"Şirk koşmak nedir ?" sorusunu etrafımıza soracak olursak, hemen hemen herkesin aklına, Allah'a değil de bir puta tapınma gelecektir. Halbuki konu çok daha kapsamlı ve ayrıntıları olan bir konu.
Toplumda Allah inancı olan ve olmayanlar bulunmaktadır. Allah inancı olmayan grupta kişi ya putperest'tir veya Ateist'tir. Putperest olan kişi Allah inancı olmaksızın doğrudan ve sadece bir puta tapmakta ve onun ilahî bir gücü olduğunu kabul edip, ona kulluk etmektedir. Ve bu kişi hem imansız, hem de Allah'ın Peygamber aracılığı ile bildirdiği gerçekleri inkâr ettiği için ayrıca Kâfir /gerçekleri örten /küfre sapan diye de tanımlanmaktadır. Fakat Allah inancı olmadığı için Allah'a ayrıca şirk koşmamış olmaktadır (TABLO'ya bakınız). Ateist olan kişinin de hiçbir inancı olmadığından, bu da şirk koşmamış olmaktadır. Gerek ateist ve gerekse putperest olanlar, herhalde ümitsiz birer vaka olarak kabul edilmişler ki, kazanılmaları pek hedeflenmemektedir.
- ALLAH İNANCI OLMAYANIN DURUMU
- Ateist: İnançsızlığı ile şirk koşması söz konusu değildir
- Sadece Puta tapan – Kâfir ve Putperest (Putun kulu): Şirk koşmuyor
- ALLAH İNANCI OLANIN ŞİRK KOŞMASI– Hz. Muhammed’in ve Kur’an’ın mücadele ettiği ve kazanılması istenen-Kulluğu paylaşmak– Müşrik /Kâfir
- Allah ile birlikte somut bir puta (kişi-madde) da tapan: Peygamber, lider, şeyh, put vs: Kulluğu paylaşmak var - Aşikâr şirk
- Allah ile arasına tapmadan bir aracı koyan - Aşikâr şirk
* Allah’a imanın aracısı /ulaştırıcısı canlı veya cansız kişi tanımak –
Kulluğu paylaşmak: Canlı veya ölmüş kişi, madde
* Dua ederken, ilahi bir yardım için aracı (canlı veya ölmüş kişi, muska vs)
kullanan- İlahi yardım isteğinde /duada ortak koymak
- Allah’ın rızasını öncelemeyen (ibad etmesinde – işinde), başka hedefi olan
* Yaşayan veya ölen birisinin rızasını önceleyen / yaşayanın ilgisini çekmek (iş, makam, ticari kazanç, bilgi vs) elde etmeyi hedefleyen – Riyakâr /Münafık /Müşrik /Kâfir
* Nefsi hedeflemek (Heves ısrarı, zarar verici hırs, haksız galip gelme, haksız makam, şekil-eşyayı inancın vazgeçilmezi saymak vs) – GİZLİ ŞİRK
* Hayvan kesiminde Allah’tan başka bir ismin rızasını söylemek (Müşrik)
* Bir yardımı gösterişle ve yardım edileni belirterek, onun gururunu inciterek yapmak
d) Allah’a sınırlı bir işi yapmaya kalkışmak veya Allah ile aldatmak veya aldanmak-kabul etmek
* Kur’an’da olmayan ek haramlaştırma kuralı koymak veya haramı helalleştirmek (Müşrik)
* Kur'an'da olmayan bir din kuralı eklemek (Müşrik)
* İrade dışı olmuş bir olayın nedenine yönelik yorum yapmak
* Başkalarının dinî inancına karışmak, zorlamak, yönlendirmek üzere baskı uygulamak veya inancı veya inançsızlığı nedeniyle hesaba çekmeye kalkışmak (Müşrik)
* İnsanları az, orta veya çok imanlı diye tanımlamak (Müşrik)
* Şefaat etmek veya şefaati bir kuldan beklemek
* Allah’tan başkasına tevekkül etmek
* Allah’tan başkasını veli /güvenilir dost kabul etmek
İlah olarak sadece Allah'a iman eden, Allah'ın vahiy kitaplarında indirip peygamberleri vasıtasıyla bütün insanlara tebliğ ettirdiği muhkem /değişmez ana hükümleri ile kabul edip seveceğini ve doğru yola yönlendireceğini bildirdiği kişi demektir ve Kur'an'da bu kişi, iman ettiği kitap veya peygamber ne olursa olsun Müslüman diye tanımlanmaktadır.
