Dizilerden sonra Alman filmlerine göz attık ve 10 tanesini yakın markaja aldık. Amerikan sinemasının gölgesınde kalmaktan yakınan Alman yapımcılar çareyi kendi özgün hikayelerini anlatmakta bulmuşlar. Alman sinemasının en belirgin özelliği kendi tarihlerini eleştirisel olarak işlemeleri ve yalın bir şekilde ekrana yansıtmaları...
1) Das Boot (1981)
Bir grup Alman mürettebatın 2. Dünya savaşı sırasında denizaltında yaşadıklarını anlatan bir başyapıt. Çekimler yaklaşık bir sene sürmüştür. Asil versiyonu yaklaşık 5 saat sürüyor. Sinema seyircisini fazla sıkmamak için 143 dakikaya indirilmiştir ve televizyonda 5 saatlik versiyonu dizi halinde gösterilmiştir. Çekimler başlamadan 10 gün önce filmin yönetmeni aktörlere tıraş olmalarını yasaklamıştır. Alman sinemasının en önemli yapımlarındandır.
2) Der Untergang (2004) Çöküş
Hitler 'in son günlerini anlatan film. Hitlerin insani yönü gösterildiği için birçok cevreden eleştiri almış bir yapım. Filmin bazi sahneleri sosyal medyada parodi olarak kullanılır. En iyi yabancı film Oscar’ını “İçimdeki Deniz” filmine kaptırmıştır.
3) Das Leben der anderen (2006) Başkaların Hayatı.
Doğu Alman gizli polis elemanının bir yazarın hayatını gizlice dinleyip takip ettiğini anlatır. 2007 senesinde en iyi yabancı film Oscar’ını almıştır. Çekim sırasında yönetmen ve filmin başrol oyuncusu Martina Gedeck arasında soğuk rüzgarlar esmiş ve yönetmen bu oyuncuya Oscar ödül töreni için yer ayırtmamıştır.
4) Die Welle (2008) Tehlikeli Oyun
Bir öğretmenin otoriter rejimlerin insanları nasıl manipüle ettiğini anlatır. Ve bunu bir proje kapsamında kendi öğrencileri üzerinde uygulamaya başlar. Proje zamanla çığrından çıkar. Morton Rhue’nun “The Wave” romanından uyarlanmış bir film.
5) Good Bye, Lenin! Elveda Lenin
Doğu Almanya yıkılmadan önce kalp krizi geçiren ve 8 ay komada kalan anne, dışarıda olup bitenlerden habersizdir. Doktor en ufak bir şokta annenin ölebileceğini söyler. Oğlu bu durumda trajikomik bir şekilde annesine Doğu Almanya 'yı yaşatmaya devam eder.
6) Toni Erdmann (2016)
Köpeği öldükten sonra yalnız kalma korkusuyla hareket eden ve kızının çevresine kendini saygın bir iş adamı olarak tanıtan yaşlı bir adamın trajikomik hikayesi.
7) Es geschah am hellichten Tag (1958) Güpegündüz oldu
Ormanda bir kızın cesedi bulunur. Bir şüpheli tutuklanır ve suçu itiraf ettikten sonra intihar eder. Polis memuru Matthai cinayeti başka birinin işlediğine inanmaktadır. 2001 yılında Hollywood bu filmi yeniden çekmiştir. The Pledge: Jack Nicholson.
8) Die Blechtrommel (1979) Teneke Trampet
Büyümek istemeyen küçük bir adam-çocuk trampetiyle yetişkinlerin iki yüzlü dünyasını protesto eder. 1980 yılında en iyi yabancı film dalında Oscar kazanmıştır. Çin Halk Cumhuriyeti'nde gösterimi yasaklanmıştır.
9) Angst essen Seele auf (1974) Korku ruhu kemirir
Göçmen bir işçinin, kendisinden 20 yaş büyük bir Alman kadınla olan imkânsız evliliğini anlatır. Almanya’daki göçmenlerin hayatını beyaz perdeye yansıtan ilk film olarak bilinir.
10) Fitzcarraldo (1982)
Peru'nun balta girmemiş ormanında Opera binası inşa etmek isteyen bir çatlağın hikayesi. Çekimler oldukça zorlu geçmiştir. Yerlileri oynayan figüranlar Kinski'yi öldürmek istemiş ama yönetmen " Yapmayın, daha çekimler için ona ihtiyacım var." diye karşı çıkmıştır.
