıfırdan, 8 milyar dolara. Bizdeki 30 milyar dolar.
* Birçok şehirde uçak inmeyen havaalanları var. Bunların hepsi müteahhitlerin devletin içinde birileriyle anlaşarak çıkarttıkları yatırımlar ve hepsi komisyon üzerine kurulu.
* Köprüler, otoyollar, üstgeçitler, altgeçitler, barajlar… Bunların hepsinde…
* İşte bütün o hırsızlıkların faturası bugün ekonomiden çıkıyor.
KATAR’IN “HİBE” UÇAĞI: BAŞKA FORMÜLLE ÖDEDİLER
* Katar Emiri 100-150 milyon dolarlık bir yatırım yapmadan önce Türkiye’ye geliyor bakıyor, peki bu adam satışa çıkardığı 400 milyon dolarlık uçağı hibe eder mi? Etmez. Kimse etmez.
* 400-500 milyon dolarlık hediye olmaz. Siz bu parayı başka kaynaklardan öderseniz, o size hibe etmiş gösterir. Çünkü Cumhurbaşkanı, devletin envanterinde olmayan bir uçağı kullanamaz. Devletin envanterine girebilmesi için de devletten 500 milyon dolar, uçak filosu varken bir tane daha uçak çok tepki çekecek diye başka formülle ödediler. Yoksa o uçak satışa çıkmış bir uçaktı.
“HELALLEŞME YOK, ÖNCE HESAPLAŞACAĞIZ”
* Katar’ın Türkiye’ye yaptığı yatırımların yani Türkiye’den çevirdiği paraların ciddi bir bölümü kendi parası değil. Oradan değişik bir şekilde Türkiye’nin parası Türkiye’ye geri geliyor.
* Bunların belgeleriyle açıklanacağı günler gelecek.
* Sayın Kılıçdaroğlu kusura bakmasın aynı fikirde değilim kendisiyle, helalleşme yok hesaplaşma var. Önce hesaplaşacağız.
* Ben kendi şahsi hesabımdan bahsetmiyorum, kendi hesabımı sormaya devam ediyorum devam da edeceğim o ayrı mesele. Ama milletimizin hesabını da soracağız. Bu paranın hesabını sorulacak ve Türkiye’ye geri getirilecek.
* 20 senede AKP’nin benim şahsıma ve aileme yaşattığı zulüm nedeniyle ben uluslararası hukuku çok iyi öğrendim. Neyin, nerede, nasıl olduğunu, nasıl saklandığını çok iyi öğrendim. Gereken Genç Parti iktidarında yapılacak ve bu hesap sorulacak. Ben bu hesabı sormak için de varım siyasette.
“CUMHURBAŞKANI ADAYIYIM”
* Ben Cumhurbaşkanı adayıyım. Eğer milletimiz bana o teveccühü gösterir, o güveni bahşederse nelerin olması gerektiğini, nasıl yapılması gerektiğini söylemek benim görevim.
* Onun için ne olmasını gerektiğini de söylüyorum, ekonominin nasıl düzeleceğini anlatıyorum.
* Ekonomi toparlanır, toparlanacak da ama bu iktidarla toparlanmaz.
* O yıllardan (90’lardan) daha kötü durumdayız. Tansu Hanım o zaman lüzumsuz yere bir devalüasyon yaptı ve bir anda bütün dengeler bozuldu. Faiz patladı. TL’de açık pozisyonda olanlar zarar ettiler. Sonrasında ne oldu? Önce faizler yükseldi, sonra dengelendi olması gereken yere indi.
* Bugüne baktığınızda; bir binayı taşıyan 4 kolon vardır, 3 kolonla 2 kolonla taşıyamazsınız. Ekonominin bazı temel prensipleri vardır. Sizin bir bütçenizin olması lazım. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bugün bütçesi yok, var da yok.
* Bütçe olmayınca nereye ne harcadığınızı kimse bilmiyor. Bunlar da vatandaşa hepsi enflasyon ve zam olarak dönüyor. Basılan paranın sonucu bu.
* Artı, zaten dövizin yok, tüketmişsin bütün rezervleri, kabadayılıkla ekonomi yöneteceğini zannediyorsun. Dünyada Sovyetler Birliği beceremedi bunu, senin hiç becerme şansın yok. Bu çerçevede döviz kuru yükselmeye devam edecek.
* Ben sene sonu için 25’le 30 arası bir bantta görüyordum Ocak ayında, aynı fikirdeyim şu anda da. Daha kritik olan gelecek Haziran’da kaç lira olacak. Seçim gününde yapılsın, kaç lira olacak? 40,35,50… Bilmiyoruz.
* Kralın çıplak olduğunu Türkiye’nin görmesi lazım.
