Zanka

Gezi Parkı davasının tek tutuklu sanığı olan ve 770 gündür cezaevinde bulunan iş insanı Osman Kavala'nın başvurusunu değerlendiren AİHM, ihlal kararı verdi ve Kavala’nın derhal serbest bırakılmasını istedi…

Osman Kavala, 8 Haziran 2018’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptığı başvurusunda hakkındaki geçici tutukluluk kararının ve bu kararın uzatılmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) emniyet ve güvenlik haklarıyla ilgili 5'inci maddesine aykırı olduğunu savunmuştu.

“Çıkarılan zorluklar” nedeniyle hakkındaki geçici tutukluluk ve tutukluluğun devamı kararlarına itiraz edememiş olması ve Anayasa Mahkemesi önündeki sürecin uzunluğunun da AİHS’nin aynı maddesine aykırı olduğu belirtilen başvuruda, ayrıca Kavala hakkındaki tutukluluk kararının siyasi nedenlerden ötürü verildiği, bu durumun AİHS’nin 18’inci maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştü.

AİHM, ‘makul şüphe olmadan Osman Kavala’nın siyasi sebeplerle tutuklanması’ ve ‘AYM’nin başvuruyu makul bir sürede incelememesi’ gerekçesi ile AİHS madde 5/1, 5/4 ve 18’den ihlal bulup, Kavala’nın ‘derhal serbest bırakılmasına’ karar verdi. Mahkeme'den karar hakkında  yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) Madde 5.1 (hürriyet ve güvenlik hakkı) ile Madde 5.4’ün (Meşru tutukluluk konusunda hızlı karara ulaşma hakkı) ihlal edildiğine oybirliğiyle karar vermiştir. 6’ya bir oyla da Madde 5.1’le birlikte değerlendirildiğinde Madde 18’in (Hakların kısıtlanması yolunun kısıtlılığı) de ihlal edildiğine ve muhatap devletin başvurucunun tutukluluğunu sona erdirmek için gereken bütün adımları atması, başvurucunun derhal salıverilmesini sağlaması gerektiğine karar vermiştir.

Bu davada, insan haklarını öne çıkarak ve savunuculuğunu yapan birçok sivil toplum kuruluşunun (STK) ve sivil hareketin kurulmasında rol oynayan Kavala, gözaltına alınmasının ve tutuklu olmasının adil olmadığını savunmuştur. Mahkeme, Kavala’nın ‘güçlü şüphe’ sebebiyle tutuklu olduğunu not etmiştir. Mevzu bahis suçlamalar hükümeti devirmeye çalışmak ve anayasal düzeni güç ve şiddet yoluyla yıkmaya teşebbüstür. Mahkeme, yetkililerin başvurucunun ilk ve devam eden duruşma öncesi tutukluluğunun makul şüpheye dayanan tarafsız bir değerlendirme sonucunda olduğunu gösteremediğini tespit etmiştir."

Mahkeme, Demirtaş’tan sonra Türkiye hakkında 18. maddeden ikinci ihlal kararını vermiş oldu.

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver
1