Zanka

Mustafa Solak

Twitter


Mustafa Solak

İbrahim Kalın, “Biz masalları olan bir coğrafyanın çocuklarıyız. Bize yüz elli yıldır modernleşme adı altında başkalarının hikayeleri anlatıldı. Artık kendi hikayemizi yazma zamanıdır” paylaşımına ilişkin şöyle açıklama getiriyor:

"Bizim büyük hikayemizin içinde Osmanlı da var Cumhuriyet de var. Abdülhamit de var, Atatürk de var. Nazım Hikmet de var, Necip Fazıl da var. Kemal Tahir de var, Yahya Kemal de var. Bunları kavga ettirmek bize bir şey kazandırmaz. İyisiyle, kötüsüyle, hatasıyla, sevabıyla, hezimetiyle, zaferiyle onlar hikayemizin bir parçası. Modernleşme adı altında dayatılan hikaye bizim hikayemiz değil. Bize modernleşme adı altında dayatılan hikayenin içinde beyaz olmayan adam yok. Siz yoksunuz, ben yokum, Çin medeniyeti, Hint medeniyeti, Afrika medeniyeti, Latin Amerika, hatta Rusya yok. Biz üzerinde deney yapılan, medeniyet götürülmesi gereken kişiler olarak görüldük hep. 150 yıllık tecrübemiz içinde bize dayatılan modernleşme hikayesinin iki ana ayağı var. Birisi Avrupamerkezcilik, diğeri oryantalizm. Hukukun, medeniliğin, ilerlemenin, yüksek kültürün kriteri Avrupa'da üretilen değerlerdir, diyen bir bakış açısı.

Milli Mücadele, bu bahsettiğim Avrupamerkezciliğe ve oryantalizme karşı itirazın en somutlaşmış mücadelelerinden birisidir. Modern dönemin en büyük, en güçlü antiemperyalist hareketidir. Türk milleti burada bir büyük destan, bir büyük hikaye yazdı. Ben diyorum ki bizim büyük hikayemizin özünde bu itiraz var, bu direniş var. Bugün bu ruhu Türkiye tekrar kuşanmak zorunda ve ben tekrar kuşandığını düşünüyorum. Bugünün şartlarında... Türkiye bugün dünya sistemi içerisinde antiemperyalist bir duruş sergiliyor mu sergilemiyor mu? Soralım. Sisteme kim itiraz ediyor?

'Marx, 'o görkemli yapıların altında işçilerin emeği var, cesedi var, her şeyi var' dedi. Komünist Manifesto'yu bu gözle okuyun, vicdanı olan herkes, adalet duygusu olan herkes onun altına imzasını atar.
Bazı arkadaşlar solculuk adına 'Rojava devrimi' yapıyoruz diye kuzey Suriye'de şurada burada birtakım maceralara atılıyorlar. Amerikan koruması altında solculuk yapıyoruz diyorlar. Nerede kaldı antiemperyalizm? Kim veriyor o kendine solcu diyen PYD'ye silahı parayı? Bu paradoksu anlamıyorum. Bunun karşısına siyasal kötü olarak da Tayyip Erdoğan'ı koyuyorlar. Emperyalist yapıya itiraz eden lider Tayyip Erdoğan.”

HDP'nin PKK ile yakınlığından CHP'nin de rahatsız olduğunu savunan Kalın, “İyi Parti haydi haydi bundan rahatsız, çünkü kendi tabanı da bunu bunu kabullenmiyor. Yani PKK'ya 'PKK', örgüte 'terör örgütü' diyemeyen bir siyasal hareketle nasıl bir arada olabilirim' sorusunun cevabını onlar da veremiyorlar. Dolayısıyla burada Ak Parti ve MHP'nin böyle bir çağrı yapması gayet normal."

Kalın'ın sözleri yerinde. Sol'u Marks üzerinden eleştiriyor ki doğru. Emperyalizm emeğiyle Rojava devrimi olmaz. HDPcilikle Atatürkçülük veya solculuk olmaz. Bundan İyi partinin rahatsızlığını da iyi tespit etmiş. Bu tespitleri neden AKP'nin krize rağmen ciddi gerilemediğini gösteriyor. Adamlar her şeyin farkında ve benim sizin gibi yanıt veriyor. Yalnız itirazım şu noktada. Modernleşme, Avrupamerkezcilik ve Oryantalizm değildir. Modernleşme ümmetten Türk milletine, kral-padişah-kilise-ulema-tarikat-cemaat, ağa egemenliğinden milli egemenliğe geçiş, zanaat yerine fabrika üretimi, sanayileşme ve laiklik. Bunlar, 150 yıllık Türk devriminin amaçlarıydı.

Avrupamerkezciliğe, oryantalizme karşı çıkalım ama sapla samanı karıştırmadan. Emperyizmin PKK/PYD, FETÖ, ekonomik operasyonlar, Suriye, Mavi Vatan, Fener Rum Patrikhanesi, Ege ada/adacıkları, Libya gibi siyasetlerine karşı çıkalım, bölge ülkeleriyle, Asya'yla işbirliği geliştirelim ama bunu modernleşmeyle karsı karşıya getirmeyelim. Emperyalizme karşı çıkması güzel ama ABD, PKK ile petrol anlaşması yaptı. Sözlü tepkinin dışında ne yapacaksınız?

ABD, PKK ile yıllardır Fırat'ın doğusunda devlet inşaa ediyor. Suriye'ye girmek yetmez, sonuna kadar emperyalizmin üzerine gitmek gerekmiyor mu?
Dahası Esad'la anlaşmadan emperyalizmi defedemediğiniz ortada. Mezhepçi anlayışla emperyalizme direnilemez. Mısır'da Sisi'yle anlaşılsaydı Yunanistan Akdeniz'de bu kadar rahat olamazdı. Emperyalizme direnmek, mezhepçi, ihvancı tortuyla değil, Türk milleti kavramında birleşmekle olur. Türk milleti ırkçılıkla, mezhepçilikle tanımlanamaz. Atatürk'ün deyimiyle "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir."

Bunlar yapılmaz da aksine 150 yıllık Türk devrimiyle didişerek milleti kutuplaştırırlar ki millet bunu bir yerden sonra sineye çekmez ve gereğini yapar.
Kalın gibi düşünenlere modernleşmeden, dediğim gibi anlayıp anlamadığını sormak lazım.

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver
1