* Her gün TÜİK’ten birileri istifa ediyor. Neden? Çünkü kendilerinden istenen sahtekarlığa giriyor. Matematiksel olarak açıklanabilecek şeyler değil. Sen yüzde 70 açıklıyorsun, gerçek enflasyon yüzde 150,160. Kimi kandırıyorsun? Vatandaş görmüyor mu? Görüyor. Devlete olan güveni yok ediyorsunuz. Devletin itibarını zedeliyorsunuz.
ERDOĞAN’IN FAİZ İNDİRİMİ MESAJI: KİMİ KANDIRIYORSUNUZ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine toplantısının ardından yaptığı konuşmada “Faizleri indirmeye devam edeceğiz” demişti. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ise enflasyona endeksli yeni bir ürün düşünüyoruz diyor. Kur korumalı mevduattan verilen yüksek faizler de ortada. Ferit Atay’ın “Hükümet yüksek faiz veriyor şu anda. Diğer faizlerle bu faizin ne farkı var?” sorusuna Uzan, diploma göndermeli bir yanıt verdi:
“İki kademeli bir cevap vereceğim. Birinci kademe; bunları söyleyen kişinin hiçbir üniversiteye gitmemiş ve ekonomi okumamış olduğunun bir teyidi daha. Çünkü ekonominin birinci sayfasını okumuş bir kişi böyle konuşmaz.
İkincisi; Merkez Bankası’nın faiz oranı yüzde 14 şu anda, hiçbir anlamı yok aslında. Neden? Merkez Bankası o faizden bankalara para vermediği sürece, hiçbir anlamı yok o faizin. Bankaların faiz maliyeti nereden çıkıyor ortaya? Vatandaşa verdiği faizde çıkıyor TL bazında toplarken. Vatandaş TL’de durmuyor şu an zaten. Kur korumalı mevduat da yetmiyor artık, o da uydurma bir formül. Şimdi enflasyon.
Enflasyona endeksli ne demek? Enflasyonu yüzde 70 mi açıklıyorsunuz, demek ki faizi de yüzde 70 veriyorsunuz demek. Nerde faiz indirimi? Kimi kandırıyorsunuz? Enflasyona endeksli bono çıkardığınız takdirde, enflasyon kadar faiz veriyorsunuz demektir. Sayın Erdoğan belki ekonomiden anlamıyor ama vatandaş anlıyor merak etmesin.”
“YASAKLAR BİR ŞEKİLDE AŞILIYOR”
Cem Uzan, cumhurbaşkanı adaylığının kesin olup olmadığına ilişkin soruya karşılık olarak da “Kesin adayım. Önümde engeller var mı? Var. Rahmetli Süleyman Demirel yasaklıydı, başbakan oldu cumhurbaşkanı oldu. Ecevit yasaklıydı, başbakan oldu. Erbakan yasaklıydı, başbakan oldu. Recep Tayyip Erdoğan yasaklıydı, başbakan oldu cumhurbaşkanı oldu. Demek ki millet, o kişiyi o makamda görmek istiyorsa yasaklar bir şekilde aşılıyor. Onları aşmak da bana düşüyor, ben de gerekeni yapacağım gerektiği zaman. Ben onu engel olarak görmüyorum” dedi.
Uzan’ın açıklamalarının devamı ise şöyle:
SIĞINMACILAR MESELESİ: KİŞİ BAŞINA BİN DOLAR VERECEKSİNİZ, AL PARANI GİT
* Kişi başına bin dolar vereceksiniz hangi mülteciyse, sınırdan çıkarken. 4 kişilik bir aile mi? 4 bin dolar vereceksiniz cebine çıkış parası. Al paranı git. Problemi satın almak zorundasınız, zorla yapamazsınız bunu.
* Bu insanlar Suriye’den gelen ağırlıklı kitle, hem fakir fukara kitle hem de iç savaştan dolayı kaçıp gelen bir kitle. Bunların önüne parayı koyacaksınız sınır kapısında.
* Bir de şunu yapacaksınız; verilen pasaportlar, vatandaşlıklar, çalışma izinleri, ikamet izinleri hepsi iptal edilecek. Bu hukuken mümkün. Sonradan verilen vatandaşlıklar gerekli şartlar oluştuğunda iptal edilebiliyor.
* 6 milyonda 6 milyon dolar eder bu, Türkiye Cumhuriyeti devleti bu parayı ödeyebilir. Türkiye’ye maliyeti daha fazla zaten.
* Pratik ve pragmatik yaklaşmak zorundasınız.
“EKİM AYINI BEKLEYİN SÜRPRİZLERİM OLACAK”
* Ekim ayını sürprizlerim olacak. Medya konusunda Ekim ayını bekleyin, sürprizlerim var.
* Bütün özgür çalışan, bağımsız çalışan ve hiçbir siyasi parti tarafından fonlanmayan medya konusunda sürprizlerim var.
CEM UZAN'IN AÇIKLAMALARININ TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