Fussilet-33. Başka dengi olmayan tek Allah'a dua eden, salih ameller gerçekleştiren ve "Ben tek Allah'a içtenlikle teslim olanlardanım /Müslümanlardanım" diyenden daha güzel inançlı kim olabilir?
Allah'ın kazanılmasını istediği ve Hz. Muhammed'in de ikna etmek için çaba gösterdiği grup, Allah inancı olup bir şekilde O'na şirk koşanlar olmuştur. Bu nedenle de Şirk koşmanın çok iyi bilinmesi ve Allah'ın sevmediklerinden olunmaması oldukça önemli bir konu olmaktadır. Çünkü Allah, sadece kendisine ibad /kulluk edilmesini ve önceliğin her durumda Kendisine verilmesini istemektedir. Allah’ın tek ilah oluşu Tevhid kelimesi ile tanımlanmakta ve bunun zıddı da şirk koşma olmaktadır. Çünkü şirkte, Allah’a ait bir veya birkaç özelliği, Allah’ın yarattığı bir kişi, madde veya neftse görmek söz konusudur ve Allah’ın rızasının önceliği değil de bunların önceliği vardır. Araya konan kişi ise, ona hata yapmazlık, yanılmazlık, eleştirilmezlik ve sorgulanmazlık yüklenilerek ilahlaştırılmaktadır. Ve dikkat edilirse, vahiy kitaplarının ve onları tebliğ eden peygamberlerin hedefi, inançsızlar değil, şirk koşan, yani tevhidi çiğneyen, diğer bir tanımlama ile hanif olmayan, ihlası bilmeyen olmuştur.
Bakara-276. Allah ribayı /tefecilik ile elde edilen haksız kazancın bereketini yok eder, karşılıksız yapılan yardımları ise kat kat artırarak bereketlendirir. Ayrıca Allah, küfre batmış şirk koşan inkârcıyı sevmez de.
Allah'ın Kur'an aracılığı ile sık sık şirk koşan /Müşrik diye tanımladığı ve özellikle büyük günahlardan sayıp azap ile cezalandıracağını ifade ettiği kişi, Allah'a imanı yanında, kulluğu sadece ve doğrudan Allah'a yapmayan, kısacası Allah inancı olduğu halde, Allah'ın yanına ikinci bir ilah olmak üzere canlı veya cansız bir nesneye da taparak şirk koşandır. Kulluğun paylaşıldığı, bir peygamber, bir toplum lideri, şeyh veya türbede yatan bir insan olabileceği gibi, cansız bir put da olabilir. Ve böylesi şirk koşmalar, en büyük günahların ilk sırasında yer almıştır.
Hud-2. Ki sizler, O'nu (Kur’an’ı) okuyup da Allah'tan başkasını şirk-ortaklar edinmeyesiniz ve onlara ibad /kulluk etmeyesiniz diye indirmiştir. Ben de bu kitabın ayetleriyle sizleri uyarıp doğru yola yöneltmek ve bildirdiği gerçeklerle müjdelemek için, Allah'ın görevlendirdiği bir elçisiyim.
Başka bir örnekte, bu sayılanlara doğrudan tapınılmamakta, ibad /kulluk edilmemekte, fakat Allah'a ulaştırmada ve dua etmede aracı olarak kullanılma ve Allah'ın gücüne ortak edilme söz konusudur. Bu durumda ayrıca muska, uğur eşyası, öncelediğine hayvan kesme vs de birer örnek olabilmektedirler.
Bütün Peygamberlerin ve son olarak da Hz. Muhammed'in, Allah'a ulaştıracaklar düşüncesiyle önce Putlara tapan ve ilahi yardım amacıyla önce onlara dua edenlerin veya "…nın yüzü suyu hürmetine" şeklinde yaklaşarak yaptıkları yanlışlıkları düzeltmeye uğraştığı işte bu toplumlar olmuştur. Hatta Allah, bu kişilerin yaptıkları duaları önemsemediği, çünkü bunların Şeytan'a dua etmekte olduklarını vurgulamıştır.
Nisa-117. Örneğin Allah'a ulaştırıcı diye başka bir nesneyi koyup önceleyen müşrikler /şirk-ortak koşmakta olanlar, Allah yerine, cansız (inasen) putlara önce dua edip duruyorlar ya. Aslında bunlar, hastalanmış /isyankâr şeytandan başkasına dua etmiyorlar.
Çünkü bu kişiler, bu yanlış inanışlarına kendilerini aşırı derecede kaptırmışlar ve artık doğruyu bulamayacak bir aşamadadırlar.
Beyyine-1. Kitap ehlinden (Yahudi ve Hıristiyan toplumundan) olduğu halde, bildirilen gerçekleri inkâr ederek ayrıca puta taparak küfre sapmış olanlar /müşrikler ile tek Allah'a inanmadan doğrudan puta tapanlar, kendilerine apaçık deliller /gerçekler gönderilmiş olmasına rağmen yanlışlarını bir türlü terk etmiyorlar.
Belki atalarından kalmış olan bu yanlış inançlarından vazgeçer ve bildirilen gerçeklere dönerler diye Kur'an ile uyarılmışlardır.
Hac-73. Ey insanlar! Şirk-ortak koştuklarınız hakkında vurguladığımız şu örneğe kulak verin /dikkat edin; "Allah'tan başka, ilahi bir yardım beklentisi ile dua etmekte olduklarınızın hepsi bir araya da gelseler, bir sinek bile yaratamazlar. Hatta sinek üzerlerine konup, onlardan bir şey kapsa, onu sinekten geri bile alamazlar. Ve bu durumda hem isteyen, hem de kendisinden istenen acizdir /zavallıdır.
Görüldüğü gibi, yapılan uyarıyı kuvvetlendirici örnek oldukça çarpıcı ve yanlışı fark ettirip caydırıcı bir örnektir.
Hz. Muhammed zamanındaki Bedevi Araplar, esasında ya Yahudi veya Hıristiyan'dılar, fakat Allah inançları olduğu halde de her kabilenin 200'ün üzerinde olmak üzere ayrıca Kâbe'nin içinde birer putu da vardı. En büyük aşiretlerin putları; Hubel, Lat, Menat ve Uzza idi. İşte Kur'an gerçeklerine dayanarak Hz. Muhammed'in hedefi, Hz. İbrahim ve oğlu İsmail tarafından Allah'ın tek dini olan İslâm'ın eğitim binası olarak inşa edilen Kâbe'yi bu putlardan temizlemek ve insanları şirk batağından kurtarmaktı. Çünkü Allah inançları olduğu halde, o zamanki insanlar, putlara olan bağlılıklarına yönelik şu gerekçeleri ileri sürüyorlardı.
Zumer-3. Ey insanlar! Şunu iyice bilin ki, gerçek ve size yararlı olacak olan din, sadece Allah'a öncelik verilerek ve içtenlikle O'na ibad edilen /şirk-ortak koşulmayan dindir. Allah'ın yanında başkalarını evliya /veliler /aracılar /dostlar edinenler; "Biz onlara, bizi Allah'a daha iyi yaklaştırsınlar diye, aracı olarak kabul ediyor ve bağlanıyoruz" derler. Şüphesiz Allah’tan önce veya yanında aşırı önemseyip, vazgeçilmez bir değer verip bağlanmış olduklarını (kişi, para, makam, eşya veya nefsi) bir nevi putlaştırıp yanılgıya düşmeleri konusunda, Allah değerlendirme yapıp mutlaka karar verecektir. Şu iyice bilinsin ki Allah, ayetlerini red edenleri ve bu davranışları ile küfre sapmış olanları doğru yola /hidayete iletmez.
Resulullah buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri diyor ki: "Ey Ademoğlu! Sen bana dua edip, (affımı) ümid ettikçe ben senden her ne sadır olsa, aldırmam, ben seni affederim. Ey Ademoğlu! Senin günahın semanın bulutları kadar bile olsa, sonra bana dönüp istiğfar etsen, çok oluşuna bakmam, seni affederim. Ey Ademoğlu! Bana arz dolusu hata ile gelsen, sonunda hiç bir şirk koşmaksızın bana kavuşursan, seni arz dolusu mağfiretimle karşılarım." (Kut. Sitte. 4144).
Konuyu pekiştirecek bir olay Halife Ömer zamanında şöyle geçmiştir. Hudeybiye anlaşmasının yapıldığı yerde Hz. Muhammed'e "Semure" cinsi bir ağacın altında biatler yapılmıştı. Hz. Muhammed'in vefatından sonraları, insanların bu ağaca gelip namaz kılmakta ve onun aracılığı ile dua etmekte olduklarını öğrenen Halife Ömer, cahiliye dönemindeki gibi puta tapma adetinin yerleşmesine yol açılmasın diye hemen ağacı kestirmişti.
Hz. Muhammed de muska gibi aracı eşya kullanmamaya dikkat çekmiştir; Sahabeden biri;
"Abdullah İbnu Ukeym'ın yanına girdim. Kendisinde kızıllık vardı. "Temime (muska) takmıyor musun?" diye sordum. Bana şu cevabı verdi: "Bundan Allah`a sığınırım. Zira Resulullah şöyle buyurmuştu: "Kim bir şey takınırsa, ona havale edilir."-Kütubu sitte-4037
Allah’ın rızasını öncelemeyip, başka canlı veya cansıza ibad etmeyi /kulluğu hedeflemek
Bazen kişi Allah’a inanıyor ve araya da put veya kişi de koymuyor, ancak dini uygulamaları Allah’ın rızası için değil de, bir başkasının ilgisini çekmek, görmesini sağlamak ve ondan bir menfaat (iş, makam, ticari kazanç, bilgi vs) beklemek amacıyla, diğer bir ifade ile riyakârca yapıyor, ikiyüzlü davranıyorsa, Kur'an'da bu kişi hem Müşrik, hem de Münafık diye tanımlanmaktadır.
Maun- 4. Yazıklar olsun böyle musallilere /sallilerini /Allah’a ve insanlara destek, yardım faaliyetlerini riyakârca uygulayanlara. 5. Ayrıca onlar salâtlarından /sosyal yardımlaşma toplantı ve çalışmaların (bazen Kur'an eğitimini ve /veya Namaz kılmayı) öneminden de habersizdirler /tam bilincinde değildirler. 6. Zaten onlar sosyal faaliyet ve toplantılarını gösteriş için /başkaları görsünler diye riyakârca ve menfaat sağlamak amacıyla yapmaktadırlar.
Dikkat edilirse, ayette Salli aktivitesine (yardım ve destek faaliyetine) her katılana veya katılmayana değil, riyakârca katılana "Vay haline" anlamında "Yazıklar olsun" ifadesi kullanılmaktadır.
Herhangi bir kişiye veya maddeye Allah’tan öncelik vererek şirk koşma yanında, gizli şirk dediğimiz ve hepimizin farkında olmaksızın nefslerimize Allah’tan öncelik vererek de şirk hatası yapacağımıza değinilmiştir. Örneğin bazı kişiler herhangi bir heveslerinde ısrarcı ve tek hedef belirlerlerse, bir konuyu zarar verici derecede hırs edinirlerse, haksız galip gelme yöntemini benimserlerse, haksız makam elde etme veya şekilsel özelliği, bir eşyayı inancın vazgeçilmezi sayarlarsa yine Allah’ı ötelemiş ve bu saydıklarımızı öncelemiş olmakla GİZLİ ŞİRK koşmuş olmaktadırlar.
Furkan-43. Ya Muhammed! Hevesini /nefsini tutku haline getiren ve onu kendisi için ilah gibi vazgeçilmez yapanı da gördün mü nasıl doğru yoldan çıkmış? İşte böyle birinden de Sen sorumlu değilsin ve onun durumu Seni üzmesin.
Casiye-23. Ya Muhammed! Hevesini /bencilce saplantılarını /bir şeyi aşırı benimseyerek kendisine vazgeçilmez kılan kibirlenmiş kimseye dikkat ettin mi? Arzusunu veya arzusu ile hevesine kapılarak ilahlaştırdığı /vazgeçilmez kıldığı /putlaştırdığı kişi veya eşya nedeniyle, Allah onu saptığında bırakmış ve böylece de işitmeyen, düşünmeyen ve görmeyen bir kişi konumunda oluşuna karışmamıştır. Şimdi böyle bir kimseyi, Allah'tan başka kim doğruya yönlendirebilir? O halde aklınızı kullanarak düşünüp ders çıkarmaya bakın.
Ancak böylesi bir gizli şirk hatasından sonra tek Allah inancına ulaşabileceğimize Yusuf-105-106 ncı ayetlerde değinilmiştir.
Yusuf-105. Göklerde ve yerde ders alınacak o kadar çok ibretler var ki, ama insanlar onlarla hiç ilgilenmezler. 106. Çünkü insanların çoğu, şirk-ortak koşma hatasını işlemeden Allah'a iman etmezler.
Bu duruma göre hepimizin maddȋ putlar yanında, özellikle manevi putları da, kısaca şirk konusunu çok iyi kavramamız gerekmektedir.
İnşallah yazıya devam edeceğim.
NOT: NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: "DİN VE BEYİN", "SON DAVET KUR'AN Tercümesi", "KUR’AN KADINI KORUYOR", "OKU! Konularına göre Kur'an ayetleri", "KUR'AN'IN KULU KÖLESİ MEVLANA", “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM” ve “ALLAH İLE